GÜNCEL

İkram Bağcı : Paralel ağ üniversitelerde nasıl kuruluyor?

Tarih
31 Ocak 2016
İzlenme
2228 Kişi

Bizim modern anlamda üniversite tarihimiz batıdan farklılık gösterdiği aşikâr. Batıda; Berkeley Üniversitesi Nobel ödülü almakla, Cambridge Üniversitesi kâr amacı gütmeyen kitap basımıyla, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bilim, mühendislik ve ekonomi alanlarında öne çıkan üniversitelerden bazılarıdır. Bizde ise üniversitelerin (bazı üniversiteler hariç) ağırlıklı olarak siyasi yapılanma, belli bir gruba mensubiyet ve etnisite gibi özelliklerle anılır oluşu bir vakıadır. Bu duruma bilimsel özerklik ve kamu tüzel kişiliği gibi yasaların akademiyi esnek bırakmasının olumsuz kullanılmasıyla gelinmiştir desek yanlış olmaz. Diğer bir ifadeyle mevcut yasalardaki esneklik ve açıklıklar bu duruma zemin oluşturdu diyebiliriz.

İllegal yapıların gençler üzerindeki hedeflerine ulaşmak istemesi, bundan dolayı ilk adreslerinin üniversiteler olması ve burada örgütlenmeye önem vermesi gayet doğal. Akademide bu tür yapılanmayı en iyi kullanan hiç şüphesiz uzun yıllardır hazırlık sürecinden sonra şu an yükselme dönemi içinde olan paralel yapıdır ve en iyi şekilde oluşturduğu yapının nimetlerinden faydalanmaya devam etmektedir.

Paralel yapının ülkemizdeki tek hedefi asılın yerine geçip, özne olmak ve bunu illegal yollarla gerçekleştirmek. Bu durum ise sadece akademik camiada değil her alanda ulaşılması gereken bir amaç. Her alanda olduğu gibi akademide de açığa çıkmalarına sebep olan süreç 17 Aralık ile başlamıştır diyebiliriz. Akademideki paralel yapılanmaların hukuki yönden gereğinin yapılabilmesi için öncelikle bu yapının doğru teşhisinin ve analizinin yapılması şart.

Paralel yapının akademideki yapılanması iki ana kola ayrılarak anlaşılabilir. Birincisi, akademik çalışmalarda ve kritik teknolojik alanlarda uzmanlaşan paralel akademisyenlerdir. İkincisi ise üniversitelerin yönetimine talip olan (yapının üst düzeyi tarafından verilen izne göre) paralel elemanlardır. Paralel memurlar daha çok üniversite idaresinde bulunacak olan paralel akademisyenlerle birlikte çalışır. Paralel öğrenciler ise üniversitenin kritik ar-ge yerlerinde çalışan akademisyenlerle irtibatlı olarak görev alırlar. Fakültelerdeki paralel memurların en önemli görevlerinin başında; bağlı oldukları fakültelerdeki kendi paralel idarecilerine ispiyonculuk gelmektedir.

Birinci tür paralel akademisyenler; kök hücre, adli-tıp, kompozit malzemeler, bilişim/telekomünikasyon/yazılım, enerji sistemleri ve yarı-iletken teknolojileri gibi yeni teknolojik alanlarda uzmanlaşırlar. Üstelik çalışacakları doktora tezlerini de bu alanda seçerler.

Burada kritik bir durum söz konusu. Paralel akademisyenlerin ilk ve asli görevi ‘paralel militanlık’ olduğundan stratejik konularda tez yapmazlar ancak en iyi bildikleri alan ise militanlık yaptıkları alanlardır. Bu birinci tür paralel akademisyenler; üniversitelerin en çalışkanları olarak görünmek, diğer akademisyenleri cihazlar açısından kendilerine bağlamak, rektörlere karşı bu durumu koz/tehdit olarak kullanmak ve kampüs/yerleşke dışında sivil toplumlara şirin gözükmek gibi görevleri gerçekleştirirler. Yerleşke/kampüs dışındaki halk bunları bu yönüyle tanır ve sempati duyar.

İkinci tür paralel akademisyenler rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcıları ve bölüm başkanlığı gibi birimlerde yer alır. Fakülte çalışanlarının sicil amiri olmaları, istediklerine kolayca baskı/mobbing uygulayabilmeleri ve paralel memurların ispiyonculuğu paralel dekanların işini kolaylaştırdığı için paralel yapının tercih ettiği makamlardan birisidir. Bu ikinci tür paralel elemanların yerleşke/kampüs dışındaki ortamın tepkisini çekmemek ve üniversitedeki paralelleri koordine etmek gibi görevleri vardır.

En önemlisi ise her defasında paralel yapının işini halledecek, atanması muhtemel ve rektörlük seçimlerinde en çok oy alabilecek iki rektör adayını destekleme işi de bunlara aittir. Yani kazan kazanı oynayan bu paralel akademisyenler pazarlıkla oy verdikleri rektörlerden istedikleri her şeyi koparmaya muktedir konumdadır. Şimdilerde ise paralel yapı akademide gelişme evrelerini tamamladığı için mevcut iktidar, cumhurbaşkanı ve Ak Parti karşısına doğrudan çıkmamaya özen göstermektedir.

Rektörlük seçimlerinde paralel yapı nasıl bir yol izliyor? Kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Star
31 Ocak 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER