Artık savaşlarda “cephe” ya da “cephe hattı” yok. Ülkenin bir bölümünde savaş yapıp diğer bölümlerini savaş dışı bırakma ihtimali yok.
Sınırınızda savaşıp içeriyi koruma şansı yok. Hiçbir ülkenin kendini sınırının sıfır noktasında savunma imkanı yok.
Artık bir savaşa giriyorsanız ülkenin tamamı savaş alanı, tamamı cephedir. Konvansiyonel savaş araçları, orduların çarpışması diye bir durum artık olmayacak. Ordular kadar milletler de savaşın içinde olacak.
“BARUT”UN KEŞFİNDEN SONRA SAVAŞ TARİHİ “İLK KEZ” BU KADAR DEĞİŞİYOR.
Savunma teknolojileri, savaş araçları o kadar radikal biçimde değişti ki; belki de barutun, topun, tüfeğin keşfi ve patlayıcıların kullanılmasından bu yana, yüzlerce yıl sonra ilk kez böyle bir şey oluyor.
Milyonlarca dolarlık savaş araçları, onlarca dolarlık hafif yeni teknolojilerle yok ediliyor. Savaş gemileriniz, denizaltılarınız, büyük ordu karargahlarınız, merdiven altında bile üretilebilen hafif dronlarla, sürü dronlarla yok edilebiliyor. Siz sınırda işgal yaparken başkentiniz bombalanıyor ve koruyamıyorsunuz.
“MÜHENDİS ORDULARI” ASKERLERİN YERİNİ ALDI.
Dünya savaş tarihi tamamen değişti. Büyük orduların, büyük savunma harcamalarının, ülkelerin kaynaklarını yok eden ağır yatırımların yerini daha düşük maliyetli, daha etkili, daha sonuç alıcı, sofistike silahlar, dijital harp teknolojileri alıyor.
Askerler kadar sivillerin de “maharetli” olduğu, “mühendis ordularının askerlerin yerine geçtiği” bir savaş tarihi başlıyor.
UKRAYNA BU SALDIRIYI TEK BAŞINA MI YAPTI? BAŞKENTLER VURULUR!
Önceki gün Rusya’nın Moğolistan sınırından Kuzey Denizi’ne, Moskova yakınlarından Pasifik bölgesine kadar birçok yeri Ukrayna dronları ile vuruldu.
Milyar dolarlık zararlara, en mahrem üslerin yanmasına, en pahalı uçakların imhasına, Rusya’nın ulusal gururunun yerle bir edilmesine yol açan bu saldırı, artık savaşın Ukrayna topraklarında olmadığını, Rusya ana karasında da devam ettiğini ortaya koydu.
Elbette Ukrayna’nın bunu tek başına yaptığı düşünülmüyor. Elbette SİHA’lar kadar uzun menzilli füzelerin de kullanılmış olma ihtimali var. Elbette, eğer İstanbul’da kurulan “Barış Masası”ndan bir şey çıkmazsa, bundan sonra Moskova ve bazı başkentler de vurulacak.
SADECE BİRKAÇ SAAT ÖNCESİNDEYİZ!
İşte o zaman, nükleer silahların, ağır uzun menzilli füzelerin kullanımı dahil, savaşın Rusya-Ukrayna savaşının dışına taşacağı açık.
Kimse tam olarak kabullenmese de, yeni bir dünya savaşının hatta nükleer savaşın birkaç adım yakınındayız. Rusya-Avrupa savaşının, hemen sonrasında başlayacak ABD-Çin Pasifik savaşlarının birkaç saat öncesindeyiz.
Dünya tarihinde büyük savaşların hemen öncesine dikkat ederseniz, bugün bütün bu şartların oluştuğunu görürsünüz. Bugünün tek farkı, ülkelerin ve milletlerin basireti bağlanmış gibi, bu ihtimale hiç bakmamayı tercih etmesi ve kayıtsız davranmasıdır. Belki de en tehlikeli olan şey budur!
İSTANBUL TOPLAN-TISINDAN BİR GÜN ÖNCE UKRAYNA BUNU NEDEN YAPTI?
Peki Ukrayna bu saldırıyı neden yaptı? “Bu da sorulur mu, ülkeleri işgal ediliyor, daha ne yapsınlar” diyebiliriz. Doğru…
Ama tam da İstanbul’da Barış Masası yeniden kurulmuşken, tam da dünya barış için yeniden umutlanmışken, Rusya ve Ukrayna’dan umut verici açıklamalar gelirken, toplantıdan bir gün önce, bugüne kadarki en büyük SİHA saldırısı yapıldı. Bu, Rusya’yı masaya zorlamak için miydi? Muhtemel. Ama daha esaslı şeyler var.
“BARIŞ MASASI”NDAN BİR ŞEY ÇIKMAZSA AVRUPA İÇİN BİR SAVAŞ HARİTASI ÇİZİLİR.
Ukrayna; savaşın başından bu yana en ölümcül saldırısını yaptı. Rusya’daki 4 Hava Üssü’nü ve bir Denizaltı Üssü’nü vurdu. 50’ye yakın Rus savaş uçağını imha etti.
Ruslara adeta bir Pearl Harbor yaşattı. Rusya içinde 3 bin 500 km derinliğe kadar saldırı yapabileceğini gösterdi. Kuzey Filosu’nun karargahı vuruldu. Nükleer denizaltı filosuna ev sahipliği yapan Severomorsk’u vurdu.
Eğer İstanbul’da Barış masası kurulmamış olsaydı, ki sonucunun ne olacağını bilmiyoruz, bu saldırı savaşın seyrini değiştirmek, bir “Avrupa savaşı” haritası çizmek için yeterlidir.
YA RUSLAR DA BERLİN’İ HEDEF ALIRSA! AVRUPA BAŞKENTLERİ DE VURULURSA!
Geçtiğimiz hafta Almanya-Ukrayna arasında 5 milyar Avroluk bir anlaşma yapıldı. Uzun menzilli güzeler Ukrayna’ya verildi. Rusya bunu; “Almanlar savaşa girdi” şeklinde yorumladı.
Bu uzun menzilli saldırılarda Alman füzeleri de kullanılmış olabilir mi? Bu da Rusya-Avrupa savaşının başlaması anlamına gelir mi?
Daha ötesi, Rusya’nın Berlin’i ya da Londra’yı vurmasının kapılarını açar mı? Bir sabah uyandığımızda Kiev’e düşen füzelerden bazılarının Avrupa başkentlerine de düşebileceği ihtimalini hiç düşünüyor muyuz?
Elbette bu bir kıyamet savaşı olurdu. Elbette Rusya’nın bu kadar basiretsiz hareket edeceğini düşünmüyoruz.
BU ASLINDA İNGİLİZ-RUS SAVAŞIDIR!
Ancak; aslında Ukrayna-Rusya savaşı en başından Avrupa-Rusya savaşı (Rus-İngiliz savaşı) olarak planlandı. Ukrayna sadece “kurban”dı. Yeterli olmasa başka Doğu Avrupa ülkeleri de cepheye sürülecekti!
Savaş Baltık Denizi’nde çıkacaktı. İngilizler, “maharetli bir planlamayla” savaşı Karadeniz’e, bizim sınırlarımıza taşıdı, İngiltere’den uzaklaştırdı.
Peki; İngiltere’nin çıkardığı Rusya-Ukrayna savaşında Almanlar neden bu kadar öne çıkıyor ve savaşı uzatmak için bu kadar istekli? 2. Dünya Savaşı’nda Rusların Berlin’i işgalinin intikamı hala Almanlar’ın zihinlerini meşgul ediyor olabilir mi?
DOLMABAHÇE’Yİ KİM SABOTE ETTİ? YİNE SABOTE EDEBİLİRLER!
Dikkat edelim; Daha önce Dolmabahçe’de Rusya ve Ukrayna, Türkiye’nin arabuluculuğu ile masaya oturdu. Anlaşma da sağlandı. Ancak İngiltere ve ABD’de Biden yönetimini rehin alan iktidar çevreleri bu anlaşmayı sabote etti. Zelenski’ye anlaşmayı iptal et baskısı yaptı ve savaşı uzattı.
Yine İstanbul’da, yine Türkiye’nin arabuluculuğunda kurulan yeni Barış Masası aynı şekilde sabote edilebilir. Zelenski Avrupa’dan gelecek baskılara “hayır” diyemez. Çünkü o, her ne kadar ülkesi işgali sürüklense de aslında Avrupa için bir vekalet savaşı yürütüyor.
“RUS KAYNAKLARI”NA ULAŞAMAZSA AVRUPA’NIN GELECEĞİ OLMAYACAK!
Avrupa Ukrayna’da asla barış istemiyor. İstemeyecek. Savaşı uzatmak, genişletmek, bütün Doğu Avrupa’yı yaymak, Rusya’yı güçten düşürmek ve en nihayetinde Rusya’nın dev kaynaklarına ulaşmak istiyor. Avrupa’nın yaşaması için bu kaynaklar şart! Başka türlü bir Avrupa geleceği olmayacak. Onlar da bu yüzden savaşı en büyük gelecek yatırımı olarak görüyor.
RUSYA’YI “NÜKLEER HATA”YA ZONLAMAK...
Rusya, daha önceki açıklamalarıyla kendini ele verdi. Rusya ana karasına yönelik saldırılara nükleer silahla cevap vereceğini defalarca açıkladı. Şimdi Batı Moskova’yı bir “hata” yapmaya zorluyor. Bu yüzden de Ukrayna’ya daha ölümcül ve yıkıcı silahlar vermeye, daha büyük provokasyonlara, Rusya’nın hayati organlarını hedef alıp onu “imkansız olan”a yöneltmeye devam edecekler.
GAZZE’DEKİ SOYKIRIM VE NÜKLEER TAHLİKE. YIKICI KARARLAR ÇAĞI…
Gazze’de tanık olduğumuz İsrail soykırımı, dünyanın geleceğinde en uç senaryoların nasıl gerçek olabileceğini öğretti. Bu yüzden nükleer saldırılar artık ihtimal dışı değil. Mesela İsrail’in bu silahları kullanmak için fırsatlar kolladığına dair çok güçlü bir kanaatim var.
Küresel güç matematiğindeki değişimler ülkeleri çok daha yıkıcı kararlar almaya zorlayabilir. Çünkü ülkelerin imhasına yönelik kararlar çok kolay, çok hızlı ve zorunlu hale gelebilir.
Artık dar bölge toprak taleplerinin, tarihi miras haklarının ötesinde, ülkelerin ayakta kalması ve refahı için kaynaklara yönelik intiharları içeren kararların arefesindeyiz.
BUGÜNA DEĞİL GELECEĞE BAKIN. FAY HATLARINA DİKKATLİ BAKIN. DEPREMLER ŞU AN 5 CİVARI. ÇOK YAKINDA 7’YE ULAŞIR…
Barışın en zor zamanlarını yaşıyoruz. Uluslararası sistemin dağıldığı, yeni güç denkleminin oluşmaya yüz tuttuğu, büyük güçlerin zayıflayıp yeni güçlerin sahne aldığı hiçbir dönem, barış dönemi olmamıştır.
Bugüne bakmayın, geleceğe bakın. Ülkelerin, blokların hareketlerini izleyin ve nerelere uzanacağını tahmin edin.
Sadece Rusya ve Ukrayna’ya bakmayın. Avrupa’nın ne yapmaya çalıştığına, ABD’nin nasıl bir arayış içinde olduğuna bakın. Türkiye-İsrail, Türkiye-Yunanistan, Türkiye-Ortadoğu ilişkilerine bakın. Çin-Hindistan ilişkilerinin seyrine bakın.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.