FRANSA, PKK'yı koruyup kollamak için kendini yırtıyor son günlerde.
Şimdi de kalktılar Suriye'de PKK'nın olduğu yerlerin uçuşa yasak bölge kapsamına alınmasını istediler. Yıllardır teröristleri besleyen ülkelerin başında Fransa gelmektedir. Afrika'daki 16 sömürge ülkeden yılda 300 milyar dolar haraç alan Fransa'ya, Cezayir'den boru hatları ile bedava petrol gitmektedir.
Bu nedenle Cezayir'de asla seçim yapılmaz. Fransa'nın desteklediği azınlık darbelerle hep iktidardadır. Bizde Batı hayranları, özellikle Fransa sevdalıları çoktur. Hatta bazı yazarlarımız "Dün Paris'te Şanzelize'de kadehimi yudumlarken..." diye çok makaleye imza atıp aşklarını dünyaya haykırmıştı.
Ancak aydın görünümlü karanlıklarımız, Fransa'nın Cezayir'de öldürdüğü yüzbinlerce sivil masum insanı asla yazmaz.
Ruanda'da 1 milyon tutsi, Fransa'nın desteklediği hutular tarafından 100 günde palalarla doğrandı. Yakın tarihimizin en büyük katliamında 1 milyon kişiyi doğrayan palaları satan ülke Fransa'ydı.
Hutular ve tutsiler ayrı ırk değildi. Biri çiftçiler, diğeri hayvancılardı. Bu ülkedeki yeraltı kaynaklarını sömürmek isteyen Batı, ülkeyi çiftçiler ve tarımcılar diye kutuplaştırıp, sonra birbirne boğdurdu.
Bizim Şanzelizeci aydınlarımız asla bu katliamları görmez. Onlar için Batı "Demokrasi, hak, hukuk, insan hakları" demektir. 1 milyon Ruandalı'yı öldüren Fransız malı palalara onlar uzaylıdır. Bakın o çok sevdikleri Batı şimdi de Ruanda'daki tezgahın aynısını Nijerya'da sergiliyor. Son yıllarda çiftçiçoban çatışmasını körükleyerek 8 bine yakın insanın öldürülmesine yol açtılar. 180 milyonu aşan nüfusuyla Nijerya dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip 10 ülkesinden biri. Bu yüzden 1966'dan beri bu ülkede Batı tarafından sürekli darbeler yapılıyor. İktidara gelen cunta hükümetleri rüşvetle petrolü Batı'ya peşkeş çekiyor.
Aynı zamanda doğalgaz zengini Nijerya bu yüzden yeryüzünde günde 1 dolardan az gelirle yaşamını sürdürmeye çalışan en fazla kişiyi barındıran 4'üncü ülke durumunda. Doğalgaz rezervlerinde de dünyanın en büyük 9. ülkesi olan Nijerya'da 100 milyondan fazla kişi muhtaç durumda yaşıyor. Petrol ihracatı bakımından dünyada 6'ncı sırada olan ülkede benzin kuyrukları hiç eksik olmuyor. Yılda 45 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ihraç eden ülkede petrol sık sık karaborsada satılıyor. Çünkü petrol şirketleri gram petrol ve kuruş bırakmıyor.
Bu kadar geniş doğalgaz rezervi ve üretimi olmasına karşın CIA'nın hazırladığı rapora göre, her yıl ülkenin doğalgazının yüzde 12'si "boşa yanıp" yok oluyor.
Batılı şirketler "Ne yapalım yerden fazla fışkırıyor, depolama imkanız yok" diyerek savuşturuyor. Darbelerle yönetilen ülkede iktidara gelenlerin hiçbiri "Doğalgazımızı boşa yakıyorsunuz" diye ceza kesemiyor. 2017 yılının birinci çeyreği itibariyle Nijerya'da faaliyet gösteren yabancı petrol şirketlerinin 10 milyar doların üzerinde kar elde ettiği açıklandı.
Nijerya'yı darphaneye çeviren Chevron, Shell, Agip, Petrobas, Total ve Brasoil gibi petrol şirketlerine, üç yılda 12,7 milyar dolarlık ham petrolü yurt dışına kaçırdıkları gerekçesiyle dava açıldı ancak ses çıkmadı. Hükümet, Shell ve Eni şirketlerine Afrika'daki en zengin petrol yataklarından biri olan OPL 245 petrol yatağının işletme haklarını 1,1 milyar dolara satın alırken yolsuzluk yaptığı iddiasıyla dava açtı. Petrol şirketlerinin eski Petrol Bakanı Dan Etete, eski Adalet Bakanı Mohammed Bello Adoke ve bir işadamına 801 milyon dolar rüşvet ödediği iddia edildi. Rakamlara bakar mısınız?
Eğer dava açmaya kalkarsan birden bir bakıyorsun ülkeye Boko Haram diye peydahlanan bir terör örgütü saldırıyor, çiftçilerle çobanlar birbirine girip binlerce kişi ölüyor. Gazete sayfalarımızda da "Allah Allah bu çobanlarla çiftçiler neden birbirini öldürüyor" diyen aptalca sorular yer alıyor.
yazının devamı
Şimdi de kalktılar Suriye'de PKK'nın olduğu yerlerin uçuşa yasak bölge kapsamına alınmasını istediler. Yıllardır teröristleri besleyen ülkelerin başında Fransa gelmektedir. Afrika'daki 16 sömürge ülkeden yılda 300 milyar dolar haraç alan Fransa'ya, Cezayir'den boru hatları ile bedava petrol gitmektedir.
Bu nedenle Cezayir'de asla seçim yapılmaz. Fransa'nın desteklediği azınlık darbelerle hep iktidardadır. Bizde Batı hayranları, özellikle Fransa sevdalıları çoktur. Hatta bazı yazarlarımız "Dün Paris'te Şanzelize'de kadehimi yudumlarken..." diye çok makaleye imza atıp aşklarını dünyaya haykırmıştı.
Ancak aydın görünümlü karanlıklarımız, Fransa'nın Cezayir'de öldürdüğü yüzbinlerce sivil masum insanı asla yazmaz.
Ruanda'da 1 milyon tutsi, Fransa'nın desteklediği hutular tarafından 100 günde palalarla doğrandı. Yakın tarihimizin en büyük katliamında 1 milyon kişiyi doğrayan palaları satan ülke Fransa'ydı.
Hutular ve tutsiler ayrı ırk değildi. Biri çiftçiler, diğeri hayvancılardı. Bu ülkedeki yeraltı kaynaklarını sömürmek isteyen Batı, ülkeyi çiftçiler ve tarımcılar diye kutuplaştırıp, sonra birbirne boğdurdu.
Bizim Şanzelizeci aydınlarımız asla bu katliamları görmez. Onlar için Batı "Demokrasi, hak, hukuk, insan hakları" demektir. 1 milyon Ruandalı'yı öldüren Fransız malı palalara onlar uzaylıdır. Bakın o çok sevdikleri Batı şimdi de Ruanda'daki tezgahın aynısını Nijerya'da sergiliyor. Son yıllarda çiftçiçoban çatışmasını körükleyerek 8 bine yakın insanın öldürülmesine yol açtılar. 180 milyonu aşan nüfusuyla Nijerya dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip 10 ülkesinden biri. Bu yüzden 1966'dan beri bu ülkede Batı tarafından sürekli darbeler yapılıyor. İktidara gelen cunta hükümetleri rüşvetle petrolü Batı'ya peşkeş çekiyor.
Aynı zamanda doğalgaz zengini Nijerya bu yüzden yeryüzünde günde 1 dolardan az gelirle yaşamını sürdürmeye çalışan en fazla kişiyi barındıran 4'üncü ülke durumunda. Doğalgaz rezervlerinde de dünyanın en büyük 9. ülkesi olan Nijerya'da 100 milyondan fazla kişi muhtaç durumda yaşıyor. Petrol ihracatı bakımından dünyada 6'ncı sırada olan ülkede benzin kuyrukları hiç eksik olmuyor. Yılda 45 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ihraç eden ülkede petrol sık sık karaborsada satılıyor. Çünkü petrol şirketleri gram petrol ve kuruş bırakmıyor.
Bu kadar geniş doğalgaz rezervi ve üretimi olmasına karşın CIA'nın hazırladığı rapora göre, her yıl ülkenin doğalgazının yüzde 12'si "boşa yanıp" yok oluyor.
Batılı şirketler "Ne yapalım yerden fazla fışkırıyor, depolama imkanız yok" diyerek savuşturuyor. Darbelerle yönetilen ülkede iktidara gelenlerin hiçbiri "Doğalgazımızı boşa yakıyorsunuz" diye ceza kesemiyor. 2017 yılının birinci çeyreği itibariyle Nijerya'da faaliyet gösteren yabancı petrol şirketlerinin 10 milyar doların üzerinde kar elde ettiği açıklandı.Nijerya'yı darphaneye çeviren Chevron, Shell, Agip, Petrobas, Total ve Brasoil gibi petrol şirketlerine, üç yılda 12,7 milyar dolarlık ham petrolü yurt dışına kaçırdıkları gerekçesiyle dava açıldı ancak ses çıkmadı. Hükümet, Shell ve Eni şirketlerine Afrika'daki en zengin petrol yataklarından biri olan OPL 245 petrol yatağının işletme haklarını 1,1 milyar dolara satın alırken yolsuzluk yaptığı iddiasıyla dava açtı. Petrol şirketlerinin eski Petrol Bakanı Dan Etete, eski Adalet Bakanı Mohammed Bello Adoke ve bir işadamına 801 milyon dolar rüşvet ödediği iddia edildi. Rakamlara bakar mısınız?
Eğer dava açmaya kalkarsan birden bir bakıyorsun ülkeye Boko Haram diye peydahlanan bir terör örgütü saldırıyor, çiftçilerle çobanlar birbirine girip binlerce kişi ölüyor. Gazete sayfalarımızda da "Allah Allah bu çobanlarla çiftçiler neden birbirini öldürüyor" diyen aptalca sorular yer alıyor.
yazının devamı
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.