1 Ocak 2015

Taksim- Gezi-ağaç muhabbetinin olmadığı günlerdi. Yıllar önce büyüklerimden dinlemiştim. Ağaçları anlatmışlardı bana. Ve bir de koskoca Osmanlı İmparatorluğunu paramparça eden İngilizleri. "Gece herkes uyurken karanlıkta gelir İngilizler... Ağacın dibine kezzap döker" diyordu o büyüklerim. Aynı İngilizlerin sabah gelip "Kim katletti bu ağacı" diye bağırarak hüngür hüngür ağladığını anlattılar bana. Türkiye, her dalında farklı meyvelerin ve farklı renkte yaprakların olduğu dünyanın en güzel ağacı.
Bu memleket, yeryüzünde yaşanacak en güzel çınar.
Ancak biz geceleri rüya görürken bazıları asla uyumuyor. Kezzap döküyorlar çınar ağacına. Adamlar ağaçları kurutacak malzemeyi bizim ülkemizde bulmakta da zorlanmıyorlar. Çözüm süreci ile bu topraklarda akacak kan duracak, tabutlar rafa kalkacak, teröre harcanan 600 milyar dolar cebimizde kalacak, ülke elele uçuşa geçecek. Ama dedik ya birileri istemiyor bunu. Yıllarca büyük kanallarda televizyon haberlerini perde arkasından yönetip bu ülkede gündem oluşturan kızımız çıkmış tuhaf şeyler söylüyor önceki gün. Oy veren insanların büyük çoğunluğunun cahil olduğunu öne sürüyor. "Bakın Kürtler Silahlı mücadele yaptıkları için şimdi masaya oturuyorlar. Bizim de AK Parti'den kurtulmamız için SİLAHLI veya SİLAHSIZ mücadeleyi düşünmemiz lazım" diyor. Kezzap'ı nereden bulacağız diye düşünmeye gerek yok. Ağacın dibinde bidonda hazır bekliyor. Herkes ideolojilerinin kendilerine biçtiği rol üzerinden düz bakıyor, yerel takılıyor olaylara. Kimse gece uyumayanları görmüyor, fark edemiyor, hissedemiyor. Arap Baharı diyerek ülkeleri ayağa kaldırdılar, "Demokrasi getiriyoruz" diyerek benzin döktüler, sonrasında seçimle iktidara gelenleri darbelerle indirerek ateşe verdiler. Darbeye "DARBE" diyemeyen demokrasi havarisi oyun kurucuları vardı bu dünyada. Rusya'ya "PARA" ile diz çöktürmek için çırpınıyorlar.
Rusya'ya yanaşan Hindistan'da "Bodo" diye bir terör örgütü kurdular, önceki gün 52 kişiyi öldürttüler, bölmeye, ders vermeye, hizaya getirmeye çalışıyorlar. IŞİD'le Suudi Arabistan'ı tehdit edip kuklaya çeviriyor, petrol fiyatlarını indirtiyorlar. Bu sopayla petrol üreten diğer ülkeleri "HAZIROL"a getirmeye çalışıyorlar. Direnenleri SİLAHLI terör örgütleriyle tehdit ediyorlar. Dünyanın 10 büyük petrol üreticisi Nijerya'yı BOKO HARAM adlı terör örgütü ile bölmek için çırpınıyorlar. Afrika'da Ruanda'dan G.Afrika'ya madenlerin olduğu bölgelerde kurulan KAN depoları, teneşir tahtaları, mezarlıklar hepsi kabak gibi ortada. Sağımızda solumuzda, etrafımızda, en yakınlarımızda ve hatta içimizde bunun örnekleri tavan yapmış durumda. Bu kadar açık ve net delilin yerlere saçıldığı bir dünyada cennet gibi bir ülke TÜRKİYE'yi birbirine kırdırıp parçalamak isteyenlere Kezzap Bidonu olmak içimi acıtıyor. Avrupalı Sırtlanlara, Amerikalı Çakallara bu ülkeyi yem etmenin yolu "SİLAHLI" mücadeleyi dillendirmekten geçer. Maalesef içimizde birileri bunu yapacak noktaya gelmiş durumda. Ve bazıları da gerçekleri görmeyip bir de karartma yoluna gidecek kadar durumu ilerletmiş noktada. Bu ülkede yıllarca en çok kazanan ve hala da aynı konumunu devam ettiren TÜSİAD üyelerinin en tepesindeki adam çıkıp "PARALEL" savunması yapacak bahtiyarlığa ulaştı. 600 bin kişinin dinlendiğini, yatak odalarına kadar girildiğini, işadamlarına, siyasilere, askerlere kasetlerle nasıl şantaj yapıldığını, bu ülkenin Cumhurbaşkanlarından Başbakanlarına kadar neden dinlendiğini görmezden gelerek hem de. "Bu nasıl iştir yahu" diyerek ayağa kalkması gerekenler başkalarıyla işbirlikçi ÜÇGENLER oluşturdu. Ve onlar bu ülkenin en zenginleriydi.
Osmanlı ülkenin en zenginlerini başka memleketlere gönderir, onların ülke ve insan sevgisiyle, örnek yaşamlarıyla, halkları tek kılıç sallamadan fethederdi çoğunlukta.
Bizim zenginlerimiz ise LONDRA ve KRALİÇE sevgisiyle kendi halkını fethetmeye çalışıyor. Zaten ülkeleri batırarak DEVRİMCİ PARADOR ünvanını alan ve bundan gurur duyduğunu bizim gazetelerimizden pervasızca haykıran SOROS boşuna söylemiyor; "Türk zenginlerden benim DEVRİMCİ vakfa para yağıyor" diye. Evet bizim ÇINAR AĞACI memleketimize GECELERİ kezzap olmak isteyenler çok. Ancak şükürler olsun ki artık ANKARA uyumuyor. Ve dahası ANADOLU'yu uyku tutmuyor. 2015 asla uyumayacağımız bir yıl olacak!!!

Takvim