Ayrıca;

Kamuoyuna sürekli terör hattı vurgusu yapılıyor. Bu aynı zamanda Suriye petrollerini güvenli bir şekilde Kızıl Denize taşıma yolu. Yani aynı zamanda ABD’nin PYD ye koruttuğu ve uğrunda yüzlerce tır silah harcadığı gizli ipek yolu.

Devam edelim,

Enerji hattını terör hattı diye isimlendirerek Rusya’nın müdahale edebilme gücünü kırıyor. Bölgenin en güçlü devleti olan Rusya bölgede sıcak teması asla tercih etmez. Bu sebepten ki dünya buraya terör hattı diyor. O bölgede paylaşımları değiştiren bir diğer ülkede Türkiye. Rusya için geçerli olan sıcak temas seçeneği bizim için de birinci derece riskli. Misakı milli sınırları iç temizliği bitmeden bu bölgede sıcak temas iki ateş arasında kalmamıza sebep olur. Bu sebepten İran, Irak ve Türkiye ortak operasyon yapmalıdır. Dengeleri ancak bu üçlü bozabilir. Aksi takdirde Telafer, Sünni halktan temizlenir. Yani Telafer, Sünnilerden arındırılmış bölge olabilmesi için katliam yapmaktan çekinmezler. Tüm sıraladığımız bu sebeplerle beraber bölgeye girildiği takdirde Fırat Kalkanı operasyonu, değerini ve konumunu kaybetmekle karşı karşıyadır.

HEYATU TAHRİRUŞ ŞAM [HTŞ]

Son bir haftada Afrine gelen DHKPC özel görev kuvvetleri ile beraber, Güney Afrin bölgesinde yoğun bir askeri hareketlilik başlamış oldu. Bölgeden alınan insan istihbaratına göre kısa vadede ABD, Afrine HTŞ unsurlarını bahane ederek operasyon gerçekleştirecek. Buna koalisyon uçaklarının ve ABD uçaklarının keşif uçuşlarını artırmalarını eklersek, operasyonun kısa zaman diliminde gerçekleşeceği görüşünü desteklemektedir. Fırat kalkanının bölmüş olduğu terör ve enerji koridoru, bu iki şehirden birini ele geçirerek yok sayılmak isteniyor. Bölgede çalışan guruplar acil incelenmeli ve Türkmen kanaat önderleri eşliğinde bölgesel direniş sağlanmalıdır.

Her şeye rağmen saldırı olursa,

Ne yapılabilir?

1. Sinir Kapıları kesinlikle HTŞ’ye kapatılmamalıdır. Eğer resmi olarak kapatılıyorsa bir şekilde alternatif üretilmelidir.

2. Türkiye doğrudan yada dolaylı bir şekilde İdlip ve Telafer bölgesinde ki grupları desteklemeli, direnç göstermelerini sağlamalıdır.

3. Türkiye bölgedeki grupları terörist olarak göstermekten uzak durmalı, gerekirse arabulucu rolü üstlenmelidir.

4. İdlip müdahalesi gerçekleştiğinde, Fırat Kalkanı birlikleri, Afrini vurmalı ve ardından hatta kuzey Irak topraklarına kara harekatı başlatılmalıdır.

5. İdlip müdahalesinin önlenmesi için gerekirse Rusya ile müzakere edilmeli ve ortak paydada bulunulmalıdır.

ERBİLDEN KISA NOTLAR

Kuzey Irak bölgesel yönetim (IKBY) başkanı Mesut Barzani 22 ağustos 2017 de Erbil Permam Masif de ki başkanlık konutunda Keldani, Asuri, Kakayi ve Türkmen grupların temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplantı da; 25 Eylül 2017 de yapılacak olan bağımsızlık referandumunun ertelenmesinin kesinlikle Kürtlerin çıkarlarına olmadığını belirtti ve referandumun mutlaka 25 Eylül de yapılacağını söyledi.

Bağdat yönetimine olan güvensizliğin altını çizdi. Bundan dolayı da referandum kararının son derece cesurca alınmış bir karar olduğunu, Bağdat yönetimini Kürtler üzerinde yarattığı tedirginliğin, bu referandum ile silineceğini söyledi.

Bağdat’ın bugüne kadar verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğini, hatta yapılan imzalı anlaşmalara dahi uymadığını, anlaşmalarında tersi yönünde hareket ettiğinin altını çizdi. Bundan dolayı da Bağdat yönetimine güvenerek asla Kürtlerin geleceğe bakamayacağını ve bağımsızlığını bir an evvel alması gerektiğini söyledi. Hatta bağdadın bu gidişle hızını alamayıp, Saddam Hüseyin dönemindeki ‘’Yeşil Hat’ta’’ Kürtlerin de dönmesini talep edebileceğini söyledi.

Mesut Barzani, Bağdat var olan parasıyla ateş ve demir alıp, Kürtlere karşı kullandı, dedi. Mevcut petrol parasında da Kürtlerin hakkı olan %10’luk payın yıllardır verilmediğini, peşmerge için silah ve para sağlanması konusunda yapılan anlaşmaya uymadığını, bir tek mermi bile peşmerge ye yollamadığını söyledi.

Ayrıca; önümüzdeki zaman sürecinde yapılacak olan başkanlık seçiminde aday olmayacağının altını çizip, IKBY’ye başkan olmasının da hayatında yaptığı en büyük hataolduğunu belirtti. Kürdistan da halkın zarar görmeyeceği bir sistemin olması gerektiğini söyledi.

Bu yazdığım Erbil notları bölgede siyaseti analiz eden bir akademisyen dostumdan.

Son olarak da ümmetin bir başka kanayan yarası ARAKAN için olsun. Filmlerle ve sinema sektörüyle dünya ya şirin gösterilen Budist rahipler Müslüman katlediyor. Suriye denkleminin müdahaleye zorunlu olduğu bu günlerde bizi meşgul etmek için zamanlandığını düşünüyorum. Tıpkı Filistin davasında önemli zamanlarda ya da Türkiye zor bir zamanda kalınca Mescidi Aksa ya müdahale ettiği gibi. EBABİL BEKLEMEYE DEVAM

Saygılarımla

Seslimakale.com
31 Ağustos 2017