NATO'yu bile eski dost yeni düşman Ruslara karşı kuracak kadar ileri giden bir savaş vardı ortada. Ve bu da bir projeydi. Dünya projeler savaşlarını yaşıyor, dünyadan bihaber olanlar planlamacılar adına telef oluyordu. Bugün gelinen noktada DEAŞ'tan tutun PKK-PYD, FETÖ'ye kadar tüm terör örgütleri bir projedir. Önceki akşam Yazboz'da FBI ajanı Sibel Edmonds'un açıklamalarını yayınladık. "Suriye'den getirilen gruplar İncirlik üssünde Amerikalılar tarafından eğitildi, DEAŞ elbisesi giydirilerek geri gönderildi. DEAŞ böyle doğdu" diyordu. Amerikalıların eğitip kurduğu o DEAŞ, Amerikalıların komutanlık ettiği PKK-PYD'ye saldırıyor, adeta it ite kırdırılarak haritalar çiziliyordu. Sadece ABD bu kırdırma harekatının içinde yoktu. İki yıl önce yine Yazboz'da yayınlamıştık. Bakın o dönem İngiliz istihbaratı MI6 ajanı Annie Mochen ne diyordu; "Esad, Kaddafi gibi teslim olmadı. El Kaide ile müttefik olan El Nusra gibi radikal gruplar oluşturuldu. Bu da bugün DEAŞ dediğimiz oluşuma dönüştü. Yani İngiliz istihbaratı tarafından eğitim gören, para ve istihbarat sağlanan, lojistik destek verilen insanlar şu anda birer DEAŞ savaşçılarıdır." Ukrayna'da da seçilmiş başkanı Soros Vakfı fonlarıyla sokağa dökülenler devirdi. Bir sürü insan öldü orada da. Yerine neofaşist yaklaşımlı bir ABD kuklasının getirilmesi gerektiği söylendi. Bu durum ABD'nin hoşuna gitti.
Putin'in öfkeyle Ukrayna'dan geçen ve AB ülkelerine giden enerji hatlarını kesecek olması ABD'nin umurunda değildi. Bunu açıkça dile getirip "AB kimin umurunda ki zaten" diyorlardı. Ukrayna'ya müdahale eden başta Almanlar olmak üzere tüm AB ülkeleri, ABD'nin ulusal ve kurumsal çıkarları için bir maşa olarak kullanıldı. En büyük zararı AB ülkeleri gördü ama bunu fark etmemelerini anlayamıyorum. Bu sözler de İngiliz MI6 ajanı Annie Mochen'a ait. Yeri geldiğinde devletleri, lazım olduğunda teröristleri kullanan bir sistem var ortada. Türkiye de yıllarca çiçek budayan, hiç konuşmayan, köşkten çıkmayan Cumhurbaşkanları tarafından yönetildi. Osmanlı'yı yıkanların kurduğu sistem buydu. Biz kendimizi yönetiyor zannediyor ama sürekli yönetiliyorduk.
Ancak son dönemlerde ilk kez başımızı dışarıya çevirdik, oyun kurmaya başladık.
BATI'nın ambargo koyduğu ve aramızı bozmak için her türlü fitneyi sahaya sürdüğü Rusya ile ticari ilişkilerimizi geliştirdik. Türk Akımı projesi bile bazılarının delirmesine yetecekti. Hatta Suriye'de Ruslarla ortak operasyon bile yapmaya başladık. Çin ile enerji anlaşmaları imzaladık, Pekin'in hayati önem verdiği ve Ruslarla birlikte inşa ettiği Avrasya hızlı tren projesine yeşil ışık yaktık.
İpek yolunu birlikte kuracak noktaya geldik.
Artık çiçek budamıyor, önümüze konana "Başüstüne" diye kafa sallamıyoruz.
Bundan aşırı derecede rahatsız olan BATI, Türkiye'deki tüm seçimlerde 100 yıldır ilk kez iktidarını gösteren iktidara karşı cephe aldı. Tüm seçimlerde muhalefeti destekledi.
Bir ülkenin seçimlerinde taraf olacak kadar kendilerini ortaya attılar. "RAHATSIZIZ, Türkiye'de iktidar uydumuz olmazsa Ortadoğu kapıları bize kapanır" dediler. Boğazda seçim çalışmalarına, adalarda darbe projelerine katıldılar. Tüm BATI başkentlerinde ne kadar Türkiye'ye saldıran terörist ve hain varsa hepsini maaşa bağladılar. BATI'daki terörist yığınağının nedeni budur. Bugün AB lideri Almanya ve yavrularının mide spazmı geçirmelerinin altında, AB malı makasla çiçek budayacak bir Cumhurbaşkanı olmaması yatıyor. Ve dahası büyük korku yaşıyorlar. 2. Dünya Savaşı'nda paçayı kaptırdıkları ve koruması altına girdikleri ABD artık "Dün dündür" diyor. "Neden ben sizi Rusya'ya karşı koruyayım" diyor. Hatta ABD Putin'in "Bir deha" dediği ve Moskova'la yakın ilişkiler kurmak istedikçe saldırıya uğrayan Trump tarafından yönetiliyor. Dünyada dengeler değişiyor, Güçlü Devletler, Güçlü liderler dönemi başlıyor. İktidar koltukları sallananlar, dışarıda kalan Almanlar ağlıyor, Hollanda sızlanıyor, Avusturya kuduruyor. "Türkiye geliyor, hayır" diye çığlık atmalarının nedeni bu. Erdoğan aleyhinde on binlerce haber yapmaları, ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor..

Takvim
7 Mart 2017