Kılıçdaroğlu'nun, rakipleri, CHP içinde dönen dolapları, bu kez açık açık söyleyebilecekler mi?
Ya da

CHP'ye, genel başkan olmak isteyen kişi, Kılıçdaroğlu'nun, CHP'ye 'nasıl ve neden' başkan yapıldığını anlatabilecek mi?
İşe buradan başlayacak adayın, CHP'ye, başkan olması zor görünüyor.

Birisi çıkar ve bu söylediklerimi dillendirerek engelleri aşabilirse, CHP'nin yeni genel başkanı olarak söyleyeceği çok sözü olur.
Hatta böyle bir başkanın sadece CHP ile sınırlı kalması mümkün değil, hem Ak Parti, hem MHP açısından da 'parti içi demokrasi' adına çok inandırıcı eleştiriler getirebilir.
…
Umut Oran, çılgınlık yapacak birine benzemiyor.
Daha çok, %25'i sıkı sıkıya koruyacak, CHP geleneklerine sadık kalacak bir aday sanki.
Bence, Umut Oran, CHP'ye genel başkan olacaksa, Kemal Kılıçdaroğlu izin verdiği için olacak.
Gerçek bir CHP'li gibi duruyor Umut Oran, ama CHP'nin ihtiyacı olan şey bu değil.
CHP'nin ihtiyacı olan şey, CHP'li gibi durmayan bir genel başkanla, CHP'li olmayan halktan oy alabilmek, işte bütün mesele bu…
Umut Bey, gerçek bir başkan, kötü bir lider olur.
Beklenen hava, istenen enerji de bu değil.
…
Muharrem İnce, farklı duruyor, onu tarif etmek daha kolay gibi.
Kolaylık 'basitlik' değildir, bilakis, bizim seçmen için tercih sebebidir, onu da söyleyeyim.
Muharrem Bey'in de yapması gerekenler var tabi.

Gelin almaya giden damat gibi durmadan korna çalarak, CHP genel merkezine gitme işinden vazgeçmeli artık…
Başkan olduktan sonra çıkarması gereken gürültüyü, başkan olmak için çıkarıyor ve trafik işaretçileriyle tartışıyor.
CHP'nin, Türkiye gerçeğinde yol alabilmesi için trafik işaretlerine itiraz etmesi lazım, trafik işaretçilerine değil…
“Camiler açık işte, yeni bir millet yarattık, zalim padişah sefa sürüyordu, olmasaydı olmazdık, Tayyip bir diktatördür, kaçak saraya çıkmam” geyiklerini boş geçmesi lazım, Muharrem İnce'nin.
Yoksa geliyor enseye %25'lik şaplak…!

Ayrıca,
Vekil İnce'nin; “CHP'nin seçme ve seçilme hakkı verdiği kadınları, İslamcılar öldürüyor” temalı şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarından uzak durması lazım.
…
Şiir dedim de aklıma geldi, bugüne kadar şiir okuyan bir tane CHP genel başkanı görmedim, neden acaba?
Yeni bir millet yarattıklarına göre, yeni bir şiirleri de olmalı, niçin süslemiyorlar veciz konuşmalarını şiirlerle?

Bir Orhan Veli'den, bir Dıranas'tan, bir Özdemir Asaf'tan iki dize okusalar ve öyle bitirseler konuşmalarını fena mı olur yani…
İlla ki Nazım demiyorum bakın, o' halkımızın kendi kendine iltihak edeceği en üst komünist makam, önce sosyal demokrasi tamamlanmalı, değil mi yani.
Bütün haksızlıkların sebebi Tanrı'dır(!), kendi kendimize var olduğumuzu bir kavrayabilirsek, İstanbul'a hemşeri taşıyan başkanlardan da, rezidans torpillerinden de arınacağız ama nerde o' bisiklet kültürü, nerde o erkek arkadaşı babayla tanıştıran kız namusu, nerdeee…
…
Muharrem Bey, daha önceki adaylık sürecinde, “Ecevit yaptı, biz neden yapmayalım?” demişti ya, bakın burada da ciddi bir uyarı gerekiyor.
Ecevit, hastalanana kadar CHP'li olmadı biliyor musunuz ve hatta Ecevit, CHP'li olmadığı için hastalandı!
Adam, bütün hayatı boyu “Ben, İnönü'ye dönüşmeyeceğim” dediği için, iktidardan uzak tutuldu.

Ta ki, meclis kürsüsünden, başörtülü bir vekile; “Burası devlete meydan okunacak yer değildir!” dediği güne kadar.
O' zaman, rejimin sahipleri, artık Ecevit'in, doğal bir mutasyonla, İnönüleştiğine hükmettiler ve onu “engelli hükümetlere” başbakan yaptılar.
Yoksa, Ecevit'in, şiir okumayan CHP'li imajını yıkması, CHP'ye başkan olması için esas neden değildi.
Son tahlilde şunu diyorum,

CHP'yi, iktidara taşımanın yolu, CHP'yi, yıkmaktan geçiyor.
Gemlik'e, gelince denizi görüp şaşırmaması gerekenler, Yalova'ya gelip, Körfez Köprüsü'nü görünce de şaşırmamayı ve hatta takdir etmeyi bilecekler.
Yıkılması gereken 'CHP zihniyetinden' kastım budur yani…

Yenişafak
29 Kasım 2015