İYİ Parti’nin kurucularından Yavuz Ağıralioğlu’nun sözleri gündeme bomba gibi düştü. 

Yavuz beyin her sözü, Millet İttifakına “Zillet İttifakı” denilmesini haklı çıkarır cinstendi. 

 “Devletin şerefli makamlarını bölücülerin pazarlığı haline getirdiler. 

Sırf kaybetme endişesi duyuyoruz diye bize küfredilmesinden rahatsızız” dedi Yavuz Bey. 

Ekledi, “Siz iktidara gelince, güç elinize gelince ne yapacağı bilinemez bir iradeyi temsil ediyorsunuz. CHP’nin yaşadığı bu ‘kazanabiliriz’ duygusuna 3 günde en büyük küfür edildi. 

Siz elinize güç geçince bize ne yapacağınızı göstermiş insanlarsınız. 

Siz daha iktidara gelmeden her şeye kör ve sağır oldunuz. İktidarı matematiğe çevirdiniz.” diyerek, “Helalleşme”, “demokrasi”, “hoşgörü”, “adalet” naraları atan CHP ve yoldaşlarının gerçek yüzünü ifşa etti. 

Hoş biz yıllardır görüyoruz ve söylüyoruz ama Yavuz Bey de nihayet “3 günde” anlamış oldu.    

Durmadı Yavuz Bey, “HDP bugün (dün) açıklama yaptı, Kemal Kılıçdaroğlu adına aday çıkarmayacaklarını açıkladılar. Ben terörün gölgesinin düştüğü yerde devletimin makamlarının örselenmesine razı değilim. Ben, ‘cumhurbaşkanı olacağım’ diye devletin makamlarının bu şekilde pay edilerek, ‘ümidi büyütüyorum’ diye insanların heveslerini kendi iktidar hevesine dönüştürmenin doğru olmadığına inanıyorum...” dedi. 

Terörün gölgesi vurmuş Millet İttifakına!.. 

2 bin seneyi aşkın devlet geleneğimiz ve onun binbir emekle inşa edilen makamlarının, ucuz siyasetle örselenmesini sindiremedi Yavuz Bey.

Ben bu patlamayı samimi buluyorum..

Öyle de görmek istiyorum!

Umarım öyledir ve devamı da gelir. 

Yavuz Ağıralioğlu, dâhil oldukları ittifakın siyasi ayağındaki kokuşmuşluğu ifşa etti.

Peki o ittifakın medyası ne olacak? 

Cemiyeti, sendikası, odası, akademisyenine ne demeli?

Önceki günün en önemli olaylarından biri değil miydi bu konu?

İttifakın en sağından en soluna uzanan geniş yelpazedeki medya şebekesine bir bakın..

İYİ Parti’nin Akşener’den sonra, Koray Aydın’la birlikte belki de en önemli ismi Yavuz Ağıralioğlu. 

Bu isim, ittifaka terörün gölgesinin düştüğünü, en şerefli makamların bölücülerle pazarlıkta istismar edildiğini söylüyor, medyasında tık yok..

Sözcü, Cumhuriyet, Karar, Yeniasya, Birgün’ün 1. sayfasını aynı kişi mi hazırladı?

Neden bu haber hiçbirinde yok!.

Logosuna Atatürk’ün siluetini koyan Sözcü nerede? 

Cumhuriyet’te oto sansür uygulayanlar kimler?

Alev Bey ve yol arkadaşları uyuyor mu?

“Etik, habercilik” satan Karar’a ne demeli?

Yavuz Ağıralioğlu dış kapının son mandalı mı kardeşim?

Hangi güç devreye girdi de, sözde farklı dünya görüşüne sahip, kimisi solcu, kimisi sağcı, bir kısmı Atatürkçü, bazısı ultra solcu bu kadar farklı kulvardaki medya organı susturuldu. 

Berat Albayrak Bey gece yarısı görevden ayrıldığında, “bu haberi yayınlamak için sabahı niye beklediniz” diyen TGC az biraz ses versene..

Kim susturuyor her fırsatta ödüle boğduğunuz bu besleme medyayı? 

O dönem Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) bir metin yayınlamıştı.  

“Gazetecilik otosansür uygulamak değildir” demişti. 

Sahi sizin o Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi ne oldu?

“Gazetecinin Temel Görevleri bölümünün D maddesine göre gazeteci; halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüğünü kullanırken kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçekleri çarpıtmadan aktarmak zorundadır. 

Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele eder” diyordunuz, nereye uçtu o D maddesi. 

Gizli bir otosansür yasası mı var besleme medyada?

Ses ver TGC uyuma. 

İYİ Parti’de birileri çıkıp en azından tezgahı ifşa ediyor. 

Saadet’te o da yok.. Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldığı bir programda, Ayasofya’nın bazı bölümlerinin turistlere açılmasını önerdi.

yazının devamı