Başkanlık uçağı Airforce One’ın, Tel Aviv’den havalanıp Cidde’ye uçuşu, öyle sıradan bir uçuş değildi.
Unutulup gözlerden kaçsa da...
Ortadoğu’da yeni bir düzenin hazırlığıdır bu.
Öncelikle:
Suudi Arabistan’la İsrail arasında aralanan bir kapıdır.
Biden aynı zamanda Filistin yönetimiyle de görüşmüştü.
Dolayısıyla bu zirve aynı zamanda...
Defalarca denenen bir barış girişiminin, Körfez’in en geniş coğrafyasında bir kez daha denenmesidir.
Dahası, yeni bir blok arayışının imza altına alınmasıdır.
Nasıl mı?
- Biden’ın gerçekleştirdiği zirveye katılan ülkelere bakarsak...
- ABD ile Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşmalara bakarsak...
- Suudi Arabistan’la Irak arasında imzalanan enerji anlaşmasına bakarsak...
- Zirveye katılan Körfez ülkelerinin listesine bakarsak...
- Biden’ın Birleşik Arap Emirlikleri emirini Beyaz Saray’a davet etmesine bakarsak...
Sonuçları şöyle sıralayabilirim:
1- Biden, Suudi Arabistan’ı İsrail-Filistin meselesi dahil bölgedeki sorunların çözümünün merkezi haline getiriyor. Rusya, Çin ve İran’a karşı Riyad merkezinde yeniden blok oluşturuyor.
2- ABD, bu gezide Suudi Arabistan’la haberleşmeden uzay sanayiine, sağlıktan enerjiye çok kritik anlaşmalar imzaladı. Arabistan’ın IBM gibi dünya devi bir bilişim şirketi ve ABD Ulusal İletişim ve Bilgi İdaresi (NTIA) ile mutabakat imzalanması. Jubail ve Yanbu Kraliyet Komisyonu ile ABD Havacılık Şirketi Boeing, Raytheon Savunma Sanayii arasında yapılan anlaşma.
UZAYDA İŞBİRLİĞİ: Ayrıca Suudi Arabistan Uzay Dairesi; Ay, Mars ve kuyruklu yıldızların barışçıl amaçlar için kullanılmasını öngören uluslararası koalisyona katılmak için NASA ile Ay Keşif Programı Artemis’i imzalaması.
Bu anlaşmalar bile ABD’nin artık Suudi Arabistan’la nasıl bir stratejik işbirliğine gittiğini açıkça ortaya koyuyor. Çünkü eskiden ABD gelir, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine silahları satar giderdi. Şimdi bambaşka bir işbirliğinin işaretleri var...
IRAK’LA ENERJİ İŞBİRLİĞİ: Zirvedeki en önemli gelişmelerden birisi de Suudi Arabistan’la Irak arasında imzalanan elektrik şebekeleri bağlantı anlaşmasıdır. Böylece Irak, enerji açısından Suudi Arabistan’a bağlanmış oluyor... Bu da Irak’ta Şii lider Sadr üzerinden Bağdat yönetimine basınç yaratan İran’a karşı önemli bir hamledir
3- Zirveye devlet başkanı, kral ve emir düzeyinde katılan ülkelere bakarsak; Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Katar, Kuveyt, Umman, Bahreyn... Yani bütün Körfez ülkeleri...
Bunun anlamı şudur arkadaşlar:
Trump’ın kararıyla Afganistan’ı terk eden ABD, Körfez ülkelerinde ciddi bir endişe yaratmıştı.
Bunun adı: “Ya bizi de böyle terk ederse endişesi”dir,
İşte bu endişe bu ülkeleri güvenlikleri için yeni arayışlara sürüklemişti. Rusya ve İran ile anlaşmalar başlamış; Lavrov’un Körfez ziyaretleri, Putin’in ikili görüşmeleri, İran’la yapılan anlaşmalar gündeme gelmişti... Bütün bunları alt alta yazınca:
ABD, Ortadoğu ve Körfez’deki eksen kaymasını gördü. Ve Biden bu geziyle birlikte “Hayır, bir yere gitmiyoruz. Buradayız” dedi. Ve bunu da ispat etmek için bütün bu anlaşmalar imzalandı...
PEKİ BİZİ NASIL ETKİLER
Bu sorunun cevabı çok karmaşık...
Yeniden arkasında ABD desteğini hisseden körfez ülkeleri, ABD’nin güdümünde bir diplomasiye girebilir.
ABD’nin Suriye’de YPG/PKK desteğini hatırlarsak...
Suriye’de YPG/PKK’nın yeniden arkasında ABD varlığını daha sağlam hissetmelerini sağlayabilir.
S-400 dayatmasını ve ambargoları hatırlarsak...
Türkiye’ye karşı biraz daha mesafeli olma ihtimali vardır.
Ayrıca:
Bu gezi, bu coğrafyada yıllardır yaşanan acı gerçeği bir kez daha göstermiştir.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.