Yıllardır gerek bu sütunlarda gerekse Yaz-Boz'da "Para Savaşlarını" anlatıyoruz. Dünyayı sömüren güçlerin gariban ülkelerin kanını iliğini nasıl kuruttuklarına dikkat çekiyoruz. Azgın küresel sömürü düzeninde "Para" kadar "Din" de önemli bir silah! Atalarımız boşuna "Bunların dini imanı para!" tespiti yapmamışlar. Para-din ilişkisini ve ihanet şebekelerinin nasıl devşirilip kullanıldığını asırlar önce gözler önüne böyle sermişler. Tarihte hem parayı hem de dini en etkili biçimde kullanan Yahudilerdir ve İngilizlerdir. Bir zamanların güneş batmayan imparatorluklarındaki milletlerin kanlarını ve kaynaklarını, hep parayla dini kullanarak emmiş ve kurutmuşlardır. Dünyaya adaleti ve insanlığı yaşatan Osmanlı'yı da bu silahlarla vurmuş ve yıkılmasını sağlamışlardır.
Zira para ve din savaşlarıyla insanlığın köleleştirilmesine karşı duran tek güç Osmanlıydı. Bugün mazlumların ümidi Yeni Türkiye'nin güçlenmesine karşı çıkanlar da onlar. Yani paradorlar ve din simsarları...
Geçmişteki zulüm ve haksızlıklarının karşılığı olarak bugün İngiltere, güneş batmayan imparatorluktan neredeyse güneş görmeyen bir hale dönüştü. Küçücük bir adada can çekişme modunda... Kurtuluş için, para ve din silahını kendinden alan süper güç ABD'ye nasıl daha yamanırımın derdinde. Zira para ve silahı en etkin biçimde kullanan bir Amerika var artık... CIA'in yıllarca Ortadoğu masasını yöneten eski ajan ve şeflerinden Robert Bauer emekli olduktan sonra, birçok kitap yazdı. Kitaplarında CIA, MOSSAD ve İngiliz gizli servisi MI6'in, "Para ve dini" nasıl kullandıklarını, bu maksatla yapılan operasyonları örnekler vererek anlatır. Bu örnek operasyonlardan en çarpıcı olanı İslamiyetin yozlaştırılarak kullanılmasıdır.
Hem de ne kullanma... Önce mücahid yetiştir, müttefiğin yap, sözde cihadçılarla yeşil kuşak doktrinini kur, geliştir. Müslüman görünümlü bu müttefik-çakma mücahidler ile Sovyetleri yık, tek süper güç haline gel. Sonra da müttefiğin bu sapıkları birer terör örgütüne dönüştür, kendine dişman(!) yap, İslamofobi tehdidiyle istediğin yere gir, istediğin ülkeyi işgal et, maşalarını savaştır... İşte bu eski ajan Robert Bauer, "Hem müttefik-hem düşman" nasıl olunabileceğini açık açık anlatıyor kitaplarında. Para ve dini kullanmaya Amerika'nın nasıl etkili biçimde başladığını, İngilizlerden "Dinlerini boz, yozlaştır, fitne çıkar, böl ve yönet" politikalarını ne zaman devraldığını ise şöyle anlatıyor Bauer:
"2.Dünya savaşı sonrasında 14 Şubat 1945'te -hem de Sevgililer Günü'nde- Başkan Roosevelt ile Suudi Kralı Abdülaziz, Kızıldeniz'de Yanbu limanına demirlemiş Amerikan harp gemisinde buluştular. Bu buluşma, ABD'nin yeni Ortadoğu politikalarının başlamasının ve bölge hakimiyetini İngilizlerden devralmasının ilk meyvesiydi. (...) Bu buluşma öncesinde, zamanın ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ortadoğu Masası ve Kahire Büyükelçisi Başkan Roosevelt'e, 'Suudileri hemen kazanmanın stratejik önemi' başlıklı gizli bir rapor sunarlar. Buluşma ve alınan kararlar, bu önemli raporun ilk etkili sonucudur!" Eski CIA Ortadoğu şefi Bauer dini radikal grupların nasıl kullanıldığını ve kimliklerini de şöyle açıklıyor:
"Vehhabilik, Selefilik, El Kaide vb sapık ve İslam dışı akımlar, birbirlerine zıt görünseler de benzerlikleri çoktur.
Zira hepsinin ortak kaynağı sünni İslam alimlerinin 'kafir' saydığı İbni Teymiye'dir! (...) Vehhabileri ve bunların desteklediği akımları günümüzde terörle ve terörist organizasyonlarla ilişkilendirmek imkan dahilindedir.
CIA'in, MOSSAD'ın, MI6'in ve diğer istihbarat örgütlerinin bunları da, yandaş ve sempatizanlarını da kullanmaları çok kolaydır!" Katar'dan Ortadoğu'daki tüm krizlere, Trump'un Riyad ziyaretine, körfez ülkeleriyle yarım trilyon dolara yaklaşan silah ticaretine ve anlaşmalarına bir de bu açıdan bakmak faydalıdır. Paradorların ve din simsarlarının oyununu bozacak da dünyamızın Osmanlı'dan sonra hasret kaldığı adalet ve huzuru yeniden sağlayabilecek olan da Yeni Türkiye'dir. Yeni Türkiye'nin güçlenmesine karşı çıkan ve asfaltta düşe kalka yürüyerek adalet aramaya kalkışan dünyadan bihaberler, CIA'nın kullandığı din simsarlarından FETÖ'nün bile neredeyse hamisi durumuna gelmiştir.
FETÖ de CIA Ortadoğu şefi Bauer'in bahsettiği o kullanışlı malzemelerden biridir.
Onun kuyruğuna takılan ve devletine ihanet edenlerin yanında olanları bu millet asla affetmeyecektir
Takvim
20 Haziran 2017
Zira para ve din savaşlarıyla insanlığın köleleştirilmesine karşı duran tek güç Osmanlıydı. Bugün mazlumların ümidi Yeni Türkiye'nin güçlenmesine karşı çıkanlar da onlar. Yani paradorlar ve din simsarları...
Geçmişteki zulüm ve haksızlıklarının karşılığı olarak bugün İngiltere, güneş batmayan imparatorluktan neredeyse güneş görmeyen bir hale dönüştü. Küçücük bir adada can çekişme modunda... Kurtuluş için, para ve din silahını kendinden alan süper güç ABD'ye nasıl daha yamanırımın derdinde. Zira para ve silahı en etkin biçimde kullanan bir Amerika var artık... CIA'in yıllarca Ortadoğu masasını yöneten eski ajan ve şeflerinden Robert Bauer emekli olduktan sonra, birçok kitap yazdı. Kitaplarında CIA, MOSSAD ve İngiliz gizli servisi MI6'in, "Para ve dini" nasıl kullandıklarını, bu maksatla yapılan operasyonları örnekler vererek anlatır. Bu örnek operasyonlardan en çarpıcı olanı İslamiyetin yozlaştırılarak kullanılmasıdır.
Hem de ne kullanma... Önce mücahid yetiştir, müttefiğin yap, sözde cihadçılarla yeşil kuşak doktrinini kur, geliştir. Müslüman görünümlü bu müttefik-çakma mücahidler ile Sovyetleri yık, tek süper güç haline gel. Sonra da müttefiğin bu sapıkları birer terör örgütüne dönüştür, kendine dişman(!) yap, İslamofobi tehdidiyle istediğin yere gir, istediğin ülkeyi işgal et, maşalarını savaştır... İşte bu eski ajan Robert Bauer, "Hem müttefik-hem düşman" nasıl olunabileceğini açık açık anlatıyor kitaplarında. Para ve dini kullanmaya Amerika'nın nasıl etkili biçimde başladığını, İngilizlerden "Dinlerini boz, yozlaştır, fitne çıkar, böl ve yönet" politikalarını ne zaman devraldığını ise şöyle anlatıyor Bauer:
"2.Dünya savaşı sonrasında 14 Şubat 1945'te -hem de Sevgililer Günü'nde- Başkan Roosevelt ile Suudi Kralı Abdülaziz, Kızıldeniz'de Yanbu limanına demirlemiş Amerikan harp gemisinde buluştular. Bu buluşma, ABD'nin yeni Ortadoğu politikalarının başlamasının ve bölge hakimiyetini İngilizlerden devralmasının ilk meyvesiydi. (...) Bu buluşma öncesinde, zamanın ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ortadoğu Masası ve Kahire Büyükelçisi Başkan Roosevelt'e, 'Suudileri hemen kazanmanın stratejik önemi' başlıklı gizli bir rapor sunarlar. Buluşma ve alınan kararlar, bu önemli raporun ilk etkili sonucudur!" Eski CIA Ortadoğu şefi Bauer dini radikal grupların nasıl kullanıldığını ve kimliklerini de şöyle açıklıyor:
"Vehhabilik, Selefilik, El Kaide vb sapık ve İslam dışı akımlar, birbirlerine zıt görünseler de benzerlikleri çoktur.
Zira hepsinin ortak kaynağı sünni İslam alimlerinin 'kafir' saydığı İbni Teymiye'dir! (...) Vehhabileri ve bunların desteklediği akımları günümüzde terörle ve terörist organizasyonlarla ilişkilendirmek imkan dahilindedir.
CIA'in, MOSSAD'ın, MI6'in ve diğer istihbarat örgütlerinin bunları da, yandaş ve sempatizanlarını da kullanmaları çok kolaydır!" Katar'dan Ortadoğu'daki tüm krizlere, Trump'un Riyad ziyaretine, körfez ülkeleriyle yarım trilyon dolara yaklaşan silah ticaretine ve anlaşmalarına bir de bu açıdan bakmak faydalıdır. Paradorların ve din simsarlarının oyununu bozacak da dünyamızın Osmanlı'dan sonra hasret kaldığı adalet ve huzuru yeniden sağlayabilecek olan da Yeni Türkiye'dir. Yeni Türkiye'nin güçlenmesine karşı çıkan ve asfaltta düşe kalka yürüyerek adalet aramaya kalkışan dünyadan bihaberler, CIA'nın kullandığı din simsarlarından FETÖ'nün bile neredeyse hamisi durumuna gelmiştir.
FETÖ de CIA Ortadoğu şefi Bauer'in bahsettiği o kullanışlı malzemelerden biridir.
Onun kuyruğuna takılan ve devletine ihanet edenlerin yanında olanları bu millet asla affetmeyecektir
Takvim
20 Haziran 2017
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.