Bizde yeterki vicdan sorunu olmasın, hak hukuk, din, iman der, geceleri uykuyu gözümüzden sileriz. Varlık sebebimizi asla unutmayız, bir de varlığımızı sürdürdüğümüz topraklarımızı, hele kanımız karıştıysa o toprağa çoktan vatan olmuştur bize.

Hassasiyetlerimiz, törelerimiz, adetlerimiz vardır. Bin yıllık geçmişimizin yanın da heybemizde hep bir kızıl elmamız vardır.

Sabrımızın en son anına kadar bekleriz.

Tahammül biter işte o zaman her şey biter.

Kapkara bir bulut uzaktan bize doğru gelir, kaplar her yanı artık hatırlamaz oluruz. Aynı yere bilmem kaç milyon tane vururuz, vururuz, vururuz AFRİN oluruz, MÜNBİÇ oluruz, coğrafya fark etmez hasmımızın karşısında dururuz…

Başlıyoruz…

Buradan itibaren yazacaklarımız Suriye’de 300 kişilik KORBAŞI ekibine komutanlık yapan KOD ADI: ZAFER ve Ankara merkezde onların lojistik desteklerini sağlayan KOD ADI: HANÇER diye bilinen, iki aslan parçasının değerlendirmeleridir.

ZAFER diyor ki:

TSK ile ÖSO tam uyum içerisinde, komutanlar sahada ve aktif hiçbir eksiğimiz yok. Moraller yerinde, teröristlerin yediği yemekten yaktıkları kaloriye kadar her şeyi biliyoruz. Şimdiye kadar kontrolümüz dışında bir gelişme olmadı, olamayacak, burada bütün düşmana karşı kararlı bir şekilde omuz omuza savaşıyoruz. Elbette şehitlerimiz olacak, ne mutlu onlara. Hiç birimiz buraya geriye dönmek için gelmedik, Allah cc bize şehadeti nasip etsin.

Halkımız yanlı haberlere itibar etmesin.

Kandil den Kese bölgesine kadar Türkiye’nin sınırlarını terörist örgütlerden ve terörist devletlerden temizleyeceğiz.

Tüm dünya izlesin artık hesaplaşma vakti, biz ölümü öldürdük.

Hilalin kıskacını daraltmaktayız onlar için kaçınılmaz son gelmekte. PYD telsizlerinden duyduğum bir sözü söylemek istiyorum “ Mevzileri boşaltın TÜRK Kara birlikleri aç kurtlar gibi saldır��yor.”

Pentagon’a gelince, bölgede çalıştırdığı personele sürekli raporlama yaptırıyor. Türkiye’nin yaptığı operasyonların hasar ve risk analizleri ortaya çıkaran bu raporlamalar ABD’yi ister istemez telaşa düşürüyor. Biz bunu nereden biliyoruz, bölgede motorize ekiplerle kurmuş olduğumuz seyyar mobeselerimiz, panik halinde intikal eden ABD‘lilere rastlıyor oradan biliyoruz.

ABD’li yetkililer ise sivil katliyamından endişe duyuyoruz derken

1- Askeri eğitimleri veren saha ajanları

2- Eğitilen yerli personel

3- Eğitilen personel ’in başına tim komutanı olarak getirilen paralı askerlere ne olacak demek istiyorlar.

Telaşı anladınız dimi, 5000 tır silahı düşünmüyorlar bile.

HANÇER ’e göre ise

ABD Türkiye’nin saldır Servet abisinden beridir (mayıs ayı) yalanlarına devam ediyor.

Silah yardımını durduruyoruz, durdurduk valla vermiyoruz derken sağlamından ordu kuruyorlardı.

Biz eğer bölgeye girip, müdahale gücümüzü göstermeseydik, arkasında süper güç te olsa güney sınırımızda başka bir devlet kurdurmayacağımız kararlılığında durmasaydık, bize hazırladıkları son Lozan’ın 12 adalarının sonu gibi olurdu.

Ege den uluslararası sulara nasıl çıkamıyorsak, kara yoluyla güneyimizden hacca bile gidemezdik.

Süper güç olduğunu sanan bölgedeki aktörler, bizim yanımızda ya da karşımızda durarak kendilerini göstermeye çalışıyorlar.

15 gündür tüm Avrupa ve NATO ekranlarından dehşetle bizi izliyor. Silah sanayimizdeki büyüme boyutu, ateş gücünün yükselmiş şekli, kullanılan silahlardaki millilik oranı, bu dehşeti daha da körükleyecek.

Rusya ve ABD Soğuk savaşın en önemli argümanı olan silahsız caydırıcılık noktasını aramaya başlayacaklar. AFRİN’de hilal kapanmak üzere, sırada MÜNBİÇ var.

AFRİN deki ateş gücümüzü gören gölgeler, kurmuş olduğumuz büyük enerji masasına paşa paşa gelip oturacaklar.

Bu cümlemi kayda alın, MÜNBİÇ’e harekât yapmaya gerek duymadan gireriz. Rusya’nın dünyaya vermiş olduğu en büyük mesaja gelecek olursak.

Türklerle diyalogda olduğunuz sürece, sorunları masada çözersiniz, Erdoğan verdiği sözü tutar.

Zeytin Dalının muhalefetteki yansımalarına bakılacak olursa…

Kemal Kılıçtaroğlu’nun kovmaya çalıştığı Suriyeli vatandaşlarımızın ve terörist ilan ettiği ÖSO’ya bağlı askerler için sarf ettiği garip söylemlerden ibaret.

Suriyeliler evine dönsün propagandasını CeHaPe ‘nin eliden alan Erdoğan Suriyeli kardeşlerimizi güvenli bir şekilde evlerine döndüreceğiz şekline çevirdi.

ÖSO birliklerini Kuvva-i Milliye ‘ye benzeten Erdoğan bu arkadaşlardan düzenli birlik çıkacak mesajını verdi.

Aykırı seslerin yükselmemesi için bizdeki kuvva-i milliye milli mücadele gerekliliğinden kaynaklandı, biz de iç savaş yoktu diyebilirler.

Beyler ÖSO ‘nun milli bir mücadele olmadığını düşünüyorsanız önyargılısınız demektir.

Coğrafyayı çok iyi bilen bu askerler, Zeytin Dalı diye başlayan süpürme harekâtı için kara ordularınıza mihmandarlık yapıyorlar.

Acaba Ordumuza laf söyleyemediğiniz için ÖSO’yamı söylüyorsunuz.

Aslında ÖSO’ya ne diyorlar biliyor musunuz?

Siz de Kürt’sünüz PYD de Kürt ne zaman size Türklerden dost oldu diyorlar.

Kızıl Elma lafına da ayarlar, milli mutabakat var ya saramıyorlar da, çünkü sarsalar hem Devlet Bahçeli hem Ülkücüler gök girsin kızıl çıksın diye müdahale edecekler.

Yani millî mütabakatın Kızıl Elmayı en sağlam bilen tarafı gelecek.

Bu sebepten riske de giremiyorlar. Benim tavsiyem başka bir şekil bulun Sayın muhalefet ekibi, öyle çirkinleşin.

Gerçi bu hafta sizin kurultayınız var. İşte size çirkinleşmek için ortam.

Son söz olarak Erdoğan’ın kurultay için muhtemelen söylediği söz ile bitirelim.

TOY SİZİN AV BİZİM OLSUN.

SAYGILARIMLA

seslimakale.com
4 Şubat 2018