GÜNCEL

Alper TAN : MHP ile koalisyon imkansız mı?

Tarih
17 Ağustos 2015
İzlenme
1750 Kişi

17 Ağustos 2015

Türkiye siyasette önemli bir tehlikeyi daha suhuletle atlattı. CHP ile kurulacak bir koalisyon tehlikesinden söz ediyoruz. Eğer CHP Hükümet ortağı olsaydı kendini yönetmekten aciz bir parti Ortadoğu’nun en önemli ülkesinin yönetimine ortak olacaktı. CHP’li Şişli Belediyesi’ndeki parti içi sorunu çözmeye muktedir olamayan Kılıçdaroğlu, koca ülkeyi yönetmeye çalışacaktı. Partisi içindeki uyumu ve disiplini temin edemeyen CHP, Ortadoğu’daki derin atışmalara çözüm bulacaktı!

Ak Parti’nin CHP ile koalisyon kurmamış olması Türkiye açısından kesinlikle bir kayıp olarak görülmemeli. Aksine ülke açısından büyük bir şans olarak değerlendirilmeli. Eğer CHP, Hükümet ortağı olsaydı karnında taşıdığı HDP zihniyetini de örtülü biçimde iktidara taşıyacaktı. PKK tezlerini savunan bazı isimler belki de Bakanlık koltuğuna oturacaklardı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun siyasi zihniyeti ile HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın zihniyeti arasında bir fark olduğu söylenebilir mi? Mesela Sezgin Tanrıkulu Bakan olsaydı Figen Yüksekdağ’dan daha farklı mı hareket edecekti?

CHP delegelerinden en yüksek oyu alarak parti meclisine girdiği halde, parti politikalarına tahammül edemeyerek CHP'den istifa eden İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, CHP'nin aslında öncelikli amacının Ak Parti'siz bir koalisyon kurulması olduğunu ifade etti. "HDP’nin yörüngesine giren CHP, bu alana MHP'yi de çekmeye çalıştı ve MHP'ye Başbakanlık teklifi yaptı? Bahçeli bu tuzağı bozdu" dedi.

“CHP'nin ancak HDP'nin barajı yüksek oranda aşmasıyla koalisyona ortak olarak iktidara gelmesi kurgulanmıştı ve bu projede ortakları da vardı" diye de ekledi İhsan Özkes. Bunlar bilinmeyen şeyler değildi belki. Ama bir CHP’li bunu ilk defa açıkça itiraf ediyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde bazı sol örgütlerin tescilli militanlarını kuruma doldurduğu ayyuka çıkmış bir gerçek. Türkiye bir sürü terör örgütle mücadele ettiği bir sırada böyle bir Hükümet ortağı ile nasıl başarılı olabilirdi ki?

Bugüne kadar adına statüko dediği eski devlet anlayışıyla mücadele ederek 13 yıl tek başına iktidarda kalan Ak Parti, eğer o statükoya ruhunu veren CHP ile bir ortaklık kursaydı bunu seçmenine kesinlikle izah edemezdi.

Olmayacak seçenek ortadan kalktı. Şimdi olabilecek bir seçenek var. Ak Parti, MHP ile, CHP’ye göre çok daha uyumlu bir koalisyon kurabilir. Her ne kadar MHP yönetiminden olumsuz rüzgarlar esse de bunlar aşılamayacak engeller değil. İki partinin siyasi ve toplumsal zeminleri birbirlerine daha yakın. Böyle bir koalisyon iki partiye de kaybettirmek yerine karşılıklı olarak kazandırabilir. Terör meselesi de daha gerçekçi bir zeminde çözülebilir, diğer sosyal sorunlara da daha kolay çözümler bulunabilir.

MHP ile kurulacak bir koalisyonunun Ak Parti’nin Kürt seçmenini rahatsız edebileceğine ve gücünü zayıflatabileceğine dair yaklaşımlar var. Böyle olacağını düşünmek çok abartılı olur. 1999 seçimlerinde bile MHP’nin Doğu-Güneydoğu’dan çok sayıda vilayette milletvekili vardı. Hükümetin niyetinde ve politikalarında radikal bir değişiklik yapılmadığı takdirde sırf MHP ile koalisyon yapıldığı için bir kayıp yaşanacağı kanaatinde değiliz.  

Hükümet sorumluluğu üstlendiği vakit MHP’nin şimdilerde gösterdiği sivri tepkiler de olmayacaktır. Kaldı ki Kürt vatandaşlarımız pragmatik yaklaşımlara ayak uydurmayı seviyorlar ve bu konularda son derece başarılılar.

Diğer yandan yönetim sorumluluğu ile Yeni Türkiye’nin ne yapmaya çalıştığına daha vakıf olacak MHP ile birçok meselenin çözülmesi kolaylaşabilir. Ak Parti’nin MHP ile kuracağı bir koalisyon karşısında muhtemelen HDP ve PKK’nın diğer unsurları da zihniyetlerinin icabı olarak CHP’ye daha fazla yakınlaşabilirler. Böyle bir gelişme ise CHP ve HDP içinde yüksek ihtimal yeni kırılmalara yol açacaktır ve siyasette farklı aktörlerin sahneye çıkmasına yol açacaktır.

Bu durum ise, Başkanlık Sistemi'ne doğru evrilen süreçte siyasetin doğal zemine kavuşması ve yeniden şekillenmesi konusunda faydalı olabilir. Hayali şeyler yazdığımızı düşünenler elbette vardır. Türkiye’de tek kutuplu siyaset zenginleşecekse, siyasetin temel taşları da doğal zeminde yerinden oynamak zorunda.. Eski siyasi yaklaşımlarla yeni politikalar üretmek mümkün değil.

Yeni denklemler ve radikal dönüşümler olmadığı müddetçe önümüzdeki yarım asır içinde CHP, MHP ve HDP gibi partilerin tek başlarına iktidara gelmeleri muhtemel görünüyor mu?

Yeniden masada duran Hükümet meselesine dönecek olursak. MHP’nin Ak Parti ile koalisyon kurmaya ayak diremesinde makul bir mantık var mı? Her seçmen, desteklediği partinin muhalefet olması için değil, iktidar olması için oy verir. MHP yönetiminin iktidara değil de muhalefete talip olması kendi tabanınca nasıl kabullenilecek?

MHP yönetiminin ileri sürdüğü 4 ilke zaten neredeyse kendiliğinden rayına girmiş gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçimden sonra zaten Ak Parti ile daha mesafeli. Bütün bunlara rağmen devlet geleneğine saygısıyla tanıdığımız MHP yönetiminin devletin başı Cumhurbaşkanını daha fazla hedef alan tutumları MHP geleneklerine de zarar verecek noktaya doğru gidiyor.

12 Eylül öncesinde çatıştıkları siyasi zihniyetle 1999 yılında, 57. Hükümette uyumlu bir ortak olan MHP, Ak Parti ile neden ortaklık yapamasın?

21 Şubat 2001 MGK toplantısında MHP’nin, ortağı olduğu Başbakan Ecevit’e Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer anayasa kitapçığı fırlattığı halde tepki vermeyen Devlet Bahçeli’nin Tayyip Erdoğan’a bu denli yüklenmesi biraz fazla kaçıyor.

MHP, Cumhurbaşkanını elbette eleştirebilir. Ama MHP ile hiçbir siyasi benzerliği olmayan ve 7 yıl devletin başında kalan Ahmet Necdet Sezer’e gösterdiği nezaketi Tayyip Erdoğan’dan esirgemesi ve tepkiyi bu kadar sürdürmesi hiç de şık olmuyor..

Umarız gelecek Cuma hayırlı bir haber gelir!

kanalahaber.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER