DÜNYA

Bekir Hazar : Badi

Tarih
02 Nisan 2017
İzlenme
2573 Kişi
ABD liderliğinde, İngilizlerin de dahil olduğu koalisyon uçakları Musul'a bomba yağdırıyor, 200 kişi ölüyordu. Öldürülenlerin DEAŞ üyesi değil siviller olduğu ortaya çıkıyordu. Bu bir SAVAŞ SUÇUYDU. İlk tepkiyi Irak Başbakanı İbadi veriyor, "Saldırı terör örgütlerince yapıldı" diyordu. İngiliz vatandaşı Irak Başbakanı, Irak halkına koalisyon uçaklarınca yapılan katliamı örtbas etmek için zıpçıktı gibi fırlıyor, BODY-GUARD oluyordu.. İbadi mükemmel ötesi işbirlikçi, BATI'nın sömüreceği her ülkede görmek istediği bir Başbakan'dı.

"Keşke İbadi gibi BADİLER çoğalsa" diye yanarak, operasyonlar düzenliyorlardı. 15 temmuz da bu tip bir operasyondu. Pensilvanya'da CIA'nın koruduğu FETÖ lideri, CIA memurları Graham Fuller ve Henry Barkey'in yöneteceği kukla olarak Beştepe'ye oturtulmak isteniyordu. Kendi halkını öldürenleri koruyacak İBADİ modelinin ötesinde bir FETÖ de halkını helikopterler, İncirlik üssünden kalkan F-16 ile bombalayarak öldürmüyor muydu? Halkını öldürenleri koruyan İBADİ'den daha baskın, halkını bombalayanı BATI'da kim istemezdi? Irak'ta 200 sivili öldüren General önce "Yanlışlıkla vurduk" diyordu. Sonrasında "Yüksek bir binaya hafif bomba bıraktık. Ancak ağır bomba gibi patladı. Neden böyle oldu anlamadık" diyerek yırtıyordu.
Almanlar da Suriye'de sivilleri vuruyor, 66 masum ölüyordu. Maalesef dünya ayağa kalkmıyordu. Savaş suçları satır aralarında kayboluyor, katliamı yönetenler hala görevde bombalamaya devam ediyor, yüzlerce sivili öldürenler tutuklanmıyordu.
Yüzlerce insanımızı general elbiseli teröristleri ile öldüren, FETÖ bile Pensilvanya'da ağırlanıyorsa, Irak'ta ve Suriye'de sivilleri katleden generallerin peşine düşmenin ne alemi vardı? Önemli olan İBADİ ile çalışmak, BATI'nın her yerinde FETÖ gibi hizmet erbablarına sahip çıkmaktı. Halk Bankası Genel müdür yardımcısını, FETÖCÜ'lerin ülkemizde ağırladığı savcı ve hakimlerle tutuklamak varken, Irak ve Suriye'deki sivil katliamlar kimin umurundaydı. İngiliz hakimiyetindeki Birleşik Arap Emirlikleri ve New York bankaları da İran'a uygulanan ambargoyu delmişti, bu da iddianamedeydi.
Ancak Amerikalı yargıç, New York'taki Amerikan bankalarının yöneticilerini mi tutuklayacaktı? Yok daha nelerdi? Bu ülkede halkın can vererek kovduğu darbecihizmetçi FETÖ, BATI başkentlerinde baş tacı ediliyor, bu ülke aleyhine yalan ve iftiralarla dolu dosyalar hazırlıyordu. Kitabını yazdığı yemleme-rüşvetleme-sızma kabiliyeti ile BATI'da siyasilere, istihbarat örgütlerine, yargıya ulaşıyor, Alman istihbaratı BND'nin başındaki adamla bile korumaya alınıyor, tüm dünyaya "Masum" ilan ediliyordu.
Wall Street Journal'e demeç veren CIA eski Başkanı James Woolsey bile "Michael Flynn Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığına gelmeden önce Eylül ayında iki Türk Bakan'la görüştü. Oturup Fethullah Gülen'in ABD'den kaçırılması için pazarlık yaptılar" diyerek ihbarda bulunuyordu. CIA eski Başkanı "Aman ha, FETÖ liderini kaçıracaklar" diye dünyaya haykırıyor, adeta tedbir alınması için tellal oluyor, bir yandan da elindeki FETÖ silahı ile Trump'ı vuruyordu. Böyle bir maşayı kim bırakmak isterdi? ABD Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya geliyor, basın toplantısında "Halk Bankası yöneticisini neden tutukladınız?" sorusuyla karşılaşıyordu.
Tillerson terliyor, imdadına ayarlanmış bir ABD'li gazeteci yetişiyor, Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu'na "Protestan cemaatine ait İzmir Diriliş Kilisesi Rahibi Andrew Craig Brunson 9 Aralık'tan beri Türkiye'de tutuklu. Ne zaman bırakılacak?" sorusunu yöneltiyordu.
Rahip Craig'i tercümanı ihbar etmişti. PKK sempatizanlarına Türkiye'nin bölünmesi yönünde vaazlar veriyordu. Yardımında bulunduğu Suriyeli mültecilere FETÖ'yü övüp, terör örgütünün propagandasını yapıyordu. FETÖ'nün ABD'deki vakfından yüklü miktarda maaş aldığı öne sürülüyordu.
FETÖ heryerde hatta ABD Dışişleri Bakanı'nın Ankara'daki basın toplantısında bile karşımızdaydı... Bir sopa, bir maşaydı.
15 Temmuz devam ediyordu. 16 Nisan o sopayı kıracak, maşayı bükecek ve eritecekti.
BATI onun için FETÖ vokaliyle "HAYIR" diye çığlık atıyordu. Yoksa Türkiye'de kurdukları sistem sobasının ateşini neyle karıştıracaklardı? İBADİ ötesi badi-liderleri bu ülkenin başına nasıl oturtup bölgeye hakim olacaklardı? Rusya'dan da dün açıklama geliyordu: "Bölgede Türkiyesiz hiçbir sorun çözülemez" diye... Peki ama neden?
Cevabını sandıkta siz verin!

Takvim
2 Nisan 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER