Fark ettiyseniz kuma bir çizgi çekiliyor.

 Ya Ukrayna’nın yanında yer alırsınız ve tartışmasız bir şekilde düzen anlatısını papağan gibi yaparsınız, ya da Kremlin'in bir ajanısınız. Savaş propagandası aşikar.

11 Eylül sonrasından beri böyle bir tarafcılık görülmemiştir.

Medya ve Batı liderleri, insanlardan “taraf tutmalarını” talep ederken, Ukrayna'daki Rus işgaline ve onu kışkırtmaya yardım edenlere karşı durmanın tamamen mümkün olduğunu hatırlamak önemlidir.

Son 8 yılda NATO politikasının Vladimir Putin'i köşeye sıkıştırıp Rusya'nın ulusal güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturduğuna şüphe yok.

New York Times’ın yazarı Chris Hedges’in dediği gibi ; “Rusya'nın tehdit altında, ihanete uğramış ve kızgın hissetmeye hakkı var.”

Ama şunuda ekliyor; “Ancak anlamak göz yummak değildir. Nürnberg sonrası yasalar uyarınca Ukrayna'nın işgali, canice bir saldırganlık savaşıdır.”

Aslında şimdi Ukrayna'nın yanında duranların, bölgede şu anda ortaya çıkan bataklıktan büyük ölçüde sorumlu olduğunu belirtmek de önemlidir. Ukrayna'da “özgürlük ve demokrasi” için ayağa kalkmaktan bahseden siyasi sesleri dinlerken, onların sözleri dikkat edenler için boş geliyor.

Kuşkusuz, Ukrayna halkı özgürlük ve demokrasi istiyor. Ancak liderleri olan Cumhurbaşkanı Zelenski, bunun onların son oyunu olmadığını açıkça belirtmişti.

Dahası, burada Batı'da özgürlük ve demokrasiyi temsil ettiğini iddia edenler de iddia ettikleri kişiler değil. Sadece birkaç hafta önce, kendi halklarına karşı inanılmaz tiranlık eylemleri gerçekleştiriyorlardı.

Mesela Kanada Başbakanı Justin Trudeau.

Trudeau, sadece haftalar önce Yeni Dünya Düzeninin hizmetkârı olan zalim emirlere karşı duran protestocuların banka hesaplarını dondurmasına, Başkent önünde barışçıl bir şekilde protesto eden vatandaşları dövdürmesi ve tutuklandırmasına rağmen aynen şöyle bir açıklama yaptı;

“Bugün, Başkan Putin yasadışı ve haksız bir şekilde Ukrayna topraklarını ele geçirmeye çalışırken, Ukrayna halkına mesajımız şudur: Yalnız değilsiniz. Sizinle ayaktayız. Ukrayna'ya, demokrasiye ve insan haklarına desteğimiz sarsılmaz."

Yani Trudeau'nun "demokrasiden yana olduğu" ifadesini tamamen geçersiz.

Aynı zamanda “Ukrayna'da demokrasiyi temsil ettiğini” iddia eden Amerikan siyasi sınıfı, Kanada hükümetinin bireylere ifade özgürlüğü için mali açıdan zulmetmeye başlamasını izlediğinde, sadece sessiz kalmakla kalmadı, aynı zamanda bunu kolaylaştırdı.
En komiği de zorbaların kralı ABD’nin başkanının yaptığı, “Amerika zorbalara karşı duruyor. Özgürlük için ayaktayız. Biz buyuz." açıklamasıydı.

Yahu kimi kandırıyorsunuz?

Siz değil miydiniz Ortadoğu’ya demokrasi ve barış getireceğiz diye Milyonlarca cana kıyan?

Bu söylemlerin hiç bir hükmü yoktur olamazda!

Batının hiç bir sözü sahih değildir. Bunu iyi anlamak gerek.

ABC, CBS, NBC, AP, MSNBC ve CNN, bu anayasaya aykırı ve yasa dışı yetkiler için kuruluşu çağırmak yerine, Amerikalıları kendi istekleri dışında tıbbi bir prosedüre zorlamak için tek taraflı kararı desteklemeyi seçmişti.

Bizi Ukrayna üzerinden Rusya ile bir çatışmaya sürükleyenlerin aynı medya olması şaşırtıcı değil.

İki yıl boyunca bize covid yüzünden yalan söyleyen aynı insanlar, savaştan büyük kazançlar elde etmeye çalıştıkları için bizi tekrar Rusya ile yıkıcı bir çatışmaya yönlendiriyorlar.

Çünkü NATO'nun Doğu Avrupa'ya genişlemesi milyarlarca kar sağladı. Ukrayna'daki çatışmanın alevlenmesi onlara milyarlarca dolar kazandırmaya devam edecek.

1.Dünya Savaşı,

2.Dünya Savaşı,

Amerika’nın Ortadoğu işgali,

Hatta son 150 yıldır dünyada meydana gelen bir çok önemli harekat,

Ve şimdi Rusya-Ukrayna savaşı…

Hepsi tek bir masada tasarlanıp yönetilir.

 

Asıl amaçları kargaşa ve kaostur.

3.Dünya Savaşı sözü de onların söylemidir.

Bu savaşın sonu ne olur bilinmez. Ama Yeni Dünya Düzeni için bir alet olduğu aşikâr..

Bakalım Mevla neyler, neylerse hayr eyler.

Selametle..

(www.seslimakale.com.tr)