YAŞAM

Faruk Aksoy : “Alev Alatlı”

Tarih
10 Aralık 2015
İzlenme
2600 Kişi

Bu devirde, herkesin 'kimsesi' olmamak zor iş…
Mesele, bir şeye inanmakta, o' şeyi savunacak vakit olacak nasıl olsa.
Dediğim gibi mesele, taşa, kuşa, tarihe inanmak, meziyet de iktisada, siyasete ve kültüre 'üç tekerlekli bisiklet' muamelesi yapabilmek, bu devrin geçer akçesi bu işte.

Şimdi saygıyı bir kenara bırakalım, buna gerek de yok, ihtiyaç da yok, ne de olsa Alev Alatlı'yı yazıyoruz burada.
İki kardeşten sanayide çalışan güler yüzlü oluyor da, vergi dairesinde çalışan b.k suratlı bir memur oluyor” diyen birisi, devleti ve halkı tarif ederken, iki kardeşe de yaranmak ve yamanmak üzere yola çıkmamıştır.

Aslında büyük risk almıştır, Alatlı.
Bu memleketin güler yüzlü sanayi esnafının nezdinde, sarışın bir kadın hakkında 'hayra yorulacak' tek şey gözlükleridir.
Vergi dairelerinde durum farklıdır oysa.
Sarışın bir kadın, berbat suratlı da olsa, o' memurun 'nazikliği' karşısında, ön sıradan vergisini ödeyip, işine dönebilmektedir.

Bu ülkede, güler yüzlüler, asık suratlılara vergi öderken, sanayiler 'organizeye' dönüşürken, yollu kadınlarla yolsuz erkekler yeniden tarif edilirken, Alev Alatlı korkunç bir gürültüyle patladı!
Yollar duble/Çatılar kubbe/Ak Parti geldi/Hadi ikile…!” ezikliğinden tiksinerek, acayip bir cümle kurdu.
Evet, kimsenin cesaret edemeyeceği o' cümleyi kurdu, Alatlı;
“Ak Parti iktidarı bizi fenersiz yakaladı, şaşıp kalmamız bundandır” dedi.
Daha doğrusu, birilerini konuşturdu ve bu cümle çıktı ortaya.

Sıra bende şimdi, madem “Beyaz Türkler Küstüler” o' halde, ben de abartıp, köpürteceğim biraz mevzuyu.

Chatam House
profesörü Arnold Joseph Toynbee'nin; “Emekleri boşunadır, çünkü Türk ne yaparsa yapsın, gözümüze giremeyeceği kutsal kitabımızda yazılıdır” demesi, Ak Parti'nin, fenersiz yakaladıklarının, sakladığı şeydir işte.

Hem yakalanıyorsunuz, hem küsüyorsunuz, bu, ne nazik cüret böyle canım!

Beyaz yakalı, siyah önlükleri giyen aydınların(!); “ Yeter ki paçozlaşalım ama geri dönelim, yalvarıyoruz geri dönelim” deyişlerini de duymuş olmalı ki, Alev Hanım; “Türk'ün, sivil olanına rastlamadım” deyiverdi.

Yahu gülsek mi, ağlasak mı, yoksa bu dinozorları sarımsaklayıp da mı saklasak, şaşırdım kaldım vallahi.
Bakın şimdi, küçük yazı odamdayım, şu son kurduğum cümleden sonra ayağa kalkıp, Alatlı'yı alkışlamak istiyorum ama sivil itaatsizlik olarak anlaşılsın istemiyorum, o' işi de midem kaldırmıyor artık.

Durum iyi değil, gerçekten iyi değil.
Burası Doğu ve burada, onursuzluğun, bayağılığın, acizliğin, yalamalığın ve şaklabanlığın, Doğu eliyle Batılılaştırıldığına şahit oluyoruz, çok yazık, çok!

Şaşıracak cesareti kendinde bulan, terk edecek memleket arıyor hemen.
Herkesin eli cebinde, kim bilir ne karıştırıyor!
Öyle miydi buralar ve bu terziler kaç beden küçülttüler 'adam elbisesini', bilen var mı ki…!
Öyle ya da böyle, Nişantaşı-Ayvalık hattındaki yaşam, doğalgazdan önce de iyiydi.
“Yani o' yıllarda, birçok kızın namusu, biraz da babasının siniriydi.”
Tabii sözüm meclisten içeri.
Ne olacak şimdi, bu insanları fenersiz yakalayanların, tükenmekte olan cehalet pili, ne olacak yani!
Bir Martin Niemöller'i, doğru anlamayacaklar mı, umutsuzluktan çökelim mi?

Elhamdülillah, hepimiz Müslümanız da, moda bilenimiz var, moda girenimiz var, ayırmak, destelemek ve katlayıp bir kenara istiflemek lazım.
Türkler kadar birbirine bu kadar karışıp da, birbirine hiç karışmayan bir millet görmedim yeminle.

Bir hatırlatma yapıp bitireceğim, izninizle;
Bu akşam, eğer geç kalmaz teşrif ederlerse, Alev Alatlı ile tvnet'te, “Karşı Karşıya” geleceğiz.
Konuşulacak çok şey var da, takıldık bir Rus delisinin peşine, elinde kibritle dolaşıyor ortalıkta, samanlığımızı kollamakla meşgulüz biz de.

Muhtemelen, Rus uçağı düşerken, cinsel tatmin yaşamayan Türkler için, Rusya analizi yapacağız.
Görüşelim, canlı canlı…


Yenişafak
10 Aralık 2015 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER