DÜNYA

Ergün Diler : Kral Hamle!

Tarih
22 Eylül 2023
İzlenme
1070 Kişi
YILLARDIR önemli gelişmeler bizi sevindirse de üzse de devamlı DIŞARIYA bakılması gerektiğini yazıyorum. Asıl mesele budur. Belli merkezleri sinir uçlarını elde tutmak, ne olup bittiğini anlamak ve "Türkiye'ye etkisi ne olur?" sorusunun cevabını aramak. Bunu yapmaya başladığınızda her önemli zirvenin içinde hissediyorsunuz kendinizi.
Temasları çıkışları analiz ederek yürüdüğünüzde büyük hesaplaşmayı mücadeleyi çıplak gözle görebilir hale geliyorsunuz...
Dün kaldığımız yerden devam edelim. Kral Charles tahta geçtikten sonra ilk ziyaretini PARİS'e yapmak istedi. Macron buna dünden razıydı. EMEKLİLİK YASASINA itiraz edenler sokakları karıştırdı. Yani bir güç bir el bir akıl "Biz sizi BREXIT ile ayırdık. Ne işiniz var yan yana. Buna izin veremeyiz" diyordu.
Öyle de oluyordu. Kral da vazgeçmiyordu. Bu kez AVRUPA'nın kalbine yürüyordu. 
Deutschland Programm: Wo konnte man König Charles III sehen? | Das ErsteSoluğu Berlin'de alıyordu. ALMANCA konuşuyordu. SOY olarak zaten ALMANDI. 2016'da BREXIT ile ayrılan yoların tamiri için sahne değişiyordu sanki. Kral bu havayı veriyordu. Aradan zaman geçiyor, CHARLES kendisini engelleyenlerin inadına PARİS'e iniyordu.
Macron ile bir araya geliyordu. Paris tarihi günleri yaşıyordu. Kral'ın onuruna verilen yemekler davetler en ince detaya kadar takip ediliyordu.
Türkiye'den pek bakan olmasa da...
Kral Charles konuşmalarında Fransa ile İngiltere arasında daha yakın ilişkiler kurulması çağrısında bulundu. Macron ise kitabın ortasından daldı.
Nerdeyse içinde Brexıt geçmeyen cümle kurmadı!
Ertelenmek zorunda kaldıkları ziyarete değindi!
Sonra güncele geldi.
Fransız Devlet Başkanı Macron, Kral'ın gözlerini içine bakarak "Brexit'e rağmen... Biliyorum majesteleri, zorlukların üstesinden gelmek ve ortak davalarımıza hizmet etmek için kıtamızın geleceğinin bir kısmını birlikte yazmaya devam edeceğiz..." dedi.
Ve Macron konuşmasını Kral Charles'ın ziyaretini "geçmişimize bir saygı duruşu ve geleceğin garantisi" olarak tanımlayıp sonlandırdı...
Kral'dan da bir sürpriz geliyor ve iki ülke ilişkilerinin hiçbir zaman basit olmadığının altını çiziyordu. Bunları dile getirirken de FRANSIZCA konuşuyordu. Almanya'ya gidiyor ALMANCA Fransa'ya gidiyor Fransızca...
Brexit askıya alındıAçık ve net olarak dile getirilmese de KRAL CHARLES BREXIT'ten geri dönmenin yollarını arıyordu. İngiltere içinde BREXIT taraftarı olduğu kadar karşı olanlar da vardı. 2016'da çok yazdım.
BÜYÜK KAVGAYI BREXIT üzerinden anlatmaya çabaladım.
Bugün KRAL'ın Paris'e inmesi mücadelenin tam hızla devam ettiğini gösteriyordu. Dün de yazdığım gibi Soros da Tony Blair de Jacob Rothschild de BREXIT'e karşıydı. Çeşitli sebeplerle bunu dile getirmekteydiler.
Ünlü spekülatör George Soros Brexit'e karşı olduğunu net olarak söylerken 500 bin sterlin vererek KARŞI KAMPANYAYI başlatıyordu.
Brexit'in her iki tarafa da zarar vereceğini savunan Soros, "Ayrılık uzun süre alacak, muhtemelen 5 yıldan uzun sürecek.
Siyasette 5 yıl sonsuzluk gibidir, özellikle de bugünkü gibi devrimsel zamanlarda... Halk karar vermeli. 'Best for Britain' inisiyatifini bu nedenle destekliyorum" ifadelerini kullanmıştı. Lord Jacob Rothschild de tarafını seçiyor ve AVRUPA'dan ayrılmaya karşı çıkıyordu.
Bazen konuşmalarla bazen yazdıklarıyla. Rothschild bir keresinde "AVRUPA'dan ayrılma Birleşik Krallık'ta düzensizliği başlatacak. Zara verecek. Dünya sahnesinde azalan bir rol oynamamızı kabul etmemiz için hiçbir iyi neden göremiyorum..." diyerek Britanyalılar'a sesleniyordu.
O döneme bir de madalyonun diğer tarafından bakalım... Trump bunu anlamanın yolarından biriydi. ÖTEKİ ABD'ydi ne de olsa... Trump Beyaz Saray'da kendisini ziyaret eden İngiltere Başbakanı Theresa May ile 2 saat görüşüyor sonra açıklama yapıyordu. "İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışı gerçekleşecek ve bu gerçekleşmeli" ifadelerini kullanan Trump, Başbakan May'i tebrik ediyor ardından da "İngiltere kendi sınırları olmasını istiyor. Kendi işlerini yürütmek istiyor.
Burası çok özel bir yer ve özel bir yeri hak ettiğini düşünüyorum" diyerek noktayı koyuyordu.
Köprünün altından sular akıyordu. ABD'de Trump gidiyor, BlackRock'un BAŞKANI olarak bilinen Biden Beyaz Saray'a geçiyor ve OBAMA döneminde yarım bıraktıkları işleri toparlıyordu. İKİ ABD'nin İKİ AVRUPA'NIN İKİ İNGİLTERE'nin PARİS AGREEMENT'te bile izleri vardı. Obama'nın attığı imzayı, Trump siliyordu, ülkesini anlaşmadan çekiyordu. Hatırlayın...
Yani bölünme iki EKOL olarak mücadele her aşamada görülmekteydi.
Türkiye'deki siyaset de biraz bu dengenin yönüne göre şekillenirdi.
Doğal olarak aksi düşünülemezdi.
Uzaktan bakınca bile hem ABD'nin hem İngiltere'nin hem de AB'nin buradaki izlerini yok sayamayız. Maalesef böyle... Bu siyasetin kalbine giden yollarda da var.
Dün de yazdığım gibi eğer İNGİLTERE, Biden'ın ABD'sine yanaşıyor ve sığınıyorsa AVRUPA da buna dünden razıysa (başka seçenekleri yok) KÜRESEL DENGEDE ses getirecek değişimler kapıdaydı demektir!

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER