CHP'li Engin Özkoç'un Erdoğan'a yönelik galiz küfür sayılabilecek hakaretleri var. O hakaretlere birazdan geleceğim ama önce şu konuyu netliğe kavuşturalım.

Özkoç'un hakaretlerini savunan CHP'liler, "Erdoğan aynı sözlerle Kılıçdaroğlu'na hakaret etti" diyor. 

Evet, doğrudur.

Cumhurbaşkanı, benzer sözleri Kılıçdaroğlu'na söyledi. Söyledi ama niye söyledi? Yani öyle durup dururken ve hiçbir gerekçe yokken mi söyledi? 

Bir bakalım niye söylemiş bu sözleri Cumhurbaşkanı...

Salı günü yapılan CHP Grup Toplantısı'nda Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkan cümlelere şöyle bir göz atalım:

"33 şehidin geldiği o gece bu memleketin Cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu, özellikle de Millî Savunma Bakanı yoktu. Genelkurmay Başkanı yoktu. Neredeydiniz o gece?" demiş.

Yani hem yalan söylemiş hem de iftira atmış. Başka ne söylemiş Kılıçdaroğlu...

"Bunlar mı vatansever, bunlar mı Türkiye'nin çıkarını savunacaklar. Emperyalist güçlerin maşası olanlar Türkiye'yi düzlüğe çıkaramazlar" demiş...

Yetmemiş…

Erdoğan'ın Putin ile yapacağı görüşmeyi kastederek, "Topuğun kıçında Putin'e koşuyorsun" demiş.

Yine yetmemiş…

"Orta Doğu’yu kan gölüne döndüreceksin diye sana talimatı kim verdi? Çık milletin önüne açıkla!" demiş. "Sen egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorsun" demiş.

Yani demiş de demiş...

Erdoğan da hepsi ağır olan bu itham ve iftiralar karşısında çıkmış, "Türkiye’nin bu tarihî mücadelesini sürekli fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan her kim olursa olsun haysiyetsizdir, onursuzdur, şerefsizdir, alçaktır, haindir" diye cevap vermiş...

Şimdi gelelim Engin Özkoç'un hakaretlerine...

Özkoç, Erdoğan'ın henüz AK Parti kurulmadan önce…

Yani 14 Ocak 2000 yılında…

Yani bundan tam 20 yıl önce şehitler için kullandığı "Kelle" sözünü alıp bugüne taşıyor.

"Şehide kelle diyen kişi haysiyetsizdir, şehide kelle diyen kişi şerefsizdir, şehide kelle diyen kişi onursuzdur, şehide kelle diyen vatan hainidir” diyor.

Bakın, her iki açıklamaya da dikkat edin lütfen.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun adını vermeden, ortaya bir söz söylüyor.
Engin Özkoç ise buna karşılık, Erdoğan'ın adını vererek yukarıda saydığım hakaretleri ardı ardına diziyor. 

Buraya kadar size olayın giriş, gelişme ve sonuç bölümünü aktardım. Bundan sonrası ise benim yorumum olacak...

Siyasette bu tür sözler zaman zaman söyleniyor ve ülkemizde bunun örneklerine çok sık rastlıyoruz. 

Ben işin burasında değilim.

Hadi bir an için Erdoğan hakkında sarf edilen her hakaretin haklı olduğunu varsayalım. 

İyi de...

Madem Erdoğan bu kadar vatan haini ve madem Kılıçdaroğlu ile CHP'li tayfası bu kadar vatanperver insanlar.

O zaman bana açıklar mısınız lütfen: 

Neden, şehit cenazesine katılan Kemal Kılıçdaroğlu'nu gören şehit yakını, "Ben bu adamın yanında saf tutmam" diyor?

Hı?

Neden?

Şehit yakınları neden cenaze törenine katılan Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırıyor, söyler misiniz?

Neden gittiği şehit evinde, "Senin ittifak yaptığın kişiler onu öldürdü" diye suçlanan sadece Kemal Kılıçdaroğlu oluyor?

Neden bir başka şehit yakını, cenazede gördüğü Kılıçdaroğlu'na, "Hangi yüzle buraya geldin?" diye soruyor?

CHP'nin şehit cenazelerine gönderdiği çelenkler neden parçalanıyor?

Söyleyin, neden?

Ve neden, millet CHP'nin adını artık “CHPKK” olarak anıyor, bize açıklar mısınız?

Nedenini siz söyleyemezsiniz ama ben söyleyeyim.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne düşmanlık eden kim var ise siz onun dostu oluyorsunuz.

HDP ve PKK mı?

“Kan” kardeşiniz!

FETÖ mü?

İhanetlerini gördüğünüz andan sonra sadık dost oldunuz.

Beşar Esad mı?

Neredeyse tapınacaksınız!

Sisi ya da Hafter isimli teröristler mi?

Ölümüne savunuyorsunuz.

Ha, bütün bunlara da iftira diyorsanız. “Biz vatanperveriz, Erdoğan da vatan hainidir” diyorsanız, o zaman gelin küçük ama önemli bir sosyal deney yapalım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan iki gün önce İdlib'de şehit edilen askerin evine giderek ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Ev sahipleri Erdoğan'ı ve yanındaki kabine mensuplarını saygı ve hürmet ile karşılayıp uğurladı.