Esas Holding’in ya da Holding’in bilinen yüzü Ali Sabancı’nın Pegasus Havayolları’nı satın aldığı günü hatırlıyorum.
Üstünden 16 yıl geçmiş ama dün gibi.
Ali Bey’in en önemli sloganı “Güvenlik, güvenlik, güvenlik”ti.
2010 yılında verdiği bir röportajda da “Güvenli uçuş isteyen yolcular Pegasus’u tercih edecek” diyordu.
Peki nasıl oldu da güvenliği en öne aldığını iddia eden bir şirket, birbirinin çok benzeri üç kaza kırım ile karşı karşıya kaldı.
Kabahat havalimanlarında mı, yoksa Pegasus’ta mı?
Pegasus, Türkiye’de THY’den sonraki 2. büyük havayolu operatörü.
İç hatlarda pazar payı yüzde 30 civarında.
Dış hatlarda ise yüzde 11.
Ve acaba Pegasus hormonlu büyüme kurbanı mı?
Bunu anlamak için geriye doğru bakmak lazım.
Esas Holding 2004 yılında Pegasus’u Mehmet Emin Karamehmet’in Enternasyonal Turizm’inden satın aldı.
O sırada tarifeli seferi olmayan bir charter havayolu olan Pegasus’un 15 uçağı vardı ve bu satın alma için Esas Holding’in ödediği para 10.2 milyon avro ya da 12.2 milyon dolar idi.
Geçen 14 yıl içinde Pegasus filosunu 5.4 kat büyüterek 81 uçağa çıkardı.
12.2 milyon dolara alınan şirketin bugünkü değeri ise 1.2 milyar dolar.
Filo 5.4 kat büyürken şirket değeri 100 katına çıkmış.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse:
2004 yılında THY’nin uçak sayısı 59 iken bugün 354.
THY’nin uçak sayısı 6 kat artmış.
2004 yılında THY’nin piyasa değeri 1.1 milyar dolarken bugün 3.4 milyar dolara çıkmış.
Uçak adedi 5 kat artanın şirket değeri 100 katına çıkarken, uçak adedi 6 kat artan muazzam marka yatırımı yapan şirketin değeri ise 3 kat artabilmiş.
Ortada müthiş bir mali başarı olduğu aşikar.
Ama aynı kazanın basmakalıp tekrarı!
İşte orası biraz garip!
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.