GÜNCEL

Ali Turhan : SAYIN BAKAN

Tarih
24 Kasım 2017
İzlenme
1996 Kişi

Cep Herkülünü Kaybettik

Ezeli rakibi böyle veda etti;

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın talimatıyla "Cenazeye katılmak isterim ancak imkanım yok" diyen Naim Süleymanoğlu'nun en büyük rakibiValerios Leonidis cenaze töreninde duygusal anlar yaşadı.

Bir dönem en önemli rakibi olan Yunan sporcu Leonidis de Naim Süleymanoğlu’nun Türk bayrağına sarılı tabutunu öperek ona veda etti.

"Cenazeye gelmek istiyorum" demişti

Leonidis, "Aslında gelmek istiyorum. Ekonomik olarak pekiyi durumda değilim. Bu yüzden bireysel gelmem oldukça zor. Ancak Türkiye'de yetkili makamlardan bir davet, kolaylık olursa katılmayı çok isterim. Orada olup Naim'e son kez veda etmek istiyorum" demişti.
Haber de geçen tam metin bu.

Açıklama sonrasında, Osman Aşkın BAK’ın talimatıyla harekete geçen Gençlik ve Spor Bakanlığı, ezeli rakibi son görevi yapsın diye Yunanistan'dan Türkiye'ye getirildi. Bu nazik davranış için,
Tebrikler Sayın BAK.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, kamuoyunda ses getirecek açıklamalar yaptı.

Sofralarda refah seviyesinin yükseldiğinin en büyük belirtisi olan etin market zincirlerin satışı uygulaması ve üreticilerin yerli hayvanlarının satın alınmasına dair bu açıklama büyük bir kitleyi ilgilendiriyor.

"Kıyma etinin kilogramını yirmi dokuz lira ve kuşbaşı etin kilogramını otuz bir liradan satmayı taahhüt eden ve Türkiye’nin bütün illerinde satış noktası bulunan zincir marketlere Et ve Süt Kurumumuz tarafından dana karkas et satışı yapılacaktır." ifadelerini kullandı.

Bu doğrultuda besicilerimizin yerli hayvanlarını, Et ve Süt Kurumumuzda kesilmesi kaydıyla kilogramını yirmi beş liradan satın alacağız.

 

Öyle ya,

 

Besiciliğe yoğun talep oluşturacak teşvik ve destekler uygulansa, bizim insanımız besicilik yapmaktan asla uzak durmaz. Hangi köye uğrasanız herkesin evinin yanı başında beş on hayvan koymak üzere ahırı mevcuttur.

 

Ne kadar hoş değil mi, orta gelirli ailelerin sevineceği bu hareket, geç kalınmış bir hareket. Bölge halkı Sayın Bakan’ın belediye başkanlığı dönemini iyi bilir. Nokta atışı işlerde ne kadar iyi olduğunu hatırlatmaya lüzum yoktur sanırım.
Tebrikler Sayın FAKIBABA.

 

Bu yazdıklarımız nerdeyse tüm haberlerde geçti. Bizim sormamız gereken neden daha önceki bakanlar bu çalışmayı nihayete erdiremedi. Ya da siyasi ömürleri mi yetmedi.

Bu vatandaş bundan daha ucuza et yiyemez miydi?

Aradaki fiyat uçurumunu meydana getiren fırsatçılardan yasal olarak davacı olunacak mı? Ya da yaptıkları yanına mı kalacak!

 

Şimdi Kılıçdaroğlu yarım yamalak bir ağızla kadın haklarından ve Ak Partinin sınıfta kaldığından bahsetmiş.

Şimdi aşağıda anlatacağımız isimlerin hepsi KADIN.

Onların hakkı yok muydu? Yoksa zatıâli görünüşlerini mi beğenmemişti?

Kadın haklarından dem vururlarken Merve Kavakçı’ya mecliste had bildirirlerken kadın olduğunu unutmuşlar mıydı? Ya da siyasi muhalefetin gereğini yapıp Allah ne verdiyse hem kürsüden hem televizyon ekranlarından aşağılayıcı cümleler kullanmaktan çekinmediklerini unutmuşlar mıydı?

 

Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Gününü kutlayacağımız bugünlerde,

Gelelim bir başka Bakanlığa ve Bakan’a;

 

Aile ve sosyal politika bakanlığına olan bu kin, nefret ve aile yapısına saldırının dozu giderek artıyor.

Kökü dışarıda olan ya da patronlarının uysal Türkiye görüntüsünün dışına çıkıldığından rahatsız olan andavallar hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar.

Yanlış anlaşılmadan hemen düzeltelim;

Bakanlıkta ki isimler değişse bile saldırı Türk aile yapısına oluyor. Ağzından salyaları eksik olmayan küfürbazlar kürsüden, televizyondan, gazeteden canhıraş yükleniyor.

 

Hop deyip bir duralım beyler.

 

Öncelikle bu konuştuklarınıza muhatap olan da bir Kadın.

 

Dr. Fatma Betül SAYAN’da ve bir önceki Bakan Dr. Sema Ramazanoğlu’da Bakan olmaktan ve kadın olmaktan başka bir suç işlemediler. Hem modern çizgileri, hem tesettürlü görüntüleri, hem Cumhurbaşkanına olan yakınlıkları muhalefet liderinin ve şürekasının hedefine getiren etkenler arasında yer alıyor.

 

Ama tekrar edelim, asıl hedef Türk aile yapısı.

 

Çünkü,

 

Aile bir devletin en küçük birimidir.

Devlerin karakterini oluşturan yapının temel taşlarının aile düzeninden geçtiğini görmekteyiz.

Türk aile yapısının temelleri İslam öncesi döneme kadar uzanmaktadır. Türkler sağlam bir aile düzenini kurarak sosyal yapısını ve milli olma karakterini asırlardır korumuşlardır.

Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bu yapının sağlam kalması aile içi ve dışında aldığı eğitime borçludur.

Türklerde aile, devlet yapısının en temel taşı olması nedeniyle bu kurum, yazılı olmayan iç sosyal hukukla korunmuştur.

Aile ve çocuk eğitiminde kurumlaşma hiç şüphesiz o toplumun uygarlık düzeyini de gösterir. Geleneksel toplumun çocuğu anaokulunda değil, mahallelerde akraba ve komşular arasında toplumsallaşır.

Günümüzde bu kurumsallaşma aynı zamanda geleneksel yapının da kaybolmasına neden olmaktadır.

Dünyada güçlü devlet kurmanın yolu güçlü aile yapısından, o da ailede babanın yanında güçlü bir anne karakterinden geçmektedir. Kültür aktarıcısı ve taşıyıcısı olan kadın, toplumda olması gerektiği yeri almalı. Bir devletin temel dinamikleri olan bağımsızlık ve egemenlik kavramlarının da saygınlığı, derinlik kazanacaktır. Cumhuriyet döneminde de Türk aile yapısı, toplumun en önemli kurumu olmaya devam etmektedir. Çünkü bu kurum, milleti ve devleti ayakta tutan en önemli dinamiktir.

Bu sözleri,

Nihal Atsız’da

Muharrem Ergin’de

Afet İnan’da

Cemil Meriç’te

İlhan Aksoy’da sosyal mecralar da defalarca söylemiş ve dile getirmiştir.

Dizilerle, sosyal medya çalışmalarıyla, babanın ailedeki rolünü sorgulatan batı kültürü, dizilerde erkeklere yapılan hakaretleri kulak asmayan entelektüel toplumlar, rol icabı köpek yapılan baba karakterleri ve evlere ayakkabılarla giriş yapılan diziler top yekûn öteden beri gelinen kültüre bir saldırıdır. Türkiye cumhuriyetinin en üst aileden sorumlu olan kamu görevlisine yapılan bu saldırıların hiç de plansız ve tesadüfi olduğunu düşünmüyorum.

Ve

Tüm Bakanlarımızın da dik duruşlarından dolayı kendilerini tebrik ediyorum ve Müslüman kimliğini yaşayan kadınlara yapılan zulmü nefretle kınıyorum.

Saygılarımla

Sesli Makale
24 Kasım 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • MİMAR

    27 Kasım 2017
    0 0
    Fakıbabaya çok güveniyorum. Ancak biz helal kesim noktasında hep bir tereddüt içindeyiz. Bu konuda açıklamalar oldu mu. ben de kaçırmış olabilirim, samimiyetle soruyorum.
  • sedat kalfa

    26 Kasım 2017
    1 0
    sayın fakıbabayı candan kutluyorum ,sahiden şimdiye kadar bunca tarım bakanları ne iş yaptılar ya ,adam tek başına urfada belediye başkanlığını aldı bileğinin gücüyle böyle giderse inşallah BAŞBAKANLIĞI DA ALACAK . sayın bakana selamlar , başarılar
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER