Koronavirüsün Türkiye'de yayılması, yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı yazar çizer takımı, KHK marifeti ile meslekten uzaklaştırılmış doktorların acilen göreve geri döndürülmesi gerektiğini salık vermeye başladı.

KHK mağdurları konusunda herhâlde en çok yazı yazan yazarlardan biriyim.

Devletin darbe refleksiyle önlem alırken iğneyle kazması gereken yerlere kepçe ile dalmak zorunda kaldığını ve bu süreçte pek çok kişinin FETÖ ile ilgisi olmadığı hâlde görevden uzaklaştırıldığını pek çok kez yazdım. 

Bu kişilerin haklarını gerek televizyonlarda gerekse köşe yazılarımda mümkün mertebe korumaya çalıştım.

Geride bıraktığımız zaman içinde bahsini ettiğim bu kesimden pek çok kişi gerek OHAL İşlemleri Komisyonu ve gerekse mahkeme kararıyla göreve iade edildiklerine şahit oldum.

Dosyasını bizzat takip ettiğim yüzlerce kişi vardı ve bu kişilere bir gelişme olması durumunda beni haberdar etmelerini rica ettim.

Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim.

Son bir yılda dosyasını takip ettiğim kişilerin neredeyse yüzde yüzü görevlerine iade edildi ve işbaşı yaptı.
Belli noktalarda yerel yöneticilerin inatları ve kötü niyetleri nedeniyle göreve iade edilmeyen bazı kişiler oldu. Onları da ilgili ve yetkili yerlere ileterek buradaki sıkıntının belli oranda çözülmesine katkı sağladım.

Yani anlayacağınız benim takip edebildiğim kişilerin neredeyse yüzde yüzü görevlerine geri döndü. 

"KHK kararı ile ihraç edilip, masum olduğu ortaya çıkan kişiler görevlerine geri dönsün" diye yazan yazarların düşüncelerine saygı duyuyor ve onlara katılıyorum.

Ama görünen o ki birileri hain ve masum ayrımı yapılmaksızın, "KHK ile görevden uzaklaştırılan doktorlar derhâl görevlerine geri döndürülsün" diye kampanya yürütüyor.

Üzülerek görüyoruz ki bu konuda en büyük sözcülük görevi de bir kez daha CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmiş. Düne kadar, "Hapiste yüz binlerce KHK mağduru var" diyerek FETÖ'cülere kol kanat geren CHP lideri, "Herkesi salıverin" diye çağrıda bulunuyor.

Kılıçdaroğlu ile birlikte bu tezi savunanların hazırladıkları bahane ise çok manidar!

Koronavirüs ile mücadele edecek doktorların sayısı azmış da ondan dolayı bunu istiyorlarmış. 

Tamam!

Eğer sorun bundan ibaret ise Sağlık Bakanlığı 32 bin yeni doktor al��mı yaparak bu sorunu kökünden çözmüş oldu! Yok eğer dert, virüs bahanesiyle FETÖ'cüleri dışarı çıkarmak ise orada durun işte!

Siz unuttuysanız biz unutmadık!

Darbe gecesi bu sağlık çalışanlarının belli bir kısmının, "Kimin için sokağa çıktıysanız ona gidin" dediğini unutmadık. "Sizi sokağa çağıran kim ise gelsin o kurtarsın" diyenleri unutmadık.

Hem, siz hayırdır canım?

Bizi ölüm ile korkutup sıtmaya razı etme niyetinde misiniz? Koronavirüs ile korkutup, virüslerin en aşağılık olanlarına teslim etme niyetinde misiniz?

FETÖ'cü hainlerin sosyal medyada dile getirdiği şeyleri daha geniş kesimlere yaymaktaki niyetiniz nedir?

Derdiniz nedir söyler misiniz?

Amacınız FETÖ iftirasına kurban giden KHK mağdurlarına sahip çıkmak ise, bunu bugüne kadar hepimiz yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bu mağdurların büyük bölümü de işlerine geri döndü, dönmeye devam ediyor.