Yeşilköy’de bulunan Atatürk Havalimanı yetersiz pist sayısı ve şehrin merkezinde kalması sebebiyle ciddi sorunlara neden oluyordu. 

Uçuş güvenliğine yönelik tehlikeler yüzünden uluslararası havacılıkta sevilmeyen, alternatifi varsa tercih edilmeyen bir havalimanına dönüşmüştü.

Afrika, Asya ve Avrupa arasında aktarma merkezine dönüşmek isteyen Türkiye için bir kâbus haline gelmişti. 

Havada 4 tur atmadan şehre inebilen dış hat yolcu uçağı yok gibiydi.

Buna bile şükredilirdi!..

İç hatlarda durum daha vahimdi. 

İniş sırası beklerken yakıtı tükendiği için çevre illere inmek zorunda kalan pilotlar, yolculara ne anlatacağını düşünür dururdu. 

Bu kardeşinizin de İstanbul’a niyet edip, Bursa’ya inmişliği var..

Hal böyle olunca Başkan Erdoğan, İstanbul’a ve 2023 Türkiyesine yakışır bir havalimanı yapılması talimatını verdi.

İstemezükçüler kudurdu.

“Havalimanı için seçilen alan bataklık uçaklar inemez” diyen de çıktı..

“Kuş sürülerini etkileyecek” diyen de..

Proje 3 Mayıs 2013 tarihinde ihaleye çıktı.

Sadece 25 gün sonra “mesele ağaç değil” diyen firari hainlerin fitilini ateşlediği Gezi kalkışmasıyla akamete uğratılmak istendi. 

Gezi Parkı olayları sırasında kendilerine “Gezi Platformu” adını veren bir heyet, hükümet temsilcisi ile yaptıkları görüşmede, “3. Havalimanı ihalesi durdurulsun” dedi. 

Gezi Parkında yapılacak çalışma ve yeni havalimanı!?

Ne alaka!..

17/25 Aralık kumpaslarında görev alan FETÖ’cü hakim-savcılar da boş durmadı.

Yürütmeyi durdurma kararları, rapor iptalleri ve dahası..

Bu engelleme girişimlerine rağmen proje büyük bir kararlıkla devam etti.

Durmadılar..

Arka bahçeye dönüştürdükleri sendikalar vasıtasıyla devasa şantiyede çalışan işçileri kışkırttılar.

Çadırlar kurdurup eylem yaptırdılar. 

Bir sabah operasyon yapıldı..

Gözaltına alınan şahıslardan bazılarının havalimanı inşaatında dahi çalışmadığı ortaya çıktı.

Utanıp susarlar belki diye düşündük..

Nerede!

Ar damarları çatlamış, namus ve haysiyet duygusunu kaybetmişler..

Daha büyük yalanlarla, şeytanın dahi aklına gelmeyecek numaralarla çıktılar karşımıza.

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, aynı gün tweetledi..

‘’En az 38, bazı hesaplara göre 400 işçi hayatını kaybetti’’ yalanını yumurtladı.

Kaynak?

Kaynağa ne hacet..

Nasıl olsa buna uygun profilde bir medya var Türkiye’de. 

Biraz sıkışınca Kati Piri, “kaynak Türk medyası” dedi.

İşin komik tarafı ise aynı medyanın kaynağı ise “AP Türkiye Raportörü Kati Piri”ydi.

Ne yaptılarsa olmadı proje tamamlandı.

Batı medyasına koştular. 

Ekonomistleri Mustafa Sönmez Amerika’nın Sesi (VOA) haber kanalına konuştu.

“Dış hat yolcu başına verilen 20 avro, garanti dışında. Dıştan gelip dışa giden yolcu için 5 avro, iç hat yolcusu için de 3 avroluk garantiler var. Bu trafiğe ulaşılmadığı taktirde Türkiye merkez bütçesi üstünde kara delik oluşturacaktır. Ayrıca para bulmada dış finansman temin edilememiştir” deyip salladı.

Peki sonuç?

Türkiye bütçesi üzerinde büyük bir kara delik açacaktı değil mi yeni havalimanı!?

Akşama kadar kanal kanal gezen büyük ekonomistlerin tespiti buydu. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu önceki gün açıkladı..

İstanbul Havalimanı’nın, 21-27 Ağustos haftasında, günlük ortalama 1511 uçuşla Avrupa’nın lideri olduğunu bildirdi.

EUROCONTROL’ün 21-27 Ağustos dönemine ilişkin verilerine göre İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama 1511 uçuşla Avrupa’nın lideri olduğuna işaret eden Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı, en yoğun ilk 20 havalimanı arasında pandemi öncesine göre yüzde 118’lik büyüme sağladı” ifadesini kullandı.

İstanbul Havalimanı, 5 yıl gibi kısa bir sürede Avrupa’nın bir numaralı meydanı oldu.

Bu satırları kaleme alırken bir haber daha geldi..

İngiltere’de havacılık sistemi çöktü..

Birleşik Krallık hava trafik kontrol sisteminde, çözülemeyen ciddi bir sorun var.

İngiliz medyasına göre köhnemiş eski sistemler artık iş görmez hale geldi.

Geçtiğimiz haftalarda, Almanların zar zor tamamladıkları Frankfurt Havalimanını su basmıştı.

İstanbul Havalimanını karalamak için, “kuş sürülerinden” tutun, “denizden gelen rüzgarın açısı”na kadar yüzlerce gerekçe bulup saldıran Alman DW, göle dönen havalimanı ile ilgili tek satır yazmadı. 

Bütçede kara deliğe neden olacağı öne sürülen İstanbul Havalimanı ise para basıyor.

yazının devamı