Yunan eski Başbakanı Papandreu'nun, AB lideri ve Almanya'nın Başbakanı Merkel önünde bir pozu verdi. El-pençe duruyor, ezik takılıyordu. Böyle bir pozu vermekte mecburdu.
Yapacak bir şeyi yoktu. Zira 400 milyar Euro'ya yakın borçları vardı Frankfurt'taki AB Merkez Bankası'na... Çoğu Almanya'nın alacağıydı. Bugün ekonomik olan batan, grevlerle ve çöp dağları ile sarsılan Yunanistan'ın artık RUHUNU SATMIŞ bir ülke olarak Almanya'nın bir vilayeti olduğunu defalarca yazdık burada. Borcun dağları aşmışsa, batıp dibe vurmuşsan artık asla bağımsız olamazdın.
Zübük kadar ülkenin Lavrion kampında PKK ve DHKP-C üyelerine terör eğitimi verdiğini, Almanya ne derse onu yapmak zorunda olduğunu da sürekli vurguladık. Demokrasi havarisi, insan hakları ve hukuk savunucusu AB lideri Almanya terör örgütlerini Yunanistan'da besliyordu. "Kur kampı" diyor, Yunan Papandreu gibi boynunu büküp terörist ağırlıyordu. 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunup insanları öldüren ruhsuz katiller de Yunanistan'a kaçıyordu.
Başlangıçta Yunan hükümetinden "En kısa sürede Türkiye'ye iade edeceğiz" açıklaması geliyordu. Ancak Yunan yargısını kullanarak sözlerin tutmadılar. Tutamazlardı da... Çünkü "Almanya asla buna izin vermez" diye yazdık bu sütunlarda.
Nitekim iktidardaki Syriza Partisi'nin Rodop milletvekili Mustafa Mustafa dün bir açıklama yaparak "FETÖ'cülerin iadesi konusunda BATI'dan gelen baskılara dayanamadık" dedi. Türkiye'nin yaptığı baskıların iktidar partisinde dayanılmaz noktaya geldiğini belirten milletvekili, "Ancak devreye Berlin girdi ve 8 FETÖ'cünün iadesinden vazgeçildi" dedi. O açıklamalarda en ilginç olanı ise "Yunanistan artık Almanya'nın bir eyaleti" şeklindeki sözlerdi. "Alman aklı hukuka üstün geldi" diyordu Yunanistan'daki iktidarın milletvekili. Hukuk, demokrasi yaygaraları yalan ve dolandı onlar için. Bizi de yıllarca IMF ile girdikleri ülkemizde BORÇ sopası ile yönettiler. CHP'li Başbakan, önüne gelen yasayı Meclis'ten hemen geçiriyordu. Ancak o yasanın gece Maliye Bakanlığı'nda kamp kuran IMF memuru Coterelli tarafından hazırlandığından ruhunun bile haberi yoktu. Amerika'dan İMF'ten ithal edilen Kemal Derviş'e, CHP zihniyeti ve tek ses haline getirilen medya "Kurtarıcı Ruh" diye methiyeler düzüyor, Başbakan'dan daha yetkili hale gelen bir Amerikalı Türk Bakan bu memlekete yutturuluyordu. IMF'ten o dönemde alınan 25 milyar dolar batık bankalara giderken Maliye Bakanı "Biz tek kuruşunu görmedik" diye yıllar sonra itiraf ediyordu. Türkiye adeta tıpkı Yunanistan gibi BATI'nın gizli eyaletlerinden biri olmuştu. Bu ülkede onun için Almancı medya iki manşetle darbe yaptıracak hale gelmişti. Bu topraklarda onun için New York Times'ta atılan tek manşetle hükümetler gidiyordu. Bugün Yeni Türkiye'de çok şey değiştiği için kuduruyorlar. Artık Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Almanya'da konuşma yapacak diye kabuslar bile görüp, yasaklar koyuyorlar. Karşılarında Papandreu gibi el-pençe duran, Berlin, Londra veya Washington'dan yönetilen Ruhsuz bir Türkiye yok artık. Dahası her türlü kalleş terör destekçilerine, 15 Temmuz darbe girişimlerine rağmen Avrupa Birliği'nin iki katı büyüyen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyalar.
Geçmişte bizi zübük gibi Yunanistan ile yıllarca bitmek bilmeyen krizlere soktular.
Adamlar Enerji hatlarına inerken, dünyanın her yerinde masa kurup, haritalar çizerken Türkiye kayalıklar için bile Yunanistan ile savaşacak hale getirildi. Amerika Dışişleri bakanı yıllar sonra "Türklerle Yunanistan Ege'de savaşsaydı, attıkları füzeler balıkları vururdu" diyordu. Çünkü tüm savaş sistemlerimizin yazılımları ve kontrolü onların ellerindeydi. Yeni Türkiye artık kendi silahlarını yapacak hale geldi. Sadece iki silah şirketimiz iki milyar dolarlık ihracatla, dünyanın en büyük 100 silah şirketi arasına girdi. Terörden, darbe girişimlerinden, yürüyüşlerden kaos çıkar mı diye medet umanlar kaybetti, kaybetmeye devam edecek. Yeni Türkiye askeriyle İdlib'e yerleşiyor, bir gece ansızın Afrin'e de girecek, DEAŞ sonrası Suriye'de PKK'yı süpürecek yerel orduları da kuracak. Bir zamanlar ruhumuzu esir alan BATI'dan, Alman gazetelerinden "Türkiye bizi esir aldı" diye boşuna manşetler gelmiyor. Michael Rubin gibi bitik Neo-Con'lar "Durdurun şu Türkiye'yi" diye ruhunun derinliklerinden, Amerika'dan boşuna bağırmıyor. Hiç kimse endişelenmesin... Bu ülke artık 15 Temmuz ruhuyla yönetiliyor
Takvim
2 Temmuz 2017
Yapacak bir şeyi yoktu. Zira 400 milyar Euro'ya yakın borçları vardı Frankfurt'taki AB Merkez Bankası'na... Çoğu Almanya'nın alacağıydı. Bugün ekonomik olan batan, grevlerle ve çöp dağları ile sarsılan Yunanistan'ın artık RUHUNU SATMIŞ bir ülke olarak Almanya'nın bir vilayeti olduğunu defalarca yazdık burada. Borcun dağları aşmışsa, batıp dibe vurmuşsan artık asla bağımsız olamazdın.
Zübük kadar ülkenin Lavrion kampında PKK ve DHKP-C üyelerine terör eğitimi verdiğini, Almanya ne derse onu yapmak zorunda olduğunu da sürekli vurguladık. Demokrasi havarisi, insan hakları ve hukuk savunucusu AB lideri Almanya terör örgütlerini Yunanistan'da besliyordu. "Kur kampı" diyor, Yunan Papandreu gibi boynunu büküp terörist ağırlıyordu. 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunup insanları öldüren ruhsuz katiller de Yunanistan'a kaçıyordu.
Başlangıçta Yunan hükümetinden "En kısa sürede Türkiye'ye iade edeceğiz" açıklaması geliyordu. Ancak Yunan yargısını kullanarak sözlerin tutmadılar. Tutamazlardı da... Çünkü "Almanya asla buna izin vermez" diye yazdık bu sütunlarda.
Nitekim iktidardaki Syriza Partisi'nin Rodop milletvekili Mustafa Mustafa dün bir açıklama yaparak "FETÖ'cülerin iadesi konusunda BATI'dan gelen baskılara dayanamadık" dedi. Türkiye'nin yaptığı baskıların iktidar partisinde dayanılmaz noktaya geldiğini belirten milletvekili, "Ancak devreye Berlin girdi ve 8 FETÖ'cünün iadesinden vazgeçildi" dedi. O açıklamalarda en ilginç olanı ise "Yunanistan artık Almanya'nın bir eyaleti" şeklindeki sözlerdi. "Alman aklı hukuka üstün geldi" diyordu Yunanistan'daki iktidarın milletvekili. Hukuk, demokrasi yaygaraları yalan ve dolandı onlar için. Bizi de yıllarca IMF ile girdikleri ülkemizde BORÇ sopası ile yönettiler. CHP'li Başbakan, önüne gelen yasayı Meclis'ten hemen geçiriyordu. Ancak o yasanın gece Maliye Bakanlığı'nda kamp kuran IMF memuru Coterelli tarafından hazırlandığından ruhunun bile haberi yoktu. Amerika'dan İMF'ten ithal edilen Kemal Derviş'e, CHP zihniyeti ve tek ses haline getirilen medya "Kurtarıcı Ruh" diye methiyeler düzüyor, Başbakan'dan daha yetkili hale gelen bir Amerikalı Türk Bakan bu memlekete yutturuluyordu. IMF'ten o dönemde alınan 25 milyar dolar batık bankalara giderken Maliye Bakanı "Biz tek kuruşunu görmedik" diye yıllar sonra itiraf ediyordu. Türkiye adeta tıpkı Yunanistan gibi BATI'nın gizli eyaletlerinden biri olmuştu. Bu ülkede onun için Almancı medya iki manşetle darbe yaptıracak hale gelmişti. Bu topraklarda onun için New York Times'ta atılan tek manşetle hükümetler gidiyordu. Bugün Yeni Türkiye'de çok şey değiştiği için kuduruyorlar. Artık Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Almanya'da konuşma yapacak diye kabuslar bile görüp, yasaklar koyuyorlar. Karşılarında Papandreu gibi el-pençe duran, Berlin, Londra veya Washington'dan yönetilen Ruhsuz bir Türkiye yok artık. Dahası her türlü kalleş terör destekçilerine, 15 Temmuz darbe girişimlerine rağmen Avrupa Birliği'nin iki katı büyüyen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyalar.
Geçmişte bizi zübük gibi Yunanistan ile yıllarca bitmek bilmeyen krizlere soktular.
Adamlar Enerji hatlarına inerken, dünyanın her yerinde masa kurup, haritalar çizerken Türkiye kayalıklar için bile Yunanistan ile savaşacak hale getirildi. Amerika Dışişleri bakanı yıllar sonra "Türklerle Yunanistan Ege'de savaşsaydı, attıkları füzeler balıkları vururdu" diyordu. Çünkü tüm savaş sistemlerimizin yazılımları ve kontrolü onların ellerindeydi. Yeni Türkiye artık kendi silahlarını yapacak hale geldi. Sadece iki silah şirketimiz iki milyar dolarlık ihracatla, dünyanın en büyük 100 silah şirketi arasına girdi. Terörden, darbe girişimlerinden, yürüyüşlerden kaos çıkar mı diye medet umanlar kaybetti, kaybetmeye devam edecek. Yeni Türkiye askeriyle İdlib'e yerleşiyor, bir gece ansızın Afrin'e de girecek, DEAŞ sonrası Suriye'de PKK'yı süpürecek yerel orduları da kuracak. Bir zamanlar ruhumuzu esir alan BATI'dan, Alman gazetelerinden "Türkiye bizi esir aldı" diye boşuna manşetler gelmiyor. Michael Rubin gibi bitik Neo-Con'lar "Durdurun şu Türkiye'yi" diye ruhunun derinliklerinden, Amerika'dan boşuna bağırmıyor. Hiç kimse endişelenmesin... Bu ülke artık 15 Temmuz ruhuyla yönetiliyor
Takvim
2 Temmuz 2017
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.