GÜNCEL

Süleyman Özışık : Nevşin Mengü ve kardeşinin iftirası

Tarih
24 Mart 2018
İzlenme
1863 Kişi

Nevşin Mengü'nün avukat olan kardeşinin yaptığı pisliği duymuşsunuzdur. "Bazı sivil polisler beni kaçırdı, darp edip bir ormana bıraktı" diyerek emniyet teşkilatına korkunç bir iftira attı.
Nevşin Mengü de sosyal medya hesaplarından polise hakaret ederek bunun hesabının sorulacağını yazdı. Neyse ki kamera kayıtları böyle bir şeyin asla yaşanmadığını ortaya koydu. 
Nevşin Mengü yaşanan bu kepazelikten sonra sosyal medya üzerinden bir açıklama daha yaptı. Yazdığı metni okudum. Sadece durum değerlendirmesi yapmış.
Özür dileme yok
"Bugüne kadar hep doğruları aktarmaya gayret ettim. Ama bu kez olayı araştırmadığım için hata yaptım. Kardeşim benim zaafımdan yararlandı" diyor hanımefendi.
Önce şunun altını kalın çizgilerle çizelim:
Burada yapılan şey hata değil. Şayet polis o görüntülere ulaşamamış olsa, Nevşin Mengü iftiralarına şu an bile devam ediyor olacaktı. Bu meseleden "Hata yaptım" diyerek sıyrılamaz. Bu bir suç ve suçun bir karşılığı olmalı... 
"Kardeşim benim zaafımdan yararlandı?" demek ne anlama geliyor onu da merak ettim?
"Bir gün büyülü postallar da gelecek" diyerek darbecileri göreve çağıran birinin zaafı ne olabilir? Polis düşmanlığı mı hükûmet düşmanlığı mı yoksa devlet düşmanlığı mı? 
Hangisi?
Dedim ya!
Özür bile dilememiş. Nasıl hatayı kabullenmek bu? Sadece üzerine yağdırılan lanetten kurtulmak ve tepkilerden sıyrılmak için pişman olmuş gibi davranmış.
Yazdığı sözde pişmanlık açıklamasında bile polisi kötülemekten geri durmamış, onları şeytanlaştırma girişimine devam etmiş.
Hep söylerim, haşereler ilacı sevmez diye...
Bunu satır satır belli etmiş yazdıklarıyla...
Tekraren söylüyorum. Bu yapılan hata değil, bilerek ve isteyerek atılmış bir iftira. Toplumu ayaklandırmak için, polis teşkilatını karalamak için atılmış bir iftira...
Savcıları göreve çağıracak, "Bunu içeri atın" diyecek değilim. 
Ancak polis kardeşlerimden ricam, bu iftiraya sessiz kalmayıp toplu hâlde suç duyurusunda bulunmalarıdır.
Tazminat davası için harekete geçmeleridir. 
Bu iki iftiracı kardeşin toplumun gözündeki değerini göstermeleri açısından üç kuruşluk bir tazminat talep etmeleri kâfidir...

Türkiye
24 Mart 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Asım

    24 Mart 2018
    2 0
    Bu soysuz .... Müslüman Türk'ün düşmanıdır. Emniyet mensupları bu soysuzlara dava açmalı
  • hursit dilaver

    24 Mart 2018
    1 0
    alttaki yorumu boşa yazdığımı biliyorum. BÜYÜKLÜK BİZ DE KALSIN SENDROMU DENİYOR BUNA. BU DA BİR TEK TÜRKİYENİN SAGCI MAHALLELERİNDE OLUYORMUŞ.dünyada yokmuş yani bu sendrom..ben de şaşırdım,mikronezyadaki bir unversitenin diploma teziymiş.öyle yani. NE VAR BUNDA. ŞORTLU KIZA TEKMEYE HAPİS, ÇARŞAFLI KIZA TÜKRÜK VE KÜFÜRE SERBEST..(sonunda T var)..o çarşaflının hakkını arayacak hukuk babayiğitleri nerde...
  • hursit dilaver

    24 Mart 2018
    1 0
    ne 3 kuruşu süleyman agbi..abdurrahman dilipakın bir yazısı ile 320 general dava açtı da adamın ocağına incir agacı diktiler.unuttun mı.. bütün polis teşkilati dava açmalı. ama bilirim bizimkiler çook meşguller,böyle ayak işi ile uğraşmazlar..dava bile açmazlar..çok rahatlar yahu..yarın gürsel tekininin dediği gibi ertesi sabah medyaya el konulursa görecektim ben sizi. ama biz böyle yapmamıştık,olmaz ki demeyesiiiiiz..
  • Yavuz Selim

    24 Mart 2018
    3 0
    Polis teşkilatı devletin resmi bir kurumudur ve devleti temsil eder. Devlet ise hepimizi içine alır. İftira polise ve dolayısıyla devlete atılmış. Devlete atılan iftiranın bir bedeli olmalı. Hesabı sorulmalı.
  • Okuyucu

    24 Mart 2018
    9 0
    Nereden bakarsan bak bu bir iftiradır. Üstelik iftira atılan muhatap bir kaç mensubu üzerinden tüm Emniyet teşkilatıdır. Daha vahimi gazetecilik iddiasında bulunan birinin önüne gelen bir konunun aslını araştırmadan rahatlıkla gaza gelip kullanılmaya müsait biri olduğunu itiraf etmesidir. Millet bu kesimin ne olduğunu zaten biliyor. Bu vesileyle kendileri de ne olduklarını öğrenmiş oldu.
  • özcan

    24 Mart 2018
    9 0
    Bu çevrelerin gezi olaylarında da iftira ve yalanlarla meydanlarda olduğunu gördük. Annesi,babası şimdide kızı aynı yolda ilerliyor.Armut dibine düşermiş.Bunların hayatları yalan. Polis teşkilatımız kesinlikle bu iftiranın peşini bırakmasın.Yoksa şehit arkadaşlarının kemiklerini sızlatırlar.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER