GÜNCEL

Nurettin Veren : Özel güvenlik şirketleri kamera ve alarm sistemleri ne derece güvenlidir

Tarih
08 Aralık 2016
İzlenme
707 Kişi
Daha önceki köşe yazılarımdan birinde bahsettiğim gibi, 1988-2000 yıllarında güvenlik elemanı çalıştırma yasası yeni çıktığı zamanda, Fetö her meselede olduğu gibi, bunu da kendi örgütüne bir fırsat olarak değerlendirdi. 

Mustafa Özcan, Ali Çelik ve Osman Karakuş’a Türkiye genelinde, değişik isimler altında, güvenlik elemanı yetiştirme okullarının veya kurslarının açılması talimatını vermişti.  

Hemen o tarihte Türkiye’nin değişik yerlerinde, tıpkı ilk dönemdeki yurt, okul, üniversite hazırlık kurslarının açılması gibi, bunu da bir fırsat olarak kullandı. 

Özel güvenlik okulları ve kurslarından mezun olan kendi elemanlarını, örgüte ait okul, yurt ve bütün kurumlar için, özel güvenlik elemanları olarak, örgüt kurumlarına yerleştirildi. 

Daha sonra örgüte destek veren ve örgüt elemanı ihtiyacı olan yandaş destekçi şirketlere de, hatta daha sonraki zamanlarda kamu kurumlarında bile, bu elemanlar görevlendirildi. Takibe alınan, 20.000 civarında da şirket olduğu düşünülür ise, ortalama 30 kişiden takriben 60.000 civarında, özel güvenlik elemanlarının büyük bir risk oluşturduğu ortadadır. 

Kamu kurumlarında ise, ne kadar olduğu ve menşei ne olduğu araştırılmalıdır. 

Yine orta ve büyük ölçekli tespit edilen yaklaşık 500 civarındaki şirketin, TMSF’ye devredilmiş olduğu göz önüne alındığında ise, bu büyük ölçekli şirketin istihdam sayısı, 30.000’in üzerindedir. 

Özel güvenlik elemanları sistemi ve açıkta kalan işçiler, şu anda takipten uzak, kamu kurumlarında ve özel şirketlerde hâlâ görevlerine devam etmektedir. 

Şehit Savcı Kiraz’ın katliamından sonra, Cumhurbaşkanımızın bu konuya eğilip, özel güvenlik şirketlerinin kapatılması, denetlenmesi veya devlet tarafından açılabilecek güvenlik elemanlarını yetiştirilerek, bu açığın kapatılması gündeme getirilmişti. 

20 yıldan beri devam eden, aynı sektör içerisinde hırsızlık teşebbüsü önleme, güvenlik şirketleri, elektronik denetimler ve kamera sistemleri ile alarm sistemleri kuran, diğer kurum ve kuruluşlar da göz önüne alınırsa, bu kamera sistemi ile dijital takip yapan sistemlerinde,  

YİNE GÜVENLİK ELEMANI YETİŞTİREN ŞİRKETLER GİBİ FETÖ’NÜN ELİNDE OLMA İHTİMALİ ÇOK KUVVETLİDİR. 

Zira hırsızı gözetlemek üzere kurulmuş olan profesyonel kameralar ve sinyal sistemleri, aynı zamanda o binanın diğer normal vatandaşlarını ve orada ikamet edenleri de, aynı şekilde gözetlemektedir.  

Bu gözetlemeleri toplamakta ve ilgilileri uyarmaktadır. İş yerlerinde ve konutlarda kurulan, bu görüntülü takip ve kamera sistemleri, 11 Aralık 2016 Perşembe günü, yapılan Contact Center World Evarts, dünyanın en iyi müşteri deneyimi yarışmasında, bir Türk firması 81 ilde, 200.000’e yakın abonesi ve 1 milyonun üzerinde kullanıcısıyla, dünya sıralamasında, 2018’de Avrupa’nın ilk 3 güvenlik şirketinden biri konumuna geleceğini açıkladı. 

20 yıldır faaliyette olan bu firma, Türkiye’de kurmuş olduğu bu kamera ve denetleme sistemlerinin kurucuları, ne derece güvenilirdir? 

Bu bilgi havuzu ve bunun denetimi, acaba yapılabilmekte midir? 

Tıpkı siber saldırı meselesinde ve özel güvenlik okullarının, denetiminde, geç kalındığı gibi bu avantajlı gibi görünen, kameralı görüntüleme ve denetleme sistemleri de, aynı şekilde gerekli tedbirler alınarak, yabancı mekanizmaların ve istihbarat birimlerinin elinde kullanılması ihtimaline binaen, devlet tarafından kurulmalı ve özel şirketlerin bu hususta kurdukları sistemler, acilen durdurulmalıdır. 

TIPKI MOBESE SİSTEMLERİ GİBİ, BÜTÜN İŞ YERİ VE KONUTLAR, DEVLET TARAFINDAN KURULACAK SİSTEMLER İLE ZORUNLU HALE GETİRİLMELİDİR. 

TERÖRE KARŞI MÜCADELE DE, EN ETKİLİ OLABİLECEK SİLAHIMIZIN, BU OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.  

YeniAkit
7 Aralık 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER