GÜNCEL

Nureddin Ceylan : Sahte bayraklı uzaylılara hazır mısınız?

Tarih
01 Şubat 2022
İzlenme
1928 Kişi

Prof. Lance deHaven-Smith'e göre;

“Sahte bayrak terimi, faaliyetlerin, onları gerçekten planlayan ve yürütenlerin dışındaki varlıklar, gruplar veya uluslar tarafından yürütülüyormuş gibi görünecek şekilde aldatmak için tasarlanmış gizli operasyonlardır.”

Aslında 'Sahte bayrak' olarak etiketlenebilecek çağdaş olaylar arasında, Nazilerin Komünistleri suçladığı Berlin'deki 1933 Reichstag yangını; ABD Savunma Bakanlığı tarafından Küba ile bir savaş için önerilen, ancak hiçbir zaman uygulanmayan 1962 NorthWoods Operasyonu, ve yakın zamanda olan 11 Eylül saldırılarını sayabiliriz.

Ama bu seferki çok daha başka olacak gibi duruyor.

Görünen o ki, dünya dışı varlıkların sahte bir istilası tehlikesiyle karşı karşıyayız.

Bir çok kişi, dünyanın çaresiz hükümetlerinin sonunda hedeflerini tamamlamak için büyük bir sahte uzaylı istilası tertipleyeceklerinden bahseder. Peki bu mümkün mü?

Cevap: Evet Mümkün. Hatta eğer olursa en geç 2035 yılına kadar gerçekleşebilir.

1980'lerde ABD Başkanı Ronald Reagan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ortak bir düşmanla savaşmak için birleşerek dünyayı bir araya getirmek için belki de bir uzaylı istilasına ihtiyacımız olduğunu söylemişti. Görünen o ki, temel daha derine dayanıyor.  

NASA ve CİA’nın 80’lerden beri üzerinde çalıştığı “Project Blue Beam” projesinde, sahte bir mesih veya sahte bir uzaylı istilasını gerçekleştirmenin tüm yolları denendi. 

1990'ların başında adından söz ettiren HAARP, temelde Tesla teknolojilerinden bazılarını kullanan Project Blue Beam'in bir başka versiyonuydu.

Sesli Makale takipçileri için yazdığım “İlluminati oyun kartları” yazımda Empire State binasına düzenlenecek saldırıdan kısaca bahsetmiştim. 

Evet bu saldırının gerçekleşme ihtimali çok yüksek. Çünkü sahte uzaylıların ele geçirilmesinin hedeflerinde, tek bir dünya inancı lehine dinleri itibarsızlaştırmak ve böylece gezegenimizde nüfusun büyük bir bölümünü yok eden daha fazla dini savaşa neden olmak olacağını tahmin etme konusunda dini bir eğilim sergiliyor.

Ayrıca uydulardan Dünya yüzeyinin yaklaşık 60 mil yukarısındaki sodyum tabakasına yansıtılan 3 boyutlu optik hologramlar ve seslerle devasa “uzay gösterileri” üretmek dâhi mümkün.

Ses açısından bakıldığında, elektromanyetik radyasyon ve hipnozun bir kombinasyonunun 1970'lerden beri araştırma konusu olduğunu biliyoruz. Hipnozcunun konuşulan sözleri, mesajı almak veya kod dönüştürmek için herhangi bir mekanik cihaz kullanmadan elektromanyetik enerjiyle doğrudan insan beyninin bilinçaltı kısmına da dönüştürülebilir, ve bu tür bir etkiye maruz kalan kişinin bilgi girişini bilinçli olarak kontrol etme şansı olur.

Aslında, artık CIA ve FBI'da insan beynini ve sinir-kas sistemlerini ultra düşük frekanslı radyasyon darbeleriyle tedavi eden ekipmanın çalıştığını biliyoruz. Belki körlerin görmesini, sağırların duymasını ve topalların yürümesini sağlamak mümkündür. Ama bunu belkide asla bilemeyeceğiz.

Bu saldırı için bir çok zihin etkileme metotlarını da destekçileri haline getirdiler.

Hollywood ve medyanın bu saldıların alt yapısını hazırlayan yaklaşık 40 yıllık bir serüvenini de unutmamalıyız.

SciFi Channel'ın 2002 Steven Spielberg imzalı 10 bölümlük mini dizisi Taken, başrolünde Mel Gibson’un oynadığı İşaretler, Stanley Kubrick’ten “2001 A Space Odyssey ve daha sayamadığım bir çok film mevcut. 

Uzaylı istilasının yaklaştığının belki de en bariz ve göze batan örneği Will Smith'in oynadığı 1996 yapımlı “Independence Day” filmidir.

Yani çok uzun bir süre boyunca dünya dışı varlıklardan korkmaya koşullandığımız giderek daha açık hale geliyor.

Robotik kodlamalarla sahte bir uzaylı bedeni yapmak işin en kolayı asıl olan halkı bu saldırıya karşı mental açıdan hazırlamaktı. Bunu da çok iyi bir şekilde başarmış durumdalar.

Bakmayın bize. Türk halkı  gerek inancının vermiş olduğu cesaret, gerek tarihinde yatan cengaverlikten dolayı bu olaylara karşı “Olmaz öyle şey.” Diyerek üstesinden gelebiliyor. 

Ama Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’da durum böyle değil. İnancın olmadığı toplumlarda korkaklık her zaman galip gelir. Bu sebepten en ufak şeyden korkan bu milletler, böyle bir saldırının olabileceği ihtimali ve sahte olabileceğini düşünmez hemen kendilerini kaptırıp korkuları sayesinde zihinlerinde gerçekmiş gibi algılayabilirler.

Kısacası, teknolojideki ilerlemeler böyle bir senaryonun gerçekleşmesine daha çok olanak sağlıyor.

Yeni Dünya’da tek din ve tek devlet oluşumunu kurmak için en son ki hamle insanların tamamını başka varlıklarla korkutarak, inançlarını devletlerini ve milletlerini unutturarak tek bir düşmana karşı yek vücut haline getireceklerdir.

Bireyin tek direnişi, düşüncelerinin arkasındaki motivasyonu sürekli sorgulamak ve kendi ideolojik, dini ve ahlaki sınırlarının dışında olduğunu düşündüğü düşüncelere göre hareket etmemektir.

Başka gezegenlerde yaşamın var olup olmadığı açıklamak benim işim değil. 

Böyle bir şey olursa bizler için bir filmden ibaret olacaktır. 

Korkup inanmak sizin elinizde.

İnancınızdan kuvvet alırsanız her şeyin üstesinden gelebilirsiniz. 

Allah kullarını dünya üstü varlıklarla karşı karşıya getirmez.

Allah kullatına zulmetmez.

Allah’tan üstün bir kuvvet, O’ndan üstün bir güç yoktur. 

Gerisi kullarının anlayıp anlayamadığı,

Görüp göremediği,

Ve Anlatıp anlatamadığıdır.

 

Selametle..

 

(seslimakale.com.tr)

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER