DÜNYA

Nedret Ersanel : Sizi gidi Batıcılar sizi

Tarih
19 Nisan 2023
İzlenme
620 Kişi

‘Politico’, “14 Mayıs seçiminin dünya sahnesinde önemli sonuçları olacak; Avrupa ve Ortadoğu’da güvenlik üzerinde büyük baskı oluşturacak. Türkiye’nin NATO’daki rolünü, ABD, AB ve Rusya ile ilişkileri, göç politikası, Ukrayna savaşını ve Doğu Akdeniz’deki gerilimleri nasıl ele aldığını belirleyecek” yazıyor.

Bu dahi küçük haritadır…

The New York Times, ‘Seçimler dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri ve ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’yi yeniden şekillendirebilir’ diyor.

Dost, düşman dünya ülkelerinin gözü buradayken, İyi Parti 3000 maddelik seçim beyannamesinin ancak son iki sayfasını ‘Türk dış politikası’na ayırmış. 90 küsur maddelik ‘beyanname özeti’nde ise hiç yok. Böylesi ‘sadelik’ ne demek?

Türkiye’de parti programları ve beyannameler biraz yasak savma kabilindendir. Kimsenin okumayacağına inanıldığından, hele 3000 maddelik ağır makyajlı metni kimse eline almaz diye düşünüldüğünden, bambaşka düzene evrilen dünyayı nasıl kavradığınızdan, küresel geçiş döneminin kaos/krizlerinden nasıl sıyrılıcağınıza ilişkin akıl üretmekten tüyebilirsiniz. Konu ülkenizin ulusal güvenliği olsa bile!

Oysa, önce yerküreyi, jeopolitiği, stratejik panoramayı nasıl gördüğünüzü seçmenin bilmesi gerekir.

Hak getire…

İyi Parti dış politikasının ilk maddesi ne biliyor musunuz; “… kısa, orta ve uzun vadeli gelecek perspektifi içeren stratejik planlamayı yapacağız”…

Yani?.. Arzın merkezindeki ülkenin dış politikası için ellerinde tek strateji, plan yok. İlk maddeyi ilk düğme sayarsanız, gerisini iliklemenize de gerek yoktur.

AB’YE TAM ÜYELİK TAMAM DA, HANGİ AB’YE?

‘Doldur-boşalt’ ve temenni maddelerine yer ayıramayacağız. Ne kastettiğimiz anlaşılsın için örnek verelim sadece; “Türkiye’mize bölgesinde ve dünyada hak ettiği saygınlığı yeniden kazandırarak ülkemizi yeniden güvenilir, güçlü ve etkin bir uluslararası aktör konumuna getireceğiz”… (Say: 293, Madde: 7)

Konvansiyonel cümleler.

İkinci grup maddeler de, Dışişleri Bakanlığı’nın kurumsal yapısına ilişkin, konsolosluk işleri, atamalar, üniversite ve STK’larla işbirliği gibi genel-geçer ifadeler.

Kalanlara bakalım…

“Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimizdir. Tam üyelik sürecinin diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız”…

Olur-olmaz ayrı konu, peki, Avrupa Birliği ne durumda? Şu an Ankara’nın AB politikaları hangi noktada? Biliyoruz ki Türkiye-AB ilişkileri tarihinin dip noktasında. Hatta lafını esirgemeyen kimi uzmanlar, ‘iki taraf da karşıdakiler iptal etse de kurtulsak diye bakıyor’ yorumlarını yapıyorlar.

Avrupa’nın göbeğindeki savaş, Almanya-Fransa’nın ABD ve İngiltere ile ilişkilerinin gerçek yüzü, Çin ve Rusya ile ilişkileri, İngiltere’nin rolü, en büyüğünden küçüğüne Avrupa ülkelerinin yaşadığı ağır ekonomik-sosyal dalgalanmalar, ABD ile gevşeyen bağlar, Avrupa’nın küresel stratejik ağırlığının tarihinin en düşük halinde bulunması…

Bunlar?

Seçim beyannameleri elbette genel tarifler, kaba yaklaşımlar içerir. Fakat, ‘AB’ye tam üyelik hedefimizdir, buna çalışacağız’ derseniz, Türkiye’yi on yıllardır kapısında süründürüp, şimdi kendisinin süründüğü pozisyondan habersiz olunduğu, sizin de bunu umursamadığınız varsayılır!

BATI DENİLEN NE VARSA HEPSİNE SELAM ÇAKAN PARTİ…

Peki, hiç mi stratejik yönelim işareti yok?

Var…

Türkiye’nin Batı kurumlarındaki yerinin güçlendirilmesi, ülkemizin stratejik yönelimine dair mevcut bazı soru işaretlerinin ve algı sorununun giderilmesi yönünde başta NATO, Avrupa Konseyi ve AB gibi kurumlar olmak üzere üst düzey temasların ihyasını sağlayacağız”. (Madde: 15)

Budur!

Bu maddeyi birinci yapsalardı da yine gerisine gerek kalmazdı. ‘NATO’ya ABD’ye, IMF’e, Dünya Bankası’na, Avrupa Birliği’ne, Londra’ya”, hâlâ mevcut olsa ‘CENTO’ya bile bağlıyız’ sözüdür bu.

‘Türkiye’nin stratejik yönelimine dair mevcut soru işaretlerinin ve algı sorunlarının giderilmesi’ demek aslında, “biz dünyanın değiştiğini, ‘çok kutuplu dünyaya’ gittiğini görüyoruz, olsun, yine de Türkiye’yi Batı’ya bağlı yapacağız, ‘istikbalimiz’ oradadır, her şey eskisi gibi olacak” demektir. Rusya, Çin, Türk Devletleri, sınır ülkelerimiz dâhil Arap, Müslüman, Ortadoğu ile de o kadar ilişkimiz olmayacak demektir. Afrika, Latin Amerika çok uzak, ne işimiz var orada demektir. Batı denilen ne var ise hepsine toptan selam çakmaktır…

Madde 20: “Türkiye’nin yeniden F-35 projesine dönmesi için girişimlerde bulunacağız”…

F-35 projesine Türkiye’nin dönmesinin tek yolu, Doğu’yla tüm işbirliği girişimlerini kendi eliyle boğmasıdır. ‘S-400’leri ne yapacaksınız’ sorusuna cevap vermelidir İyi Parti. Turnusol kağıdı odur.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER