1870’li yılların sonu ile 1916 yılına kadar Güney Amerika ülkelerine yaklaşık beşyüz binin üzerinde Osmanlı tebaası yerleşmiştir. Bunların büyük çoğunluğu(150000) Ermeni asıllıdır. Bunun yanında yaklaşık elli bin kadar da Sefaret Yahudi’si yer alırken geriye kalanlar Rum, Hristiyan Arap, Keldani, Süryani, Dürzi ve beş bin kadarda Ermeniler’le dostluğu olan Türk nüfus göç etmiştir. Bu göç Cumhuriyet kurulduğundan sonrada devam eder. 1924’de Yozgat Ermenileri, 1926’da Karadeniz (Ordu, Samsun) Ermenileri ve 1974 yılına kadarda Sivas ve Malatya Ermenileri bu ülkelere göç etmiştir. Ayrıca 6-7 Eylül 1955 İstanbul ve İzmir’de ortaya çıkan olaylar sonrası zengin Rumlar’ın bir kısmı ve bir kısım yine zengin Yahudiler’de adı geçen ülkelere yerleşmişlerdir.

Bir önceki yazımızda FETO yapılanmasının ABD ve Güney Amerika ülkeleri arasında ticaretini konu edinen küçük bir kesiti anlatırken bu yapının Ermeni ve Yahudi lobileri ile çok yakın ilişkileri olduğunu söylemiş çoğu yazılarımızda bunları izah eden gerçekleri dile getirmiştik. PDY dinler arası diyalog ve İsrail işbirliği ile Güney Amerika ülkelerine çoktan girmiş desek yanlış olmaz. Amerika ve Avrupa’da uyguladıkları sistem aynen buralarda da geçerlidir diyebiliriz.

Elimize geçen somut bilgilerle işi biraz daha ayrıntılılaştıralım; M.Ö, 1996 yılında FETO tarafından Filipinler imamı olarak görevlendirilen kişinin adıdır. İlk iş olarak babası Yahudi annesi de Filipinli olan A... Hanım’la evlendirilir. Çok iyi İspanyolca bilen M.Ö’nün sonraki adımı ise tanıdık aslında. Okul kurma girişimine Cotabato’dabaşlarkengereken para ve malzemeler Türkiye'de ünlü bir şirketten gönderilir. Amaç sadece okul kurup eğitim faaliyetleri vermek gibi görünen bu yapının bulunduğu ülkelerde gizli kapaklı işler çevirdiğine şahit olduğumuz olay ise Filipinler imamının 2004’te değerli maden kaçakçılığından tutuklanmasıdır. Tutuklanırken de yalnız değildir, İ.K, A.G ve A.K tutuklanan isimlerden bazıları. Buraya dikkat edelim; tutuklanan bu isimler İsrail ve Türkiye elçilerinin devreye girmesi ile salıverilir. Bu serbest bırakılmadan sonra gönderildikleri adres Arjantin’dir.

Arjantin ilginç bir ülke. 1916’da İspanya’dan bağımsızlığını kazanmasına rağmen İspanyanın ikinci evidir.  Güney Atlantik’te İspanya ve İngiltere’nin çekişme sahasıdır. Daha doğrusu Katolik-Anglikan savaşının ortasıdır. PDY Arjantin’de kuyumculuk yapan Türkiye asıllı Ermeni, Rum ve Yahudi kişiler ve dernekler ile iletişim kurma görevini Anadolu’dan giden Y. K’ya verir. Arjantin’e gitmede bu isime öncülük eden ise bir Ermeni olan A.Tersiyandır. Bu isminTC Arjantin Büyükelçiliği’ne hizmet veren bir isim olduğunu hatırlatalım. (Bu şahsın Buenos Aires’de tercümanlık bürosunun olduğunu da unutmayalım!)

Tüm Türkiye kökenlilere ve Türkiye’den gelenlere sözde yardım eden, yönlendiren ve iş kurmalarına ön ayak olan Y. K ve A. Tersiyan, yukarıda Filipinler’de tutuklanıp sonradan Arjantin’e geçiş yapan isimlerle birbirlerini bulurlar. 2004 yılında yanlarınaM. Serenesyan isimli Ermeni, L. Leon isimli Yahudi ve Hıristiyan Arap S.Bey ile Arjantin-Türk Dostluk Vakfını kurarlar. Vakıf Arjantin’e gidenlere sözde danışmanlık hizmeti vermekte ve Dinlerarası Diyalog Çalışmasını yürütmektedir.

Güney Amerika'da FETÖyapılanmasını tüm gerçekliği ile açmaya devam edeceğiz.

Star
16 Ekim 2016