GÜNCEL

Alper Tan : Yürüyen CHP Boğaz'ı nasıl geçmeli?

Tarih
21 Haziran 2017
İzlenme
1894 Kişi
 Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüyeceğini açıkladı ve yola çıktı. Her gün biraz yürüyüp biraz eğleniyorlar. Medyada bol bol gezi fotoğrafları yayınlandığı için de durumdan gayet memnunlar. Dediklerine göre göre yaklaşık bir ay yürüyeceklermiş.

Yürüyüş gayet faydalı bir spor. Hem fazla yormaz hem de vücudu zinde tutar. Kilolu olanların da forma girmesine yardımcı olur. Ama yürüyüş yaparken yeme içme konusuna dikkat etmek gerekir. Buna dikkat etmezseniz yürüyüş tek başına işe yaramaz.

Başbakan Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü için “Ben ‘Enis Berberoğlu’nu ziyarete gidiyor’ diye duydum. Oraya gitmek için bu sıcakta, mübarek Ramazan günü yürümeye lüzum yok ki. Hızlı trenle gidebilir hem de hızlı trene binmiş olur. Niye eziyet ediyor kendine?” demişti. MHP lideri Devlet Bahçeli ise “Eskiye nazaran yollar yürümek için oldukça kullanışlıdır. Üstelik yol kenarları dinlenme tesisleriyle doludur. Ama yolda adalet yoktur” diye tavsiyede bulunmuştu.

Kemal bey ne başbakanın tavsiye ettiği hızlı treni tercih etti ne de Bahçeli’nin “yürümek için kullanışlı” dediği otoyolu.. O, Ankara-İstanbul arasındaki eski yolu kullanmayı tercih etti. Bunun farklı sebepleri olabilir tabi. Mesela eski İstanbul yolu daha sakin, daha manzaralı daha eğlenceli. Yol kenarından kekik toplayıp içebilirsin, şu bahardan çıkamamış yazın ilk ayında o güzergahda envaiçeşit çiçekler toplayabilirsin. Yol kenarlarındaki ağaçların gölgesinde, çayırların üstünde rahatlıkla yatıp yuvarlanabilirsin, mangal yapabilirsin.. Ramazanın hatırına rakı içmezsin ama “seferi” olduğun için ızgara yiyebilirsin:)

Yol üstündeki köylere kasabalara uğrayıp köylünün hükümetten şikayetlerini dinleyebilirsin. Ama bizden dostane uyarı: Eve girerken ayakkabının üstüne galoş takmayı lütfen ihmal etmeyiniz. Veya en azından CHP fotoğrafçısı arkadaş ayak kısmını kadraja almasın!

Kızılcahamam, Çamlıdere civarlarında çok güzel böğürtenler olur. Onlardan istifade etmeyi de ihmal etmeyesiniz. Gerede ve Mengen civarından geçerken o güzelim yemekleri tatmak gerekir..

Arada bir kameraları görünce Enis, Can, Ali Bulaç, demokrasi, özgürlük, 20 Temmuz darbesi, adalet vs deyin tabi.. Yoksa ertesi gün gazeteler haber çıkartamazlar.

Kemal bey, Bolu civarında eski yolla yeni yol kesişiyor. Sakın ha oraya varınca İstanbul’a gittiğinizi zannederek otoyola girip yeniden Ankara’ya dönmeyesiniz. Yoksa yine çok fena madara olursunuz valla. Bolu’yu geçince sola sapıp Abant’a uğramakta fayda var. Son derece manzaralı bir yer orası. Yol üzerinde gerçekten güzel kebapçılar da var.

Abant’a uğrar mısınız bilmem ama sakın ola o Bolu tüneline girmeyin. Manzarası yok. Siz katiyyen eski yoldan ayrılmayın. Bolu dağlarının tepesinden kıvrılarak uzayan eski yolu bırakmayın. Solda güzel lokantalar sağda ise harika manzarası var. Orada artık solculuk yapmayın sağa bakın..

Kaynaşlı’dan sonra da yeni yola sapmayın Kemal bey.. Eski yolda trafik azdır. Kırık döküktür ama hatıraları vardır, nostaljikdir. Ordan yürüyün. Düzce’yi geçip Adapazarı’na ulaştığınızda muhtemelen gecikmiş olan yaz, gelecektir. Bu civarda güzel kaplıcalar olacak. Oraya ulaşıncaya kadar ekip hayli azalmış ve kalanlar da yorulmuş olacaklar. Birazcık kaplıca keyfi kafileye iyi gelir.

Kocaeli’ne varmadan Figen Yüksekdağ’a uğrayıp gönlünü almazsanız çok üzülür. “Enis’e gidiyor da bana gelmiyor, ben ondan daha mı az hainim” diye çok içerlenir.. Bunu size zaten Hasan Cemal bey anımsatmış.. Artık yapmazsanız çok ayıp olur..

Kandıra’daki Ergenekoncuları da ziyaret edin diyecektim ama onlar tahliye oldular. Gerek kalmadı..

İstanbul’a girdiğinizde boğazı nasıl geçeceğinize takıldım. Marmaray’ı kullansanız uygun değil. Tüneli kullansanız Ak Parti reklamı olur. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçseniz Osmanlı; Yavuz Sultan Selim zaten hayatta olmaz. Boğaziçi Köprüsü’nü tercih etseniz problem olur. Çünkü 15 Temmuz’un yıldönümü olacağı için asker ve polis “Bu FETÖ’cü hainler yine darbe mi yapmak istiyor” diye operasyon yapar. Bak buraya takıldım işte..

Kemal bey İstanbul’a gitmek için madem hızlı trene binmediniz, otoyolu tercih etmediniz.. Bence İstanbul Boğazı’nı da yüzerek geçin. Hem iyice serinler bir ayın yorgunluğunu atarsınız hem de dünya çapında müthiş haberler olur. Bu parlak fikrin bana ait olduğunu kayda geçirerek buradan tescil ediyorum. En azından bu parlak tavsiyem hatırına bizi bizi hase attırmak için “ceza” ve “tazminat davası” açmazsınız. RTÜK’teki üyeleriniz üzerinden Kanal A ve Radyo A’nın kapatılması için uğraşmazsınız. Hani şu “basın özgürlüğü” “gazetecilerin hapse atılması” “demokrasi” falan diyorsunuz ya.. O bakımdan yani…

Bu arada Trakya’da bir yerde hapiste yatan Selahattin Demirtaş da bayağı umutlanmış. “Hasan abi söylemiş ama Kemal bey bana da uğrayacak mı acaba” diye.“Kemal bey Enis Berberoğlu’na uğruyor da bana neden uğramıyor. Ben Enis’den daha mı az hainim” şeklinde mırıldanıp duruyormuş..

İstanbul’a kadar yürümüşken ona da uğrayıverin.. İstanbul işi bittikten sonra Ankara’ya doğru, şu “20 Temmuz Darbesi”ni medeni ABD ve uygar Avrupa’ya anlatmak için Genelkurmay’a karşı da yürümenizde fayda var.. “15 TEMMUZ’U YAPANLAR KAHRAMANDIR” “20 TEMMUZ DARBEDİR” sloganlarıyla.. DEMOKRASİ İÇİN(!)..

Kanalahaber
21 Haziran 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Meliha SEVİMLİ

    21 Haziran 2017
    0 0
    Süper yazı teşekkürler
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER