GÜNCEL

Bekir Hazar : Milyonlarca Melek var

Tarih
27 Ekim 2015
İzlenme
2853 Kişi

27 Ekim 2015

Havada
yağmur var... Sağanak halinde yağıyor, gök gürlüyor.
Üzerinde hiç nakit yok.
Marketten alışveriş yapıyor kredi kartıyla. Onun adı MELEK...
Dışarıya çıkıyor elinde poşetlerle, arabasına koşuyor.
Binerken yanına 8 yaşında bir çocuk yanaşıyor.
Elindeki ıslanmış mendili uzatıyor. "Alır mısın" diyen gözlerle bakıyor.
Melek arabasına binerken "Alamam ablacığım, üzerimde nakit yok" diyor.
Anahtarı çeviriyor, arabasını çalıştırıyor. Çocuk sağanak altında ona bakıyor. Göz göze geliyorlar. İçini bir huzursuzluk kaplıyor meleğin...
İniyor arabadan, çocuğu alıyor alışveriş merkezine götürüyor. Karşısına alıyor yemek yiyorlar beraber.
Sonra mağazaya sokuyor baştan aşağı giydiriyor. Tekrar markete gidiyorlar.
Melek, 8 yaşındaki çocuk eve götürsün diye poşetlerle gıda alıyor. "Bu benim imtihanım" diyor içinden.
Sonra çocuğa dönüyor; "Hadi seni eve götürelim" diyor.
Birlikte yola koyuluyorlar. Boş bir arazide tahtadan yapılmış derme çatma bir kulübe... Üzeri naylonla kapatılmış. Hava karanlık, farlar kulübeyi aydınlatıyor.
Bir adam çıkıyor dışarı. Koltuk değnekleriyle... Bir ayağı yok. 8 yaşındaki çocuğun işsiz babası... "Oğlunuzu eve getirdim, hava çok kötüydü" diyor Melek.
Adamın gözleri doluyor. Davetsiz misafiri içeri buyur ediyor. Tek bir divanda hasta bir kadın, öksürüyor.
4 ve 6 yaşındaki iki çocuk yerde yorgana sarılmışlar. Melek elindeki poşetleri sessizce kenara bırakıyor.
Sohbet ediyor bir ayağı olmayan babayla. Baklava konusunda uzman olduğunu söylüyor adam.
Ancak bacağı koptuktan sonra işsiz kalmış. Annenin kronik hastalığı var. "8 yaşındaki oğlum bakıyor beşimize, okutamıyorum onu" diye hem gururla hem acıyla söylüyor.
Yarım saat sonra Melek ayrılırken baba sesleniyor. "Hanımefendi Allah razı olsun. Nerede oturuyorsunuz" diyor.
Melek adresi vermeye çekiniyor. "Maltepe'de hastanenin arkasında" diyebiliyor sadece. Aradan 24 saat geçiyor. Melek işten çıkıyor.
Evine yaklaştığında hastane önünde bir aile görüyor. 4-6-8 yaşlarında üç çocuk...
Ve koltuk değnekleriyle bir baba...
Çocukların ellerinde bir tepsi var.
Bir gün önce tahta kulübede ziyaret ettiği aileyi tanıyor Melek... Şaşırıyor.
Arabadan iniyor, baba hamle yapıyor "Kusura bakmayın habersiz geldik ziyaretinize" diyor.
Beş saattir hastane duvarı önünde bekliyorlarmış meğer. Geçerken Melek belki görür diye.
Ve Melek görüyor onları, başlıyor ağlamaya. Bir zamanların baklava ustası işsiz baba tepsiyi gösteriyor. "Bu size" diyor.
Melek için özel baklava yapmış.
Çocuklara sarılıyor gözyaşlarıyla. Aileyi evine götürüyor. Tanıdığı bir işyerini arıyor hemen.
Babayı baklava ustası olarak işe yerleştiriyor. Onlara ev buluyor. Şimdi sıcak bir yuvada oturuyor bacağı kopuk baba. Çok mutlular.
Mendilci çocuk Melek'e "Allah sana yepyeni bir araba nasip etsin" diyor.
Bir hafta sonra Melek, hiç planda yokken yepyeni bir arabaya kavuşuyor. Bu bir hikaye değil, gerçek.
Dinlediğimde ağlattı beni Melek...
Bacağı kopuk baba şimdi hergün ailesine onun için dua ettiriyor.
Suriye'den de birçok bacağı kopuk babalar geliyor. Ölümden kaçıyorlar...
Bir elinde koltuk değneği, diğer elinde çocuğunu taşıyanlar var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendi önceki gün "Bir de başımıza Suriyeliler'i bela olarak aldık" demiş...
Olsun öyle desin... Bu memlekette milyonlarca MELEK var...
NOT: Kemal Bey ararsa Melek ile tanıştırırım. Baklava yeriz birlikte... Belki istifade eder. Herkesin herkesten alacağı mutlaka bir şeyler vardır. Öğrenmenin yaşı yok!

Takvim

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER