Yürürlüğe girmesinden bu yana yapılan 18 değişiklikten 9’u AK Parti iktidarında gerçekleşti; 1 değişiklik ise referanduma sunulmadığı için başarıya ulaşamadı.

Bu sürede 83 maddesi değişti, bazı maddeleri birden fazla farklılaştı, değişiklik sayısı 108’e ulaştı.

Ayrıca AK Parti ile MHP arasındaki görüşmelerden yola çıkıldığında ise muhtemel ki reform Anayasa’sına değil, yine revizyona tanıklık edilecek.

Yani, 19’uncu kez değişikliğe uğrayacak...

Veya 2012’de olduğu gibi risk görülüp değişiklik iptal edilecek.

Cumhurbaşkanı’nın dün AB sürecine devam konusunda karar vermek için bir referanduma gidilirse, bunun içine idam ve Anayasa’nın uluslararası anlaşmalarla ilgili 90. maddesinin de eklenerek halka sunulma olasılığı da bir başka alternatif olarak duruyor.

Peki, MHP Anayasa değişikliği ve referandum konusuna ne kadar hazır?

Bunu görmek için Anayasa Uzlaşı Komisyonu’nda MHP’nin hangi konulara itiraz ettiğine bakmak yeterli.

Üzerinde en fazla uzlaşı sağlanan “Din, vicdan ve inanç hürriyeti” başlığında veya eğitim, seçme-seçilme hürriyeti ile vatandaşlık konularındaki bakışını görmek yeterli.

METNE BAKARIZ

Ayrıca bu sürecin en önemli yürütücülerinden eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in dikkat çektiği şu nokta da bir o kadar önemli:

“Diyelim ki Anayasa değişikliği yapılırken, Genel Kurul aşamasında başkanın yetkileriyle ilgili bir madde düştü. Nitekim 2010 değişikliğinde parti kapatmayla ilgili madde bu şekilde metinden düşmüştü. O zaman kurulacak sistem nasıl işleyecek?”

Çiçek’in burada dikkat çektiği Anayasal süreç planlamalarının öngörüldüğünden farklı işleyeceğine dönük uyarıdan başka bir şey değil.

Ayrıca henüz ortada bir metin yok.

MHP yöneticilerinin altını çizdiği şekilde henüz bir metin olmadığı gibi, nasıl ilerleneceği konusunda da uzlaşılmış karar yok.

MHP yönetimi bu açıdan her şey olmuş bitmiş tavrı takınılmasından hoşnutsuz.

Bununla birlikte, “geçmişte laiklik konusunda yaratılmış kutuplaşmaya benzer bir sürecin bugün de sistem üzerinde yaratılması tehlikesine” de işaret ediyor.

Ayrıca, iki partinin hazırlayacağı bir Anayasa metninin yaratacağı sakıncalara da dikkat çekiyor.

“Anayasa ile ilgili sürecin Meclis’te tam bir uzlaşı içinde tamamlanacağı ve ilkbaharda da referanduma gidileceği konusundaki söylemlerin beklentiden ibaret olduğuna” vurgu yapıyor.

AB SÜRECİ

Ayrıca idam konusunda tek maddelik bir referanduma sıcak bakan MHP’nin bu konuda başta Avrupa Konseyi olmak üzere bazı kaygıları da yok değil.

Bunun yanına bir de AB süreciyle ilgili madde eklenmesine ise bugünden olumlu bakılmıyor.

“AB üyelik başvurusu yapılırken halka mı soruldu ki sonlandırmak için bu yöne gidilmek isteniyor? Türkiye İsviçre gibi plesibitel bir ülke değil ki her şeyde halka gidilmek isteniyor. Hükümet karar alır, AB müzakere sürecini bitirdiğini açıklar ve biter. Ayrıca Anayasa gereği de referanduma sadece kanunlar gider...”

Özetle Anayasa sürecinin tartışması da getirilme yöntemi de gelecek öngörüsü de karmaşık zeminde ilerliyor...

Habertürk
15 Kasım 2016