DÜNYA

İbrahim Karagül : “Sabır sınavı” infiale neden olur. İsrail “Türkiye gazabı” yaşayabilir! Kurucu güç biziz, ne savunması! Selahattin her yerde, göremiyoruz… Artık yutkunmayacağız…

Tarih
02 Mayıs 2025
İzlenme
310 Kişi

İnanılmaz bir sabır sınavındayız. Türkiye ve coğrafyanın her köşesinde, ülkelerin, devletlerin, milletlerin dirençlerini son noktasına kadar zorlayan adımlar atılıyor, inanılmaz tahrikler yapılıyor.

Ülkelere saldırıyorlar, içeride terör grupları oluşturup vuruyorlar, açıkça “yok edeceğiz” çağrıları yapıyorlar, İslam’la savaş nutukları çekiyorlar, harita küçültme projeleri servis ediyorlar.

Açık açık “şu bölgeyi işgal edeceğim” diyebiliyorlar, “bizim bu ülkeyi parçalamamız lazım” diyebiliyorlar. Ülkelerin başkentlerini bombalıyorlar, askeri karargâhlarını vuruyorlar. Büyük bir haydutluk, bir yağmacılık, bir azgınlık ve arsızlıkla karşı karşıyayız.

 

TAM YÜZ YIL SABRETTİK SABIR DÖNEMİ BİTTİ ARTIK.

Bizler, 20. yüzyıl boyunca sabrettikÜlkelerimiz işgal edildi, vatanlarımız bölündü, iç savaşlara maruz bırakıldık, terör örgütleriyle yüzbinlerce insanımız yok edildi, sabrettik. Kaynaklarımız yağmalandı, haysiyetimizle oynandı, sabrettik. Dinimize, milliyetimize savaş açıldı, sabrettik.

Başbakanlar, devlet başkanları, krallar atadılar, sabrettik. Devletlerimiz rehin alındı, halklarımız yok sayıldı, sömürgeler haline getirildik, sabrettik. Birinci Dünya Savaşı’ndan çok daha ağır yenilgiyi 20. yüzyıl boyunca kesintisiz yaşadık.

Ama artık “Sabır Yüzyılı” bitti. 20. yüzyıl bitti. 19. yüzyıl bir daha yaşanmayacak.

“İMHA EDİLEN” COĞRAFYA UYANDI. EFENDİ YOK, BİZ DÖNDÜK.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyizOsmanlı sonrası imha edilen coğrafya uyandı. “Yok ettik” dedikleri milletler canlandı. Anadolu’dan sürmeye çalıştıkları Türkiye, imparatorluk küllerinden yeniden ayağa kalktı. Bize “efendi”lik yapanların tarih sahnesinde gerilemesini, çöküşünü, felaketini izlemeye başladık.

Hâlâ “yutkunuyoruz” ama artık bunu yapmak zorunda değiliz. Oyuna gelmeyeceğiz, tuzağa düşmeyeceğiz ama artık yutkunmak zorunda değiliz. “Savunma” dönemi bitti, biz artık “savunma”da kalamayız. Kimse bize bir 20. yüzyıl daha yaşatamaz. Kimsenin artık buna gücü yok.

Hâlâ onların terör örgütleriyle uğraşıyoruz. Hâlâ onların işgal ve iç savaş tezleriyle boğuşuyoruz. Ama artık buna son vermemiz lazım. Oyunu onların kurmasına izin vermememiz lazım. Onların “barış”ını, onların “çözüm”ünü reddetmemiz lazım. Onların harita planlarını tarihe gömmemiz lazım.

KURUCU GÜÇ BİZİZ, NE SAVUNMASI!

Bir idrak, direnç, iddia ve güç yüzyılı için, cesur sözlerle harekete geçerken, PKK ile, İsrail saldırganlığı ile, coğrafyanın beyinsizleri ile oyalanmamamız lazım.

Yeni bir dünya kuruluyor. Artık Batı’nın yüzlerce yıllık saltanatı bitti. Bitti artık bunu herkes görmeli. Öyleyse bu dönemin kurucu gücü olarak savunmadan taarruza geçmiş olmamız lazım.

Onların savunmaya zorlanması, onların sınırlarını koruma telaşı yaşaması lazım. Bunun önündeki tek engel zihinlerimiz, ezberlerimiz, ön kabullerimizdir.

İsrail, önceki gün Suriye’de Dürzileri ayaklandırdı. Silahlandırdığı bu güçleri Suriye’yi parçalama planı ile harekete geçirdi. Şam yönetimi operasyon yapınca da Şam’ı bombaladı. Açık açık “Biz Suriye’yi üç parçaya böleceğiz” diyorlar. “Dürzilere dokunursanız Suriye’yi vururuz” diyorlar. İşgal ettiği Golan bölgesinde petrol aramalarına başladılar bile.

TÜRKİYE’Yİ VE SURİYE’Yİ PKK İLE “OYALIYORLAR”. İSRAİL SINIRINDA BİZİM GARNİZONUMUZ OLMALI.

Türkiye ekonomisi 2023'te yüzde 4,5 büyüdüDaha önce PKK/YPG’yi Türkiye’ye karşı kullandılar. Türkiye sınırında İsrail garnizonları oluşturuyorlardı. En üst düşeyde PKK’yı koruyacaklarını ilan ettiler. Bu örgütü Türkiye’ye karşı silaha dönüştürdüler. Ancak Türkiye’nin terörle mücadelesi İsrail’in elinden bu silahı aldı. Şimdi örgütü Suriye’ye karşı kullanıyorlar.

“Terörsüz Türkiye” projesinin önündeki en büyük engel İsrail’dir. PKK/YPG’nin Suriye yönetimi ile yaptığı anlaşma İsrail telkinleri ile bozuldu. Zaten buradan da bir şey çıkmayacak. PKK/YPG şu an hem Türkiye’yi hem Suriye’yi oyalıyor, oyun oynuyor.

Fırat’ın doğusunda, Suriye’nin batısında PKK ve Dürziler eliyle kurulan oyun hem Suriye’yi hem Türkiye’yi vuruyor. Ve iki ülke için de “oyalama” devam ediyor.

PAKİSTAN’IN CEVABI AKDENİZ’DE VERİLİR!

Bir hafta önce Hindistan-Pakistan krizini patlattılar. İki ülkeyi de savaşın eşiğine getirdiler. Şu an eller tetikte ve her an her şey olabilir.

“Güney Asya’da başlatılan bu kriz Anadolu’yu, Akdeniz’i, Ortadoğu’yu vurur” derken aslında bir büyük coğrafyaya yönelik nasıl yeni bir oyun kurulduğunu anlatmaya çalıştım.

“Hint-Pakistan savaşının cevabı Tel Aviv’de verilir” derken coğrafya kimliği olmayanların bu bağlantıyı kuramayacağını biliyorum. 20. yüzyılın körlüğü, hafızasızlığı hâlâ geniş kesimlerde devam ediyor.

Bu çevrelerin yeni kurulan dünyayı kavrayabildiğini sanmıyorum. Hâlâ savunma, hâlâ sabır telkin edenlerin Gazze’deki soykırımın gerçek sebebini, Hint-Pakistan savaşı senaryosunu, PKK ve Dürziler üzerine yüklenen misyonu anladıklarını sanmıyorum.

Eğer coğrafyanın iktidar alanı bu çevrelere bırakılırsa, yeni bir 20. yüzyıl senaryosu ile yüz yıl daha kaybedeceğimizden endişe ediyorum.

İSRAİL DURDURULMALI. COĞRAFYA SİLAHTIR VE BU YETECEKTİR!

İsrail zayıf. İsrail güçsüz ve korkak. Arkasındaki Batı gücü dağıldı. Kendi gücü bir haftalık. Böyle bir ülkenin, böyle bir zamanda oyun kurabilmesi, bu kadar pervasızlaşabilmesi zaaflarımızdan kaynaklanmaktadır. Onlar bu zaafı biliyor ve bir silaha dönüştürüyor.

Ancak bunun sonu gelmeli, geldi. İsrail durdurulmalı. Bu güç her alanda olabilir. Doğrudan savaşa bile gerek yok, coğrafya bir silah olarak kullanılmalı.

Milleler bir silah olarak kullanılmalı. İsrail barbarlığına karşı duyulan nefret ve tiksinti bir silah olarak kullanılmalı.

Asimetrik savaşın, örtülü operasyonların her türü denenmeli. Muhtemelen yetecektir de. İsrail, sınırlarına hapsedilmeli, sınırlarından zorlanmalı, kendi içinde avlanmalı.

Bu mümkün. Ve sanıldığından daha kolay. Çünkü İsrail’in de gerileme dönemi başladı. Bir geçiş dönemi boşluğundan yararlanıyor, “şu an ne yaparsam kârdır” ilkesiyle hareket ediyor. Çünkü sonra bunları yapacak imkânı kalmayacak. Kaçınılmaz sonla mutlak yüzleşecek.

SABIR TESTİ BÜYÜK İNFİALE NEDEN OLUR. SELMAHATTİN HER YERDE, GÖREMİYORUZ!

İbrahim Karagül Yeni Şafak Gazetesi'ne geri döndü | İbrahim Karagül kimdir - Son Dakika Medya HaberleriZayıf Afrika ülkelerinin, acımasız sömürgeci Fransa’yı evlerinden kovmaları ibretliktir.

Mali’nin, Nijer’in, Burkina Faso’nun Avrupalı güçleri; askerleri, diplomasileri, şirketleriyle birlikte ülkelerinden çıkarmaları 21. yüzyılda nelerin mümkün olduğuna dair şoke edici örneklerdir. Bu ülkeler Fransa’yı kovabiliyorken coğrafyamızın İsrail’i durdurmaması kabul edilemez.

Şu an inanılmaz bir sabır testindeyiz. “Bir Selahattin gelir” derken elimizdeki güçlü silahların farkında bile değiliz. Ama sinir sistemlerimizle bu kadar oynanması büyük bir infiale neden olabilir. Büyük bir patlama yaşanabilir.

Sokırım’la büyüyen öfke, Suriye işgali ve Türkiye’nin hedef alınmasıyla İsrail için yıkıcı bir fırtınaya dönebilir. Güney Asya’dan Akdeniz’e hatta Atlas Okyanusu’na kadar, büyük coğrafyada yükselen ortak öfke, bütün ezberleri yerle bir edebilir.

İSRAİL’İN İNTİHAR DÖNEMİ BAŞLADI

İşte tam bu sınır noktasındayız. Bir adım sonrası kıyamettir. Ve o kıyamette İsrail barbarlığının ve Batı kibrinin coğrafyamızdaki tarihinin sonu olabilir.

İş öyle bir noktaya geldi ki, yüzlerce yıllık tarihteki bütün Yahudi sürgünlerinin, Hitler Almanya’sının Yahudi katliamlarının “haklı” olabileceğine dair küresel ölçekte bir kanaat oluştu. İsrail için bundan daha büyük bir yıkım olabilir mi?

Bu “insan genetiği bozulmuş” toplum bir şekilde durdurulur hatta daha ötesi olabilir. Bu dönem İsrail için intihar dönemidir ve bu tarihi kendi elleriyle yazdılar. Böyle bir infial halini, fırtınayı Batı gücü bile durduramayabilir.

İSRAİL’İN ELİNDE PATLAR, HİNDİSTAN KAYBEDER! TÜRKİYE KARŞITLARI BU YÜZYILI ISKALAR.

Şoke edici dalgalara karşı çoğu ülke harekete bile geçmeyebilir. Çünkü her Batı ülkesinin İsrail’den çok daha büyük sorunları ve öncelikleri var.

Yanlış hesap yaptılar. Coğrafyanın, Türkiye’nin sabrı zaaf değil. Bilgelikle, temkinle, zaman planlamasıyla, güç inşası matematiğiyle ilgili bir durumdur. Ama öfke biriktirilir.

Yüz yıl sabredebilen bir Türkiye’nin yeni güç matematiğinde ne zaman nasıl harekete geçebileceğini artık hiçbir Batı ülkesi ya da İsrail belirlemiyor, belirleyebilecek durumda da değil.

PKK meselesi de Dürzi meselesi de İsrail’in elinde patlayacak. Hint-Pakistan savaşı çıkarsa asıl travmayı Hindistan yaşayacak.

Türkiye ile oyun oynayanlar büyük oranda bu yüzyılı ıskalayacak. Bunlar hamaset değil. Bunlar, 21. yüzyılın güç akışlarının, kaymalarının bize geleceğe dair verdiği bilgilerdir!

ARTIK YUTKUNMAYACAĞIZ.

Artık sabretmeyeceğiz. Yutkunmayacağız. Her adımda İsrail’i daha da sıkıştıracağız. Daha da Akdeniz kıyısına iteceğiz. Güney Asya’dan Akdeniz’e kadar, coğrafyanın tamamına hâkim olan ortak akıl ve kanaati bir silaha dönüştüreceğiz.

Bu kuşakta sadece İsrail’in değil, hiçbir gücün hükümran olmasına kapı aralamayacağız. 21. yüzyılda tarihi değiştirecek asıl güç bu coğrafyadır. Türkiye ise tam merkezindedir.

20. YÜZYILIN RÖVANŞI: İSRAİL MUTLAK BİR BEDEL ÖDEYECEK. “TÜRKİYE GAZABI” YAŞAYABİLİR!

Bölgemizdeki gelişmeler günlük, anlık değişiyor...

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER