DÜNYA

İbrahim Karagül : Dün Çanakkale’de toplananlar bugün Ege’de tekrar birleşiyor. “Batı’dan kuşatma” da çökecek.

Tarih
16 Mart 2021
İzlenme
645 Kişi

Israrla bunları yazmaya devam edeceğim. Çünkü artık bu fotoğraf çok net. Türkiye; 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Mücadelesi döneminde nasıl bir büyük hesaplama yaşamışsa, yüz yıl sonra bugün aynısı ile bir kez daha yüzleşiyor.

Tek farkı; o gün imparatorluğu yıkanlar bugün Türkiye’yi durdurmaya çalışıyor. O gün imparatorluğu yağmalayıp paylaşanlar bugün Türkiye’nin inanılmaz güç yükselişine engel olmaya çalışıyor.

O gün bizi siyasi tarihten silmeye, coğrafya dışına itmeye çalışanlar bugün yeniden tarihe ve coğrafyaya dönüşümüzü engellemeye çalışıyor.

Dün, Çanakkale’de toplananlar bugün Ege’de tekrar birleşiyor.

Çünkü Osmanlı’nın çöküşü nasıl coğrafyanın bitişiyse Türkiye’nin dönüşü de coğrafyanın yeniden yükselişidir. Osmanlı’nın çöküşü nasıl dünyanın düzenini değiştirdiyse Türkiye’nin dönüşü de 21. yüzyılda dünyanın düzenini değiştirecektir.

Bunu biliyorlar, farkındalar ve bu yüzden karşımızda küresel ittifaklar oluşturmaya çalışıyorlar. Cephe aynı, ortaklar aynı, hesaplar aynı. Dün, Çanakkale’de birleşenler bugün Ege’de toplanıyor. Dün Kudüs’e, Medine’ye, Filistin’e saldıranlar bugün Doğu Akdeniz’de birleşiyor.

Dün Anadolu içlerine kadar girenler bugün Anadolu çevresinde cepheler, garnizonlar, duvarlar inşa ediyor. Dün Osmanlı’yı içeriden kemirenler bugün iç cepheler kurarak Türkiye’yi içeriden çökertmeye çalışıyor.

Coğrafya için çatışma tezleri

İç politikanın, siyasi parti görüşlerinin, gündelik toplumsal tartışmaların çok ötesinde, ülkemizin varlığına ve geleceğine yönelik bir tehlikeden, hazırlıktan söz ediyorum.

Bütün bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren, derinden etkileyecek olan, coğrafyamızı çok tehlikeli yerel bloklara ayıran, “coğrafya içi çatışma” tezlerine ayarlı bir büyük projeye dikkat çekmeye çalışıyorum.

İçeride zihinlerimizi mahveden psikolojik operasyonlar, toplumsal travma ve çatışma senaryoları işte bu tehlikeyi dikkatlerimizden uzak tutmak için planlanıp yürütülmektedir.

Doğu Kapısı kapatılamadı. Batı Kapısı’na yüklendiler.

ABD, Avrupa ve İsrail’in Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Yunanistan’daki askeri hareketliliği rutin bir kriz yönetimi değil. Tatbikatları normal seyrinde askeri hazırlıklar değil. Kullanılan ve gösterilen tehdit dili artık gizlenebilir boyutlarda değil.

Ülkemizin Batı ve Güney’inde askeri duvarlar inşa ediliyor. Bu bir savunma duvarı değil, saldırı duvarıdır. Türkiye’yi bütün yönlerden çevrelemeye dönük bir Batı aklı ve girişimi söz konusudur.

Üstelik bu yeni değil. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde bunu zaten gördük. Karabağ savaşında bunu gördük. O savaş sadece Ermenistan saldırganlığı değildi. Suriye ve Irak’ta PKK’yı nasıl kullandılarsa orada da Ermenistan’ı kullandılar. Türkiye ve Azerbaycan kararlı olmasaydı Doğu’nun kapıları ebediyen kapatılacaktı.

Onlar, duvarlar inşa ediyor biz yıkıyoruz.

İçeriden FETÖ ile, bu ülkelerden PKK, YPG ve DEAŞ’la bunu denediler. Hâlâ da deniyorlar. Hâlâ ABD’den Suriye’nin kuzeyine “devletten devlete savaş” hazırlığını andıran askeri sevkiyatlar devam ediyor.

Bu iş artık “terör” boyutunun çok ötesinde. Suriye ve Irak’ta, görünüşte terörle ama gerçekte ABD, İsrail ve bazı bölge ülkeleri ile güç mücadelesi veriyoruz. Bu durum, adı konulmamış bir bölgesel çatışmadır.

Onlar duvar inşa ediyor bizyıkıyoruz. Onlar kuşatıyor biz kuşatmayı dağıtıyoruz. Onlar Anadolu’ya sıkıştırmaya çalışıyor biz coğrafyanın derinlerine açılıyoruz. Onlar bölge için çatışma cepheleri kuruyor biz bu alanları kapatmaya, bölge içi yakınlaşma alanları açmaya çalışıyoruz.

S. Arabistan uçakları neden Girit’e getirildi?

Suud jetleri Girit'te konuşlandıSuudi Arabistan işte bu yüzden savaş uçaklarını Girit’e gönderip Batı cephesine katıldı. BAE işte bu yüzden bütün bölgede Türkiye’ye yakın ne varsa saldırıyor. S. Arabistan, BAE, Mısır yönetimlerine işte bu yüzden Türkiye’ye düşmanlık dayatılıyor.

Türkiye’nin; Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı gibi Suriye’deki müdahaleleri, Irak’ın kuzeyindeki müdahaleleri, Karabağ savaşı, Libya operasyonu onları alarma geçirdi. Büyüyen, yükselen bir güç gördüler. Kurdukları cephelerin birer birer dağıtıldığını gördüler. Doğu’dan ve Güney’den başaramayacaklarını gördüler.

Terörle bu işi yapamayacaklarını gördüler. Devletlerle çevrelemeyi deniyorlar. Yüzyılların tarihini geri çağırdılar. Büyük cepheyi Batı’da kurmaya, büyük kavgayı Batı’dan başlatmaya başladılar. Yüz yıl önce saldırı nereden gelmişse yine oradan gelecek şekilde hazırlıklara giriştiler.

Yüz yıl sonra artık onlar Durdu, biz yükseliyoruz. Dünyanın ekseni kaydı.

Hesaplamadıkları bir şey var: Yüz yıl önce onlar yükseliyor, biz çöküyorduk. Şimdi biz yükseliyoruz onlar gerileme dönemine girdi. Yüz yıl önce Doğu çöküyor Batı zirvede dolaşıyordu. Bugün dünyanın ekseni de kaydı, güç haritası da değişti.

Türkiye, bütün bunları büyük bir sabırla, amansız bir hazırlıkla, yüzyılların siyasi aklıyla izliyor, tedbir alıyor, adımlar atıyor.

FETÖ ile içeriden kuşatma nasıl çöktüyse, PKK ile Irak’tan vurma nasıl çöktüyse, YPG ve DEAŞ’la Suriye’den çevreleme nasıl boşa çıkarıldıysa, Doğu Akdeniz’deki enerji merkezli jeopolitik hesaplar nasıl çöktüyse, Ege’de, Adalar Denizi’nde inşa ettikleri askeri duvar da aynı şekilde çökecektir.

Türkiye-Mısır ilişkileri yumuşatılmalı. Suudiler Haçlı İttifakı’na katılmamalı.

Suud Prenses Serbest Bırakılması İçin Yalvarıyor | Mirat HaberBüyük tarihi dönüşte hangi ülke nerede duruyor, Türkiye’ye karşı nasıl tavır alıyor, kimlerin savaşını kimlere karşı veriyor, biz bugün bunu izliyoruz. Çünkü bu, yarının coğrafyasını belirleyecektir.

Türkiye’yi durdurmaları artık mümkün değil. İçe kapatmaları, coğrafyadan dışlamaları, tarih dışına itmeleri artık mümkün değil. Buna güçleri yetmez.

İşte tam bu sırada Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşatılması hem Mısır hem de Türkiye’nin yararına olacaktır.

Tam bu sırada Suudi Arabistan’ın Türkiye’yi hedef alan düşmanca söylem ve tavırlarına son vermesi, bir “Haçlı Cephesi” olarak formatlanan Batı’dan kuşatmaya katılmaması gerekir. Çünkü Suriye krizi çözüldükten sonra ilk büyük kriz S. Arabistan’ı hedef alacaktır. Asıl tehdit altında olan ülke S. Arabistan’dır.

Türkiye’ye ile savaşa giren kaybetti. Ege’deki kuşatmayı dağıtma zamanı.

Son on yılda kim Türkiye’ye karşı savaşa sürüklenmişse kaybetti. Örgütler de devletler de. Şimdi Ege’deki çevrelemeyi çökertme zamanı geldi.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER