BİZİM zavallı bir muhalif gazetemiz önceki gün manşet attı.
O manşette Türkiye'yi ezik gösterme çabasının zirvesi vardı.
Habercilikte nasıl dibe vurulduğunun en güzel deliliydi o manşet.
"İngiltere, Türkiye'ye yönelik vize uygulamasının alanını genişletti. 11 Mart'tan itibaren bakanlarımız bile resmi görevi yoksa vize alacak" deniyordu o haberde.
Türkiye'nin ne hale geldiği vurgulanıyordu.
Sırf muhalefet olsun diye bir olayı alıp sadece kendi ülkesine yamayarak devletini küçük görme yarışıydı bu.
Olayın aslına geleceğiz.
Ancak gelin önce bir Kanada yolculuğu yapalım.
İngiltere Kralı 3. Charles Kanada'ya indiğinde şu Kraliyet marşı ile karşılanır.
"Tanrı zarif Kralımızı korusun!
Yaşasın asil Kralımız!
Tanrı Kralı Korusun!
Onu muzaffer gönder, Mutlu ve şanlı, Üzerimizde hüküm sürmesi uzun, Tanrı Kralı korusun! Tanrı Kralı Korusun." Kanada'nın resmi Kraliyet marşıdır bu.
Çünkü her ne kadar Kanada bağımsız bir ülke gibi görünüyorsa da aslında İngiltere'nin örtülü bir eyaletidir. Parlamenter demokrasi ve monarşi ile yönetilen Kanada'da Devlet Başkanı ve hükümdar İngiltere Kralı 3. Charles'tır.
İngiliz Kralı'nın Kanada'daki temsilcisi Genel Vali'dir. Gene Vali parlamentoyu açar kapar, İngiltere Kralı adına feshetme yetkisine sahiptir. Kanada Başbakanı, İngiltere Kralı'nın atadığı Genel Vali'ye bağlı olarak çalışır.
ABD ile Kanada arasında resmen dün itibariyle ekonomik savaş başladı. Bu aslında ABD ile Londra'daki Krala bağlı Kanada üzerinden İngiltere arasında bir savaş demekti.
Trump Kanada'dan yapılan ihracata yüzde 25 vergi koyacağını ilan etti. Her şey Kanada Başbakanı Trudeau'nun Trump'ı evinde ziyaret etmesiyle başladı.
Trump'ın Trudeau'ya, eğer bir gümrük vergisi kuzey komşusunun ekonomisini öldürecekse, belki de 51. eyalet olması gerektiğini ve kendisinin de vali olabileceğini söyledi.
Kanada ABD sayesinde dünyanın refah içinde yaşayan birinci ülkesiydi.
İhracatının yüzde 75'ini ABD'ye yapıyor ve bu ülkeden yılda yaklaşık 400 milyar dolar hortumlayarak köşeyi dönüyordu.
ABD her yıl Kanada'ya 100 milyar dolardan fazla açık veriyordu.
Trump evinde ağırladığı Kanada Başbakanı'na "Yani ülkeniz ABD'den 100 milyar dolar koparmadıkça ayakta kalamaz mı?" diye soruyor, ardından Kanada'nın ABD'nin 51. eyalet olmasını öneriyordu.
Kanada Başbakanı ülkesine döner dönmez istifa ediyordu. Trump, Truth Social'daki paylaşımından Kanada Başbakanı'na "Vali" diye hitap ederek, "Maliye Bakanı istifa ederken ya da Vali Justin Trudeau tarafından kovulurken, Büyük Kanada Eyaleti şaşkına döndü" diyordu.
Ve dün ABD'ye kuzeyden ilk kurşun atıldı. Trump Kanada'ya yüzde 25 vergi koyacağını açıklarken, Kanada'da dün ABD'den gelen mallara aynı oranda gümrük vergisi uygulayacağını resmen ilan etti.
Bu karar İngiliz Kralı 3. Charles'ın atadığı Genel Vali'nin izni olmadan asla alınamazdı. Genel Vali de Londra'daki Kraldan izin almadan asla imza atamazdı.
İngiliz Kralı Charles da Londra'daki Başbakan ve İngiliz istihbaratından onay almadan asla Kanada'daki temsilcisi Genel Vali'ye "Okey.
ABD'ye savaş açın, Amerikan mallarına yüzde 25 vergi koyun" diyemezdi.
İşte Londra'dan gelen "ABD'ye misilleme yapın. Amerikan mallarına büyük vergiye onay verin" kararından birkaç gün önce İngiltere tüm dünyaya bir bildirimde bulunuyordu.
Yabancıların tamamının kim olursa olsun Londra'ya yapacakları ziyaretten önce mutlaka bildirimde bulunmasını istiyordu. Çünkü ABD'ye Kanada üzerinden vergi koymak demek savaş baltasını çıkarmak anlamına geliyordu.
Böyle bir durumda tüm ülke sokaklarının bombalarla sarsılması, Washington'un terörle İngiltere'yi vurması kaçınılmazdı. İstihbaratı çok güçlü olan İngilizler bu bilgiyi almış olmalı ki, hemen tüm Amerikalılar dahil tüm yabancılara ülkelerine gelirken vize gibi ön bildirim şartı getiriyordu.
Trump "AB ülkelerine de vergi koyacağım" diyordu önceki gün. AB de "Mutlaka misilleme yaparız" diye rest çekiyordu.
Belli ki bu savaş tüm Avrupa sokaklarının terörle kaosa sürüklenmesi anlamına geliyordu.
Dünyadan bihaber bizim muhalefetimizin yandaş ve fondaş medyası ise bu olayı "İngiltere sadece Türkiye'ye vize koydu" diye okuyarak uzaylı kalıyordu.
İçimizdeki zavallıları bir kenara bırakalım.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.