DÜNYA

Nedret Ersanel : Cam kılıçlar...

Tarih
12 Kasım 2016
İzlenme
1647 Kişi
Suriye-Halep ve Musul-Irak'ın, bölgedeki tüm oyuncular özellikle de Rusya-ABD arasındaki pazarlığın 'aynası' olduğunu, o meşhur 'büyük harita'yı gerçekten anlamak isteyenlere anlatmalıyız…


Musul-Halep aynalarını birbirine tuttuğunuzda, Ortadoğu'nun sonsuz tekrarlanan görüntüsünü elde edersiniz.. Stratejik ve coğrafi olarak da aynanın odak ortası Rakka'dır!

Bölgedeki savaşın en ürkütücü yeri burasıdır.

Ortadoğu'nun sonsuz klonlandığı yerin göbeğinde, ABD ve Fransa'nın desteklediği PYD/YPG'nin, 'batılı ismiyle İslam Devleti'nin başkentine yönelik operasyonunun kestirilemez sonuçları olacak gibi.

Hele...

“Rakka'nın düşüşü, DAEŞ'e öldürücü vuruş olacak” iddiası kabul edildikten sonra, ABD'nin askeri operasyon için kötü hazırlandığı lafları da dolaşıyorsa!

'Laflar', lafın gelişi.. Bu köşede kaynaksız, belgesiz iş yapılmadığından; “Saldırıyı yöneten/gerçekleştiren askeri unsurlar, müttefik milisler, uygun ikmal hatları olmadıkça yıllardır süren iç savaşın ortasına düşmüş durumda, düşman bir yabancı toprakta Rakka'yı fethetmek, böyle bir şehrin kontrolünü sağlamak hırsı ölümcül sonuçlar getirebilir”… ('After Mosul: Why Should America Push On to Raqqa?', 01/11, Daniel L. Davis (Davis, ABD ordusunda 21 yıl görev yapmış üst rütbeli bir subay ve ulusul güvelik analizcisidir) , National İnterest.)

Obama'nın bu ve benzer uyarıları gider-ayak umursamadığı biliniyor.

Beyaz Saray için Rakka politik vitrin parlatmaktan öte değil. Obama DAEŞ'i yenme sözü vermişti ve ilk yağmurda akıp gidecek gözü sürme mahiyetinde PR muharebesini başlattı. Başarsızlığın faturasını bölge/biz ödeyeceğimizden Washington'a sıkıntı yok.

Bu küçük resim.. Bir de büyüğü var...

STRATEJİK ÖZERK: TÜRKİYE!

“Büyük” diye debdebeli sanmayın. Şu kadar; Washington, (Moskova-Tahran destekli) Şam'ın Halep'i almasını geciktirmeyi umuyor. Ki gelecek Amerikan hükümeti-onlara göre Hillary Clinton olacaktı-Suriye'yi yeniden değerlendirebilsin.

Rakka'nın kontrolü, ABD'nin Halep üzerinde doğrudan etkisine imkân yaratacak. Aynı zaman-çizgisinde akan, Türk ve ABD Genelkurmay Başkanları'nın pek uzun görüşmeleri ile Rusya'nın, “Türkiye tüm Doğu-Batı sınırındaki (İran'dan Finlandiya'ya!) tek bağımsız ülke” açıklamalarını göz önünde tutmalıyız.

Ankara, başına gelen tüm işlerin “bağımsızlık aşkı”ndan kaynaklandığını biliyor. Kelimenin bile Batı'nın son dişini kırabileceğinin farkında. Bu yüzden “stratejik özerk” tamlamasının tarafları ferahlatmasa da sakinleştireceğini düşünüyor.

Obama ve onun terör örgütü Rakka'da diğer terör örgütü DAEŞ'le savaşırken, Türkiye'nin El-Bab gibi bir kente yönelmesinin anlamı var...

El Bab'da Türk hamlesi için ABD'nin kerhen, Rusya'nın gönüllü mutabakatı var mı? Tersine, Rakka'da Türkiye YPG/ABD'ye karşı 'her türlü önlem' kararı aldı mı? Gibi…

Nihayetinde Batı, Halep'teki muhalifleri destekleyebilecek bir Rakka üssü kurmayı başarırsa, Moskova-Şam ittihadı karışacak!

Moskova ise kısa süre önce Obama'nın, “Rusya Suriye'de bataklığa saplanacak” iddiasıyla dalga geçercesine, “Rakka'nın ele geçirilmesinin ABD'nin takatini aşacağını” öne sürüyor.

Böylece Ruslar ile Amerikan askeri analizcilerinin söylemi tokalaşıyor ve gözler “seçilmiş Başkan” Donald Trump'a dönüyor. Çünkü bu basit tarif ile Trump'ın politikalarının örtüşme ihtimali var!

Ve İran… Tahran'ın derdini biliyor Ankara. Türkiye'nin El-Bab'ı ve ABD'nin Rakka'yı kontrolü, Hizbullah'ı desteklemesi için kritik, Lübnan'a Irak-Suriye üzerinden giden erişim rotasını kesiyor.

Nihayet Rakka, kendisine fazla uzak olmayan (120 Km.), geçmişte ABD ve İsrail'in İran karşıtı Selefi grupların kontrolü altına sokmayı çalıştığı başka şehirlere de yol verebilir!

MISIR, SURİYE'YE DÖNERSE!..

İkinci camdan kılıç Mısır üzerinden çekiliyor...

Kısa süre öncesine değin Riyad ve Kahire ada alış-verişine kadar vardırmışlardı dostluklarını. ('Kızıldeniz'deki iki ada Mısır'dan S. Arabistan'a geçti', 10/04, AA.) Bugün o emanetler Mısır'a döndüğü gibi, Mısır Petrol Bakanlığı, Aramco'nun 'herhangi bir zaman veya sebep belirtmeksizin' Mısır'a petrol gönderimini durdurduğunu açıklandı. ('Egypt: Saudi Arabia halts fuel shipments indefinitely', 08/11, Al Jazeera.) Bu 700 bin ton/aylık petrolün kesilmesi demek.

İşin garibi, kimi ABD uzmanlarının ağzından, Mısır'da iktidara yönelik bir kalkışma söylencesi büyütülüyor!

Körfez ülkeleri ile Mısır arasında ikinci ve ciddi bir ayrılık noktası Suriye üzerinden oluşuyor. Hatta cunta-başı Sisi'nin iç kâbusları yüzünden uzlaşma olasılığı da bitmiş gibi.

İş, Sisi'nin dışişleri bakanı Samih Şükri'nin, “İsrail'in Filistinlilere karşı operasyonları terörizm olarak değerlendirilemez” cümlesini kurma rezilliğine kadar vardı.

Stratejik bölge dengeleri açısından...

Bir, Suriye istihbarat servisi başkanı General Ali Memluk'un iki buçuk hafta önceki Kahire ziyareti. İki, Mısır ve Rusya Dışişleri Bakanları'nın geçtiğimiz Pazartesi günü buluşmaları. Üç, Mısır'ın BM Güvenlik Konseyi'ndeki Rus diplomatlarla kurdukları Suriye temalı temaslar. Dört, Rusya'nın Mısır'da askeri tatbikatlar düzenlemesi.

Doğallıkla, Mısır'ın Suriye'ye dönüşü Ankara'da çok yakından, çok çok yakından izleniyor.

Yenişafak
12 Kasım 2016 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER