DÜNYA

Nedret Ersanel : NATO, Montrö’yü nasıl aşar?..

Tarih
26 Temmuz 2023
İzlenme
1612 Kişi

22’sinde Cumhuriyet’te Mehmet Ali Güller yazdı (‘Çatışma Koridoru’), 24’ünde Sabah’ta Haşmet Babaoğlu yazdı, (‘Karadeniz Sakin Kalmalı), aynı gün Yeni Şafak’ta Prof. Süleyman Seyfi Öğün yazdı, (‘ Çırpınan Karadeniz’). Demek Karadeniz’de bir şey oluyor/olacak…

Tüm yazarlar konuyu kendi açılarından, kimi zaman iç siyasete de oturtarak veya küresel genişlik, tarihi boyut gibi farklı kulaklardan da tutarak ele aldılar ama ortak noktaları yine aynı “şüpheydi”; Karadeniz’de bir şey oluyor/olacak

10 küsur haber kanalı ve bir düzineden fazla ulusal gazetede konuya/kaygıya ilişkin habersizliği/duymazlığı, günlük ve tamamen değersiz iç siyaset çekişmelerinin konu edildiği oturumları artık yüreğiniz ve kafanız kaldırmıyorsa, Türkiye veya bölgenin değil, dünyanın derdi olacak Karadeniz’e göz atabilirsiniz. Böylece hakim medyanın bir ülke dolusu insanı vasata indiren yayın politikasına da nanik yapabilirsiniz…

 

TÜRKİYE HÂLÂ ENGEL…

Yüksek Çözünürlüklü Dünya ve Türkiye Siyasi Haritası - WebteknoRusya’nın tahıl anlaşmasını durdurması, Ukrayna’ya gidecek gemilere/bölgeye bir tür abluka getirmesi, bundan sonranın en önemli şehri Odessa’ya ağır saldırılar düzenlemesi, Kırım’a/köprüye yönelik Batı/Ukrayna ortaklığındaki saldırılar, NATO-Vilnius zirve bildirisindeki Karadeniz paragrafı, aynı metinde Montrö’ye yapılan atıf, işin başından bu yana Türkiye’nin oynadığı rol, Karadeniz’e komşu NATO üyeleri üzerinden ‘alternatif yol’ inşası planları, ileri giderek, Ankara’nın Batı/AB/NATO, ilaveten Yunanistan ilişkilerinde esneklik işaretleri.. Savaşın Karadeniz boyutunun yükseleceğini gösteren tedirgin edici işaretler sunuyor…

Politik eleştirisini/hakkını ileri yazılara emanet ederek, Türkiye’de kimsenin umurunda olmayan, ‘farkında olmayan’ demiyorum, elin parmaklarını geçmez sayıda aklın sezdiği potansiyel tehlikeyi, sislerin ardından gölgesi üzerimize düşen, adım adım büyüyen kurguyu görmek gerekiyor…

Ukrayna muharebe alanındaki askeri/taktiksel gelişmeler, iki ileri bir geri adım pratiğiyle sürüyor. Üzerinde, Batı organizasyonunda Rusya’nın kuşatılması, denizlerin de kelepçelenmesi süreci ile ilerliyor. Baltık gibi Karadeniz de dahildir…

Sahanın NATO üyesi devletlerini aktif oyuncuya dönüştürme, kıyıdaş diğer ülkeleri, mesela Gürcistan’ı “katma” operasyonları daha büyük hevesler barındırıyor. Kafkasya, Hazar ve Çin’e kadar devamı gibi

 

KARADENİZ RAPSODİ!..

Erdoğan-Putin görüşmesi: Moskova'da neler konuşulacak, taraflar hangi konuda uzlaşamıyor? - BBC News TürkçeABD’nin Karadeniz takıntısı basit ‘vazgeçilemezliğe’ dayanıyor; stratejik açından Batı çıkarının ele geçirmesi gereken yaşamsal alan. Rusya bunun önünde hedef. Türkiye bunun önünde engel. Engel nasıl aşılacak?

Seçim ertesinde Ankara açısının -şu veya bu nedenle-Batı’ya açıldığını okuyan tahliller de tekrarlanmaya devam ediyor. Ancak Karadeniz meselesi, “öyledir veya değildir” demeye müsait değil. Adının konulması gerekiyor. Rusya Devlet Başkanı Putin’in olası Türkiye ziyareti o ismin ne olduğuna ilişkin ilk ipuçlarını verecek.

Önemine binaen tekrar edeyim; mesele bir-iki gazetecinin kalem oynatmasıyla çözülecek bir açmaz değil. Denizcilerin ve akademisyenlerin de-muhakkak farkındalar-‘Montrö teknik olarak aşılabilir mi’ tuzağına nasıl düşmeyeceğimizi düşünmeleri ve anlatmaları gerekiyor. Unutulmamalı ki, ‘oldu-bitti’ de tuzak yöntemlerinden biridir.

Yoksa, medyaya bırakırsanız, tahıl anlaşmasında ‘Rusya kendine düşenleri yaptı Batı yapmadı’yı bile görmeden, ‘Moskova’nın istedikleri, Batı’nın bekledikleri’ listelerinin haberleştirilmesinden öteye geçemeyiz.

Şudur; Batı, Karadeniz’e girmek için hep yol arıyordu. ‘Zorluyordu’. Bulamadı. Şimdi yeni yol yapıyor. Sonunda NATO’yu Karadeniz’e dahil edecekler. Ankara buna ne diyor?

 

ARKTİK’İ NATO’YA VERİRSENİZ, KARADENİZ NE HİSSEDER?

TASAM | Enerji Bağlamında Arktik ve GeleceğiPek evvelden o tarifleri bitirdik; küresel değişimin bölgemize isabet eden okumalarından biri, Hazar-Basra-Akdeniz-Karadeniz’in tek miğferde toplanmasıdır. Haritayı kat yerlerinden açıp yayarsanız, Arktik de artık bağırıyor. Nitekim etkiyi Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğinde gördük, tepkisi Rusya’nın Tahıl Anlaşması’ndan çekilmesidir. Daha da anlaşılmazsa Hazar’da anlatırlar!

Çevirdikleri kara kuşakları da çatışma/tutunma alanlarını tarif eder. Aynı avuca almak demek, birini etkileyen ne varsa diğerine sirayet eder demek. Farklı formlarda olur ama olur…

NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri eski Komutanı James Stavridis; “NATO ülkelerine ait gemilerin Karadeniz’de tahıl taşıyan ticari gemilere eşlik etmesi gerekiyor. Rusya tarafından yapılacak bir saldırı durumunda NATO karşılık vermelidir”…

Tamam, Stavridis farklı ajandaları olan bir eski amiraldir ama Amerikancıdır. Kaldı ki, bu fikri savunan başka NATO akıllılar yok mu ya da fikir yeni mi? Karadeniz’de bu oyun ilk oynanmıyor?

 

TÜRKİYE, KARADENİZ’DE O HATAYI YAPAR MI?

Hassasiyetin yükselmesinin nedeni, bölgeye ilişkin gelişmeler toplandığında, tuzaklara açık bir zeminin kurulduğunun gözlenmesindendir. Doğru mu? Doğru. ABD ve NATO’nun Karadeniz hırsının Ankara farkında mı? Başından beri. Yapılan girişimleri kimi zaman tek başına kimi zaman Rusya ile birlikte tersledi mi? Tersledi.

Şimdi neden Ankara’nın yanlış bir adım atabileceğini düşünüyoruz?

Bu soruya verilen yanıtlardan biri işte, “son dönem dış politika yönelimlerindeki Batı hamleleri, ABD/AB/NATO’yla ilişkilerdeki ‘derlenme’ adımları etkili olabilir mi” merakıdır. İlaveten, “ekonominin el daraltan durumu”.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER