Heyetler gelip gittiğinde veya Trump konuştuğunda bölgemize yönelik Amerikan politikalarına ait duyarlılıklarımız artıyor.

Halbuki bölgemize yönelik ABD politikalarının ağırlıklı bölümü Amerikan Kongre’sinin eskimiş koridorlarında oluşturuluyor.

Yabancı medyada ağırlıkla Beyaz Saray veya yönetimin dışişleri veya Pentagon gibi önemli birimleri izlenir. Birçok işte asıl önemli yer olan Kongre ise ihmal edilir.

Şimdi de bölgemizde ne oluyor ve yakın gelecekte neler olabilir diye tartışıyoruz ama yine Kongre boyutu ihmal ediliyor. Oysa orada olanlar bilinmeden hiç bir konuyu tam ve net anlamanın imkanı yok.

BU YASAYI BİLMELİYİZ

Senato’da ‘Strengthening America’s Security in the Middle East Act of 2019’ (Ortadoğu’da Amerika’nın Güvenliğini Güçlendirme 2019 Yasası) adlı bir yasa var. İki partiden de birçok senatör bu yasaya ilave maddeler ekletmek için çalışmalar sürdürüyorlar.

Bu yasa özetle Amerika ile İsrail’in bölgedeki askeri iş birliğini güçlendirme amacını taşıyor. Ayrıca Ürdün’e de bazı savunma imkanları verilerek onun da ABD-İsrail ortak güvenliğine bölgede katkı yapmasını sağlamayı istiyor.

Yasada İsrail’e daha fazla askeri yardımın hızla ve 2023’e kadar yapılması maddesi de var. ABD ayrıca İsrail’e daha fazla akıllı füze sistemleri vermeyi de garanti ediyor.

Ürdün’e de bazı savunma ihtiyaçlarının hızlı biçimde transferi yasa maddesiyle güvence altına alınıyor.. Ayrıca kongre Ürdün’e yönelik özel yatırımların desteklenmesi ve teşvik edilmesi için bir fon da yaratmaya girişecek.

MERKEZ BANKASI MERCEK ALTINDA

Kongre bunun dışında Suriye Merkez Bankası’nın bir kara para aklama merkezi olarak faaliyet gösterip göstermediğinin de araştırılmasını istiyor ve eğer durum böyleyse ülkeye yönelik ağır yaptırımlar uygulanması gerekeceğini belirtiyor. Kongre, Suriye hükümetine yardımcı olan kişilere de yaptırımlar getirilmesini istedi.

Yasada ayrıca İsrail’in ekonomisinin olası boykotlara karşı korunması için maddeler de bulunuyor.

NİHAİ ‘BARIŞ’ PLANI

Tabii bu yasa temelde Trump’ın nihai anlaşma diye anlattığı ve Filistin meselesine kalıcı çözüm getirme iddiasında olacak planına destek olsun diye hazırlandı. O plan da temelde güç kullanılarak Filistinlilerin ezilmesini amaçlıyor. Bu yasa da bunun için İsrail ve Ürdün’ün elini güçlendirmek için oluşturulmuş.

Bu tür yasalar Amerikan yönetimindeki bölgemize yönelik asıl egemen havayı iyi yansıtıyor. Bunun oluşturacağı ittifakların sadece Filistin’e yönelik kalmayacağı ve bölgemizin her yanına yayılmaya çalışılması da kaçınılmaz. Yönetimin Türkiye’nin bütün ikazlarına rağmen YPG/PYD politikalarını sürdürmesi de uzmanlara göre bu yasada İsrail’e yönelik ortaya konulan (güce dayalı) duygulardan bağımsız değil.

yazının kaynağı