DÜNYA

İbrahim Karagül : Güney ve Kuzey’deki iki büyük savaş bitti. Türkiye güçlendi, Avrupa zayıfladı. Türk-Rus savaşı engellendi. Türkiye de ‘Patron Devlet’tir!

Tarih
20 Şubat 2025
İzlenme
1015 Kişi

Ukrayna savaşı ile başlatılan planın nihai hedefi Türkiye-Rusya savaşı çıkarmaktı. Bunu iki kez denediler. FETÖ üzerinden denediler. Suriye savaşı üzerinden denediler.

Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı bu savaş kesinlikle başlamış olacaktı. Zaten darbe ve müdahaleyi de bu amaçla yaptılar. Türkiye’yi tekrar Batı eksenine yerleştirip bir silah olarak Rusya’ya karşı kullanacaklardı. Eğer Suriye savaşı devam etseydi bu savaş yine çıkarılmış olacaktı. Bir şekilde yeni bir oldubitti ile bunu başaracaklardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Rusya lideri Putin’in sağduyulu çabaları böyle bir savaşı engelledi. İki lider de “Batı Kulübü”nün bu hesabını iyi algıladılar. Suriye’de, Karadeniz’de, Ukrayna savaşı sırasında çok dikkatli davrandılar. Bütün krizleri bir şekilde “doğrudan diyalog” ile, aracısız çözmeyi bildiler.

“TÜRKİYE’Yİ ÇEVRELEMEK”, İKİ ÜLKEYİ DE İMHA ETMEK.

ABD’nin Ege adalarına yerleşmesi, Dedeağaç’a yerleşmesi, Suriye sınırı boyunca askeri üsler kurup yerleşmesi, PKK’yı alabildiğine beslemesi ve güçlendirmesi, İsrail’i ve Avrupa’yı buralara taşıması, “Türkiye’yi çevrelemek” içindi. Ama aynı zamanda, Rusya-Türkiye savaşı için pozisyon almak, hazırlık yapmaktı.

Çünkü; Türkiye-Rusya savaşının iki ülkeyi de imha edeceğini biliyorlardı. İki ülkenin haritasının da parçalanacağını biliyorlardı. İki ülkeyi de aynı anda paylaşmanın hesaplarını yapmışlardı.

NATO ittifakı içindeki Türkiye’yi, Rusya’ya karşı “görünüşte” savunacaklardı ama aslında paramparça edeceklerdi. İttifak üyesi Türkiye’yi PKK ile, FETÖ ile ve ekonomik müdahalelerle vurma sebepleri gerçek niyetlerini ortaya koyuyordu.

RUSYA’NIN KAYNAKLARINA TÜRKİYE’NİN “BAĞAZLARI”NA ÇÖKECEKLERDİ..

ABD ve Avrupa, kendilerince başarılı bir plan yapmışlardı. Aynı anda iki büyük gücü devreden çıkarmış olacaklar, iki büyük “tehdit”ten kurtulmuş olacaklardı. Rusya’nın kaynaklarına, Türkiye’nin Boğazlarına sahip olacaklardı.

Bütün Bunları “Avrupa Savunması” için pazarlayacaklar ama Batı’nın kendi dışındaki dünyaya yönelik yeni saldırganlığını gizleyeceklerdi. Evet, Avrupa savunmasızdı. İkinci Dünya savaşından bu yana ABD tarafından korunuyordu. Ama açgözlülüğü savunma olarak pazarlıyorlardı.

İsrail’e göre bir bölgesel güç haritası, Avrupa ve ABD’nin ihtiyaçlarına göre bir yeni Rusya haritası çizeceklerdi. Bölgede terör üzerinden hedeflerine ulaşmak isteyen, terör haritası ve koridorları oluşturmak isteyen çevrelerin de bu aşamada desteği tam olacaktı. Bunlar bile hesaplanmıştı. ABD ve İsrail’in PKK/YPG üzerine yatırımının ana sebebi buydu.

Trump calls Zelensky 'a dictator' after Ukraine leader said he was living in Russian 'disinformation space' 

UKRAYNA SAVAŞI DEĞİL, AVRUPA-RUSYA SAVAŞI, İNGİLTERE-RUSYA SAVAŞI.

Rusya-Ukrayna savaşı bir Rusya-Avrupa savaşıdır. Daha doğrusu Rusya-İngiltere savaşıdır. Bu savaş İngiltere-Rusya arasında tasarlanmıştır. Ancak kuzeyde beklenirken Karadeniz’e itilmiş, Ukrayna “kurban” seçilmiştir. İngiltere ve ABD, bütün Avrupa’yı tuzağa düşürüp Rusya cephesine sürmüştür.

ABD’de Trump’ın iktidara gelmesi ve ardından bütün ezberleri bozacak şekilde Rusya ile masaya oturması, bugüne kadar yapılan bütün hesapları sıfırladı. Avrupa’nın telaşı, korkusu, yalnızlığı apaçık ortaya çıktı. Eminim Avrupalı liderler, nasıl tuzağa düştüklerini acı acı düşünüyordur. Bunu kendi halklarına, ülkelerine nasıl anlatacaklarının yollarını arıyordur.

BAZI AVRUPA ÜLKELERİ RUSYA İLE YAKINLAŞIR. ABD’NİN UKRAYNA’NIN ÖTESİNDE HESAPLARI VAR.

Ukrayna savaşı Avrupa’ya güç veriyordu. Rusya ile savaş Avrupa’yı bir arada tutuyordu. Ukrayna’nın Rusya karşısında duramayacağı belliydi. Sonrasında Polonya ve Doğu Avrupa ülkelerinin de cepheye sürülmesi planlanıyordu.

Şimdi o hesapların tamamı sıfırlandı ve herkes açıkta kaldı.

Avrupa için panik, çözülme, ayrışma dönemi başladı. AB kurumsal kişiliğinin dışında ülkelerin kendi arayışlarına yöneleceğini çok açık biçimde göreceğiz.

Birçokları Rusya ile pazarlık/ittifak/ortaklık masaları kurmaya başlayacak. Bunları da göreceğiz.

Trump’ın Rusya ile Ukrayna pazarlığı sabote edilebilir mi, bilmiyorum. Ama bu pazarlığa Ukrayna ve Avrupa’yı davet etmemesi, Zelenski’yi muhatap almaması, seçimi işaret edip Zelenski’nin gidişinin işaretini vermesi, ateşkes ve barışın da ötesinde başka hesapların da geleceğinin işaretidir.

Belki de Çin’e karşı Rusya ile daha kalıcı ortaklıklar kurmayı planlıyor olabilir.

ERDOĞAN-ZELENSKİ NE KONUŞTU? TÜRKİYE “GARANTÖR” OLACAK MI?

Recep Tayyip Erdoğan on X: "Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski'yi geçen sene Temmuz ayından sonra yeniden ülkemizde misafir etmekten memnuniyet duyuyorum. İstişarelerimizin başta ülkelerimiz olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasınıTürkiye; Trump’ın Rusya-Ukrayna barış projesine destek verdi. Karadeniz’de savaşın bitmesi yönünde açık duruş sergiledi.

Riyad’da ABD-Rus heyeti pazarlıklar yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’da Zelenski ile bir araya geldi.

Görüşmede neler konuşulduğunu bilmeyiz ama Türkiye, savaşın bitmesi gerektiğini ancak Ukrayna’nın mağdur edilmemesi gerektiğini ilan etti. Türkiye, bir garantör ülke olmayı, Ukrayna’yı korumaya dönük niyetlerini açıkça ortaya koydu.

Kırım’ın geleceği Türkiye için çok önemli. Karadeniz’in güvenliği Türkiye için çok önemli. ABD ve Avrupa’nın Karadeniz’i Savaş Denizi’ne çevirme planlarının sona ermesi çok önemli. Bunun Boğazları nasıl tartışmaya açacağı çok iyi biliniyor.

İKİ ÜLKE DOLMABAHÇE’DE ANLAŞMIŞTI. ANCAK ABD VE İLGİNTERE SABOTE ETTİ.

Hatırlayalım; Rusya-Ukrayna arasında ilk Barış Masası İstanbul’da, Dolmabahçe’de kuruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baskın girişimleri ile iki ülke heyeti ortak bir noktada buluştu.

Aslında anlaştı. Ama İngiltere, ABD ve Avrupa bu barışı sabote etti. Zelenski üzerinde baskı kurdu hatta tehdit etti ve ona geri adım attırdı. Böylece o barış fırsatı ortadan kalktı.

Çünkü Batı, savaşı büyütmeyi, bütün Doğu Avrupa’ya ve Rusya içlerine yaymayı planlıyordu. Çünkü Avrupa en nihayetinde Türk-Rus savaşı planlıyordu. Bütün bunlar için Rusya’nın imparatorluk hayallerini ve hedeflerini istismar ediyor, tahrik ediyordu.

Türkiye için en önemlisi işte burasıydı: Türkiye-Rusya savaşına gidecek kapıların kapatılmasını istiyordu.

TÜRKİYE ‘GÜÇ FRITINALARI’ ESTİRİRKEN, GÜNEY VE KUZEY’DE İKİ BÜYÜK SAVAŞ BİTTİ.

Türkiye çevresinde çok hızlı biçimde iki çok önemli değişim oldu. Güneyindeki ve kuzeyindeki iki büyük savaş, Suriye ve Ukrayna savaşları bitti, bitiyor.

Çok ağır iki yükün ve tehdidin ortadan kalkması Türkiye için olağanüstü fırsatlar doğurabilir. Bu savaşlar sadece o ülkelerle sınırlı değildi.

Bu savaşlar, Türkiye’yi de kuşatmaya dönük planlamalardı ve küresel ölçekte etkiliydi. Türkiye iki savaşta da sağlam durdu, sabırla durdu, küresel güç kaymalarının hesaplarını iyi yaptı.

Bu arada alabildiğine güç biriktirdi. Endonezya’dan Mali’ye, Balkanlar’dan Çin sınırına, Basra Körfezi’nden Doğu Afrika’ya kadar güç fırtınaları estirir hale geldi. Türkiye güç biriktirirken kendisine yönelen tehditler etkisini kaybetmeye başladı.

AVRUPA ZAYIFLADI TÜRKİYE GÜÇLENDİ. RUSYA AGRESİFLEŞİR Mİ?

Mesela Avrupa gücü zayıfladı, tehdit olmaktan çıktı. Türkiye-Rusya savaşı projelerinin etki gücü zayıfladı. Ege ve Karadeniz’in savaş alanı olması ihtimali azaldı. PKK/YPG tehdidinin sonuna gelindi. Türkiye’nin elini kolunu bağlayan birçok sorun, hafifleme eğilimine girdi.

Trump’ın Putin’le pazarlıkları Türkiye’yi zora sokar mı? Türkiye-Rusya ilişkilerinde gerilim artar mı? Rusya Orta Asya ve Kafkaslar’da agresifleşir mi? Şimdi bunu düşünmek lazım. Bu ilişkinin Rusya’yı güçlendirip Avrupa’yı zayıflatacağı ortada.

Ama Türkiye’nin, Rusya ile ilişkiler için yeni bir yol bulmayı başaracağı, Avrupa zayıflamasından güç devşireceği de ortada. Kuzey ve güneydeki iki büyük savaşın sona ermesinin Türkiye’nin elini çok güçlendireceği, özellikle Ortadoğu’da ona çok daha geniş hareket alanı açacağı da kesin.

TÜRKİYE DE “PATRON DEVLET”TİR “PAZARLIK MASALARI” BAŞKA TÜRLÜ OLACAK.

Dünya “Patron Devletler” modeline geçerken Türkiye’nin de “Patron Devlet”lerden biri olduğu, Güney Asya’dan Afrika’nın derinliklerine uzanan çok geniş ve etkili bir güç alanı oluşturduğu unutulmamalı.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER