Amerika’daki Ermeni Diasporası Ermeni gençlerini örgütlemek için hummalı bir çalışma yürütmektedir. Ermenilerin yayın kuruluşu olan ‘’The Armanian Weekly’’ sitesinde, Diasporanın gençlik komisyon direktörü Alex Manoukian rehberliğinde 9-13 Ağustos tarihlerinde Washington’da Ermeni gençlerini toplayacaklarmış.

Haberde şöyle denilmektedir: ‘’ Ermeni Davası ve politika önceliklerimizi nasıl ilerletilebileceğimizi gençlerimizle konuşacağız. Karabağ’la ilgili ulusumuzun özgürlüğünü tekrar kazanmak için ABD ile Ermenistan ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyoruz’’

Bir taraftan Amerikan Ermenileri bu tür faaliyetleri sürdürürken diğer taraftan son günlerde Ermenistan büyük miktarlarda silah yığınağı yapmaktadır. Bölgede barış ve istikrar sağlanmışken bu tür girişimler ister istemez akıllara ‘’Ermenistan’ın tekrar yıkıcı tutkuları mı depreşti?’’ Sorusu gelmektedir.

Herhangi iki ülkenin ortak bir sınıra sahip olması elbette olumlu veya olumsuz ikili ilişkileri yönlendiren bir etkendir. Ekonomi ve ticarete bağlı olarak siyasi ve kültürel ilişkiler olumlu yönde mesafe alabilir. Ancak paylaşılamayan sınır veya kaynaklar sorunun baş kaynağı olduğunda, çatışma kolaylaşır.

Türkiye dünyada ve bölgesinde adalet ve barış temelinde bir dış politika yürütürken, Ermenistan Türkiye ve Azerbaycan’dan haksız toprak talep etmesi, tam da çatışmayı kolaylaştıran bir etken oluşturmaktadır. Dolaysıyla her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgenin 6 ülkesiyle işbirliği önerisini yinelediyse de bu şartlarda Ermenistan ile güvene dayalı bir ilişkinin oluşması zor görünmektedir.

Ermenistan bölge ülkeleriyle işbirliği fırsatını yakalayıp halkının ekonomik ve refahını geliştirme yerine, bölge dışındaki bazı ülkelerden medet umarak sürekli kargaşa üretme peşindedir. Oysa bu tür politikaların Ermenistan halkına açlık ve sefaletten başka hiçbir şey kazandırmadığı ortadadır.

Zaferi korumak kazanmak kadar önemlidir

Azerbaycan’ın bir parçası olan Karabağ toprakları 44 gün süren savaşla geri alındı. Ancak asla unutmaması gereken husus, zaferi korumak kazanmak kadar önemlidir. Bilinmelidir ki, Ermenistan ve destekçileri kaybettiği Karabağ Savaşını tekrar kazanmak için hummalı bir çalışma yürütmektedir.

Ne yazık ki, Batı ülkelerinde bulunan Ermeni lobileri, Türklere karşı insanlık dışı olan kin ve nefret tohumlarıyla genç dimağları kirletmektedirler. Bu tür faaliyetlere karşı Azerbaycan, Ermenistan’ın yerleşim yerlerini nasıl vurduğunu, barbarlıkta nasıl sınır tanımadığını anlatan belgeseller, filimler hazırlamalıdır.

Azerbaycan öyle belgeseller hazırlamalıdır ki, Ermenilerin işlediği barbarlığa karşı sessiz kalan bazı Batılı aydınların üzerindeki uygarlık süsleri atılsın ve onları çırılçıplak bıraksın. Karabağ Savaşı sırasında Ermeni askerlerince vurulan yerleşim yerlerinin görüntüleri bu çıplaklığı yeterince anlatmaktadır. Bunun dünyaya iyi anlatılması zaferi korumanın bir parçasıdır.

Karabağ Savaşı sırasında Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın başkanlığında, Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejik Merkezi, birçok dilde yayın yaparak Ermenilerin işlemiş olduğu barbarlık dünya halklarına anlatılması son derece stratejik bir hamleydi. Zira haklılığınızı dünyaya doğru anlatmanız savaşın bir parçasıdır.

Savaş bitmedi

Ermenistan ve destekçilerinin tutumları bu savaşın bitmediğini göstermektedir. Dolaysıyla ‘’Ermenistan ne yapmaya çalışıyor?’’ Sorusuna cevabımız: Karabağ’ı tekrar geri almak için ahlaki ve hukuki ilkeleri dikkate almadan elinden ne gelirse onu yapmaya çalışıyor.

SesliMakale.com.tr