DÜNYA

Bekir Hazar : Akbabalara yem mi olacağız?

Tarih
12 Mayıs 2023
İzlenme
784 Kişi
DÜNYA yeni krizlerin eşiğinde.
Fransızlar Afrika'dan kovuluyor.
Almanya ekonomisi sarsılıyor. Sadece Almanya'ya 2 trilyon dolar borcu olan İtalya batma noktasında. Roma'da gündem "Kurtulmak istiyorsak koalisyonlardan uzaklaşıp başkanlık sistemine geçmek şart" şeklindeki tartışmalar.
Yunanistan battı. Çöküşü durdurmak için ülke anahtarını Amerika'ya verdiler. İspanyol ekonomisi alarm veriyor. Avrupa "Nereye gidiyoruz" sorusuna cevap ararken bir korkutan açıklama da ABD'den geldi. En yetkili ağız yani Başkan Biden ülkenin 30 trilyon doları aşan borcunu gündeme getirip temerrüde düşmekten bahsetti. Yani borçları ödeyememe durumundan. Bu durumda ülke ekonomisinin resesyona girebileceğine işaret etti. "Biz temerrüde düşersek bundan en çok dünya zarar görür" diye de tehdit savurdu.
Tehdit boşuna değil. Hem iç piyasada kredi borçları artıyor hem de enflasyonu bir türlü aşağı çekemiyorlar. Dış borç ise dağ gibi. Çin Amerika'yı trilyon dolarlar harcayarak satın alıyor. Biden'dan tabii ki tehdit gelecek. Çünkü yıllardır çıkardığı ayaklanmalar, darbeler ve savaşlarla korku imparatorluğu oluşturan ABD, bugüne kadar bu tablonun dışarıdan getirdiği kanlı gelirlerle ayakta kalabildi. Ancak borcun trilyon dolarları aşması beraberinde "Kriz" korkusunu tavan yaptırdı. Bu açmazdan çıkmak için her yere saldırmak onlar için artık kaçınılmaz. Yeni savaşlara adım atmak durumundalar. Dünyanın her yerinde nerede para varsa oralara çömmek zorundalar.
Dünyayı önce yeni bir kaos ve sonrasında çok kutuplu yeni bir düzen bekliyor. O yüzden Türkiye'deki seçimler için tüm dünyadaki yayın organlarından, siyasetçi ve stratejistlerden "2023'te yeryüzünün en önemli seçimi Türkiye'de yapılıyor" manşetleri ve açıklamaları geliyor. 
100 yıl önce Osmanlı'yı parçalara ayıran sömürgecilerin kaderi 100 yıl sonra bu ülkede yapılacak seçimlere kaldı. Türkiye hangi safta yer alırsa diğer taraf kaybedecek duruma geldi. Tüm Batı basınında "Türkiye'nin stratejik konumu ve önemi bu ülkeyi bambaşka bir güç haline getirdi" diye yazıyor. Erdoğan'ı, ülkesini dünya çapında bir merkez ve GÜÇ haline getirmekle açık açık suçluyor. O yüzden "Gitmeli" diye manşet atacak kadar delirmiş ve gözleri dönmüş durumda. Rusya, Azerbaycan, Irak petrol ve doğalgazını boru hatları ile Türkiye'ye getirip, Avrupa'ya pazarlayan Ankara'nın vanayı ele alması Batı'yı çıldırtıyor. Karabağ üzerinden ele geçirilen koridor ile Türkmenistan ve Kazak enerji rezervlerinin de kısa bir süre sonra taşınması durumunda Batı tamamen Türkiye'ye bağımlı hale gelecek. Üstelik Batı'nın bu ülkede bölmek için teröristleri kullandığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan petrol fışkırmaya başladı. Binali Yıldırım bir süre önce Amerikan ordusuna bağlı teröristlerin çöreklendiği Gabar'dan sonra Cudi'den de yeni petrol rezervi müjdesi geldiğini açıkladı. İlk belirlemelerde 100 milyar dolarlık yeni bir rezerv olduğunu açıkladı.
Hem bu topraklarda hem de Mavi vatanda trilyonlarca dolarlık enerji rezervleri bizleri bekliyor. Erdoğan iktidarda kaldığı takdirde tek kuruşunu Batı ile paylaşmayacağını, halkına vereceğini, ülkesini daha da büyüteceğini açıkça beyan ediyor. O yüzden batı basını önceki gün "Erdoğan bağımsız hareket ediyor" diye açıkça suçlayarak Türkiye'deki muhalefete övgüler dizerek oy istedi. Türkiye'nin hem savunma sanayii, hem de enerji geçiş yollarının ve trilyonlarca dolarlık rezervleriyle, madenlerinin Amerikanİngiliz şirketlerine verilmesine istiyorlar.
Ekonomilerinde resesyon yaşama, batma korkusu, onları açıkça Erdoğan'a saldırma, indirmek için bir yerlerini aleni yırtma ve göstere göstere muhalefete destek verme yoluna itiyor. Her açıdan Türkiye'ye muhtaç hale gelmiş bir Batı karşısında Erdoğan ölümü göze alarak direniyor.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER