GÜNCEL

Bekir Hazar : Allah şifa versin

Tarih
03 Haziran 2025
İzlenme
202 Kişi
" />
BİR kurmay Türk subayı yıllar önce, Afrika'daki İslam ülkelerinden birine ateşe olarak atanıyor.

O dönemler Türkiye'yi yöneten vesayet odaklarının icraat olarak sadece kendi insanlarını fişlediği, "İrtica" yaygaralarıyla ortalığı ayağa kaldırdığı günler.

Türk subayı heyecanla kolları sıvıyor. Hemen bu yabancı ülkede kendine çevre kurmak, ilişkiler geliştirmek için planlar yapıyor. Ülkenin üst düzey isimlerinin katıldığı etkinlikleri araştırıyor. İlk kez bu etkinliklerden birine katılıyor. Kapıdan içeri girdiğinde salonda herkes ona bakıyor. Karşılarında bir Türk subayını görmenin şaşkınlığı ve şoku salonda uğultuya dönüşüyor. Bizim ateşe subayımız da şaşırıyor.

Ülkenin üst düzey yöneticilerinden biri gelip onu hararetle sıkarak kucaklıyor. "Neden buradaki herkes bana garip garip bakıyor" diye soruyor subayımız.

Ev sahibi "İlk kez Türkiye elçiliğinden bir kişi devletimizin resmi etkinliğine katıldı. Gözlerimiz yaşardı. Herkes doğal olarak şaşırdı. Sizin elçilikten hademe bile gelmedi bugüne kadar buralara" diyor.

Bahsettiğim dönemler İslam ülkeleri düşmanlığı yapıldığı günleri içeriyor. O zamanlar da Batı ve İsrail ile kucak kucağayız.

Yurtdışındaki elçilere "Aman bulunduğunuz yerlerde üst düzey etkinliklere katılmayın. İlişkileri geliştirmeyin. Bizim bunlarla işimiz olmaz" denmiş belli ki.

Halbuki o çok sevdikleri Batı'nın ve İsrail'in tüm elçilikleri tam kadro katılıyor bu etkinliklere.

Çünkü ülkelerinin menfaati var.

O Türk kurmay subaydan bizzat dinledim bu hatırayı.

Geçmişte Dışişlerimizin, Diplomatlarımızın, Monşerlerimizin nasıl vesayet altında bastırılmış görevsizliklerle süs bitkisine döndüğünü anlatan en güzel bir örnekti bu. Bugün bile o ittihatçı Batı aşığı kafalar bizdeki muhalefet içinde at koşturuyor.

Suudi Arabistan veya Katar gibi bir ülkeyle iş yapmaya kalksan ayağa kalkıyorlar.
Ortalığı birbirine katıyorlar.
"Suud parasının, Katar parasının ne işi var Türkiye'de" diye yardırıyorlar.

Ardından kalkıp kendilerinin Batılı ve çağdaş olduklarını böbürlenerek ekranlarda, sosyal medyada utanmadan anlatıyorlar.

O çok sevdikleri ve medeni bulup, onların yani Batı'nın aşkına İslam ülkeleriyle ilişkiden kaçınmamız gerektiğini söyleyecek kadar, karşı çıkacak kadar zavallaşan bu zihniyet tam bir beyin körü.

Çünkü Batı dünyasının lideri Trump koltuğa oturur oturmaz Suudi Arabistan "Hoş geldin makamına Başkan parası olarak, ABD'ye 600 milyar dolarlık yatırım yapacağız" diyor. Trump "Oğlum bu yetmez" diye sert çıkıyor. Suudlar hemen 1.5 trilyon dolara çıkıyor. Trump ilk ziyaretini Arabistan'a gerçekleştiriyor. Orada bir takla atmadığı kalıyor. Ardından trilyon doların üzerinde yatırım sözü veren BAE ve Katar'a geçiyor. Trilyon trilyon anlaşmalarla ülkesine döndüğünde Amerika'da bir Allah'ın kulu "Bu ne ya bizim ne işimiz var Suud veya Katar parası ile" diyerek ortalığı ayağa kaldırmıyor.

Kimse çağdaşlık ve medeniyet dersleri vermiyor. Herkes alkış tutuyor. Bu tip karşı çıkan kelaynaklar dünyada sadece ve sadece bizim ülkemizde var ve bunlar iktidara talipler iyi mi? Bunlar Batı tarafından zehirlenmiş ve beyinlerine ittihatçılık şırınga edilmiş ezikler güruhu. O yüzden bu ülkede yapılan her faydalı işe karşı çıkıyorlar.

Batı uzayı parselliyor, yarının savaşlarına oralarda hazırlanıyor, Türkiye Uzay çalışmaları yapacağını ilan edince hemen saldırıyorlar.

"Bizim ne işimiz var uzayda" diyerek tellallığa soyunuyorlar.

Kalpten bağlı oldukları BATI'nın ise uzayda ne işi olduğunu asla sorgulamıyorlar. Çünkü bunların beyinleri kilitlenmiş. Ülkesi ne yaparsa karşı çıkmaya sabitlenmiş monşerler ordusu bunlar. Etrafımız yangın yeri, dünya büyük savaşların eşiğinde, Türkiye uçak gemisi yapmaya kalkınca Meclis'te "Ne yani yurtdışında operasyon mu yapacağız? Ne gerek var" diye nara atıyorlar.

"Terörsüz Türkiye" diyorsun "Ben mi savaşıyorum, bana ne" diyenler fışkırıyor içlerinden.

Bu kalpleri ve beyinleri kilitlenmiş zavallılara ait örnekleri yaz yaz bitmez.

Bunlar her beyaza siyah diye inanacak her siyaha da beyaz diye bağıracak kadar robotlaştırılmış beyinler. CHP Genel Başkanlığını yapmış oy verdikleri Kemal Bey, kurultayda şaibe var diyor.

Bunlar "Yok" diye haykırıyor. CHP'de milletvekilliği yapmış isim ekranlarda "Delegelere pavyonda rüşvet verildi" diye haykırıyor, bunlar "Hayıır o siyah olamaz, beyaz" diye çığlık atıyorlar

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER