Seçime şunun şurasında bir buçuk ay kaldı. Her iki ittifak kanadı da seçimlerden galip çıkabilmek için yapılabilecek son hamleleri yapıyor.

Önce bir durum raporu vereyim.

Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ile MHP anlık görüşmeler yaparak sıkıntılı olan yerlerle ilgili çalışmalar yapıyor. Son olarak iki liderin buluşmasında Iğdır, Kars, Giresun, Burdur gibi yaklaşık 10 ilin durumu masaya yatırıldı.

Bu illerde kendi adaylarıyla seçime girmeyi düşünen iki parti, HDP ile CHP’nin kazanma ihtimalini görünce, birleşme kararı aldı.

İstanbul ve Bursa gibi illerin bazı ilçelerinde de yeniden bir değerlendirme yapılacağı söyleniyor ama her iki partinin genel merkezi bu konuyu henüz doğrulamış değil. Yani iki parti arasında sorunsuz tam mutabakat var.

Millet İttifakı’nı oluşturan partiler arasında ise irili ufaklı sorunlar yaşanmaya devam ediyor.

CHP bildiğiniz üzere tam anlamıyla kazan dairesine dönmüş durumda. İstifaların ardı arkası kesilmiyor. Şu ana kadar partiden istifa eden milletvekili, belediye başkanı ve teşkilat mensuplarının sayısı bin 200’e ulaştı.

Aynı durum İYİ Parti’de de yaşanıyor. Partiden istifa eden milletvekili ve teşkilat mensupları var.

Millet İttifakı’nda sorunlar bununla bitmiyor zira iki partinin kendi aralarında da sorunlar yaşanıyor. Mansur Yavaş’ın dün Ankara’da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmayı duymuşsunuzdur:

“Buraya geç geldiğim için kusura bakmayın. Gelmeden hemen önce Meral Akşener aradı ve hemen görüşmemiz gerektiğini söyledi. İttifak çalışmalarında henüz aşılamamış bazı sorunlar var. Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ettiği için bu toplantıya geç kaldım” dedi Mansur Yavaş…

Bu sorunlardan dolayı ipler aniden koparsa kimse şaşırmasın yani.

İşin tabii bir de HDP boyutu var.

İki partinin HDP ile yaşadığı yasak aşk artık tam anlamıyla deşifre olmuş durumda. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin, “Doğuda biz kazanacağız, batıda Cumhur İttifakı’na kaybettireceğiz” şeklindeki sözlerinin ne anlama geldiğini tahmin ediyorsunuzdur.

Lafın tamamı deliye söylenir misali, adam Millet İttifakı ile hareket ettiklerini söylüyor.

Kaç gündür Abdullah Öcalan’a özgürlük için yürüyüş yapmaya çalışmalarını göz önüne alacak olursak, CHP ve İYİ Parti’nin artık HDP ile değil, PKK’lılarla açık açık iş birliği yaptığını söyleyebiliriz.

Bu gelişmeler çerçevesinde gelelim seçimin nasıl sonuçlanacağıyla ilgili tahminime…

İttifakların alacağı oyu söylemeden önce ittifak dışı kalan bazı partilerin durumunu anlatarak başlayayım.

Zannedersem bu seçimde iki parti oy patlaması yaşayacak. Bu partilerden biri MHP, diğeri ise Ecevit’in emanet partisi DSP…

Şahit olmuşsunuzdur.

Bundan bir süre önce katıldığım bir televizyon programında Muharrem İnce’nin seçimlerden sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirmek için yeni bir hamle yapacağını, bunu başaramaması durumunda ise DSP’nin başına geçeceğini söylemiştim.

Mustafa Sarıgül başta olmak üzere eski CHP’lilerin DSP’ye geçmesi bunun göstergesi. Ve görünen o ki DSP bu seçimlerde gerek CHP’ye gerekse Kemal Kılıçdaroğlu’na ciddi anlamda bir beka sorunu yaşatacak. Küskün CHP’lileri de sayarsak, DSP’nin 31 Mart seçimlerinde yüzde 4-5 aralığında oy olacağını tahmin ediyorum.

MHP ise AK Parti’ye kırgın ve küskün olanların gideceği ikinci adres olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tabela partisi olacağı söylenen MHP’nin bu seçimlerde yüzde 15’ten az oy alabileceğini tahmin etmiyorum. Bu oran 17-18 sınırına dayanırsa hiç şaşırmam doğrusu…

İttifaklar üzerinden oy tahmininde bulunacak olursak…

Eğer bir siyasi deha olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son anda şapkadan yine tavşan çıkarmaz ise, AK Parti’nin oy oranının yüzde 34-36 aralığında olacağını düşünüyorum. Ekonomi uzmanları, “Yaşanan ekonomik krizin etkilerini yavaş da olsa atlatıyoruz. Tepeye çıktık ama henüz düzlüğe ulaşmadık” yorumu yapıyor. Eğer ekonomi bu çizgide devam eder ve Cumhurbaşkanı müjdeli haberler bekleyen kesimlere bekledikleri bu müjdeyi verirse, oylar bu oranın çok daha üstüne çıkabilir.

Bu müjdelerin başında 3600 ek gösterge ve özlük hakları olduğunu tekrar dile getirmekte yarar var. Eğer bazı AK Parti kurmaylarının söylediği gibi bu çalışma seçim sonrasına bırakılırsa, AK Parti bu mağdurlardan oy alamaz.

Bu da ortalama bir buçuk milyon oy yapar!

EYT konusunda zaten bir çalışma yapılamayacağı kesinleşti. Ancak tekrar ediyorum; Cumhurbaşkanı bu kesime yönelik çalışma yapmasa bile bir açıklama yapmalı ve onlara bu çalışmayı neden yapamadıklarını daha yapıcı bir dille anlatmalı...

Oy oranlarına tekrar dönecek olursak…

AK Parti’nin alacağı 34-36 oy oranının üzerine MHP’nin oylarını koyduğunuzda bu oran yüzde 50 sınırını rahatlıkla geçer. Burada önemli olan Cumhur İttifakı’nın İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir gibi büyük illeri kaybetmemesi…

Özellikle İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi durumunda 2020 yılında yeni bir seçime gideceğimizi söyleyebilirim.

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerde ise durum şöyle olacak gibi görünüyor.

CHP her zaman aldığı kemik oyların biraz daha altına düşecek. Yani siz buna en iyi ihtimalle yüzde 20-23 diyebilirsiniz.

İYİ Parti’nin ise bu kez yüzde 10 seviyesini yakalaması çok zor. Meral Hanım’ın PKK’ya sıcak mesajlar veren isimlerle ya da rahmetli Alparslan Türkeş’i yargılayan adayların çocuklarıyla yola çıkmasının bedeli ağır olacak gibi görünüyor. Bunun hesaplaşması da seçimlerden sonra yapılacaktır elbette…

Burada kritik olan HDP’nin oyları…

Bir önceki seçimde CHP’nin oylarıyla Meclis’e girebilen HDP bunun diyetini, Millet İttifakı’na tam destek vererek ödeyecek. HDP’nin oy oranının yüzde 8-9 civarında olacağını düşünüyorum.

Özetlemek gerekirse…

Şu anki gidişata bakıldığında bu seçimi Cumhur İttifakı’nın alması güçlü ihtimal. Ama hangi şehirde nasıl şoklar yaşanır, orasını kestirmek güç. Bunu da adayların yapacağı çalışmalar belirleyecek.

Son olarak, çok sorulan bir soruya cevap vererek yazıyı noktalayayım.

“AK Parti’nin oy oranı yüzde 34 civarında görünürken Cumhurbaşkanı Erdoğan neden bu kadar rahat” diye soranlar oluyor.

Sebebi şu:

MHP lideri Devlet Bahçeli, “Bu durumda partim önemli değil, devletim önemli. Cumhur İttifakı’nın alacağı oylar önemli” dedi her zaman. Cumhurbaşkanı Erdoğan da artık böyle düşünüyor. AK Parti’nin değil, Cumhur İttifakı’nın alacağı oyları önemsiyor.

Belki de bugüne kadar sırtında kambur olmaktan öteye gidemeyen AK Parti’den de bu yolla kurtulmayı düşünüyordur…

Kim bilir!..

Sahi merak ettim.

Bu seçimlerle ilgili sizin oy tahmininiz ne acaba?

yazının kaynağı