GÜNCEL

Muharrem Sarıkaya : S-400 için diplomatik koridor senaryoları

Tarih
13 Temmuz 2019
İzlenme
1594 Kişi

Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemine ilişkin Türkiye ve ABD’nin tutumu değişmeden devam ediyor.
Diğer yandan teslim edilecek S-400 sisteminin uçaklara yüklenme işlemi tamamlanıyor.
Anlaşılan o ki kısa sürede Türkiye’de olacak.
Konumlandırılacağı yere ilişkin de farklı söylentiler var.
Ağırlıklı görüş, S-400 olayı daha ortada yokken füze rampa alanları oluşturulan Polatlı Acıkır mevkiinde bulunan Topçu ve Füze Okul Komutanlığı’nın da yer aldığı Topçu Tugayı…
Diğeri Konya Meram’da içinde Hava Savunma Okulu ve Eğitim Merkezi’nin de bulunduğu Eğitim Merkezi Komutanlığı…
Buna dün bir yenisi daha eklendi, Suriye sınırı ve Hatay’a yerleştirileceği iddiası gündeme taşındı.
Mesele ise nerede konuşlanacağından çok geldiğinde neler olacağı…
Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, dünkü açıklamasında tutumlarının değişmediğini kayda geçirdi.
“Ankara anlaşmayı sürdürürse çok olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalacak” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da Türkiye’yi S-400 almaya iten koşulların belli olduğunu belirterek Ortagus’un sözlerine yanıt verdi.

ÇÖZÜM ARAYIŞI

s400 ile ilgili görsel sonucu

Anlaşılan o ki S-400 yakında gelecek ABD de CAATSA kapsamında yaptırımlarını harekete geçirecek.
Peki, Ankara’nın bu yaptırımlardan hangisinin uygulanacağı konusunda beklentileri neler?
Bunu öğrenmek için Ankara son dönemin en verimli aylarını yaşıyor; çünkü Haziran ve Temmuz ayları büyükelçiliklerin resepsiyon dönemidir.
Tüm diplomatik tarafları resepsiyonlarda bulma olanağına kavuşulur.
Son iki haftadır diplomasi koridorlarında dile getirilen beklentiler ve S-400’e ilişkin senaryolar dikkat çekici.
Öncelikli batılı ve Türk diplomatların istisnasız hepsi S-400’ün geleceği ve ABD’nin de CAATSA yaptırımlarını uygulayacağı konusunda hemfikir.

YAPTIRIMLAR NELER OLUR?

Ancak 12 maddenin içinden Başkan Trump’ın seçeceği yaptırımların ağırlıklı olarak neleri kapsayacağı konusunda rivayet muhtelif.
Ancak şurası kesin ki ABD teknik ve siyasi olmak üzere iki ayaklı yaptırım süreci uygulayacak.
Teknik olanda zaten adımlarını atmaya başladı, F-35 uçaklarının teslim ve eğitim sürecini dondurdu.
Buna bazı savunma sanayii ve askeri malzeme tedarikinin durdurulması da eklenebilir.
Her ne kadar neyin nasıl yürütüleceği, Kongre’nin Başkan Trump’ın onay verdiği 5 yaptırımı yeterli bulup bulmayacağına ilişkin oldukça fazla görüş var.
Ama herkesin buluştuğu noktalar da yok değil…
Örneğin Rusya ile çalışan şirketlerin sahiplerine getirilecek kısıtlama bunun başında geliyor.
Bunun yaygınlaştırılarak Türkiye’deki seçili bazı şirketlere ve finans kurumlarına ABD piyasasında işlem yaptırmama, tahvillere erişimini engelleme, hizmet tedarikini durdurma, daha da ileri giderek döviz alım-satım işlemi yapmasını engelleme yönünde olabilir.
İkincisi ise siyasi manevralar ki bunun ilk sinyalleri Libya ve Kıbrıs’tan geldi…
Yunanistan’a silah yardımında bulunulması kararı alınırken, 34 yılın ardından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satışı da kaldırıldı.

ABD İLE S-400 YÖNETİMİ

Şimdi Ankara yaptırımların hiç olmaması, eğer olacaksa da en az zararla atlatılması için ara formüller üzerinde duruyor.
Bu açıdan Ankara’da diplomasi koridorlarında ilginç formüller dile getiriliyor.
Kesin bir karar söz konusu değil, ama ciddi kaynaklardan gelen ve olabilirlikler arasında sayılan formüllerden biri S-400’ün Türkiye’ye geldikten sonra kurulumunun bir süre geciktirilmesi…
Dikkat çekici olan bir diğeri ise S-400 sisteminin kullanılmasının NATO kapsamı dahilinde ABD’li teknik adamların da içinde bulunduğu bir komisyon tarafından yönetilmesi…
Türkiye S-400 konusunda bir komisyon kurulmasını zaten Washington’a önermişti; bunun sistemin kullanımına da yaygınlaştırılıp, “ortak yönetim” şekline dönüştürülebileceğine vurgu yapılıyor.
Ancak bu kez buna Rusya’nın ne diyeceği merak ediliyor.

AB’NİN 18 TEMMUZ KARARI

s400 ile ilgili görsel sonucu

Bir de yaptırımların çarpan olarak gelen etkileri var ki bunun en ağırlıklı olanına da Doğu Akdeniz’de rastlanıyor.
Türkiye’nin sondaj faaliyetine başlama kararı ile birlikte Yunanistan ve Rum kesiminin ağırlığını koyması sonucu 18 Temmuz’da toplanacak Avrupa Parlamentosu’ndan da Türkiye aleyhine sert bir karar çıkabilir.
Beklenti müzakerelerin bir süreliğine askıya alınmasına yönelik karar çıkacağı yönünde.

FONLARA FREN GELEBİLİR

Bunun ciddi sıkıntılar yaratacağı konusunda AB tarafı uyarılmış; hatta bazı AB üyesi ülkeler de devreye sokulmuş.
AB’den beklenen bir diğer yaptırım da İPA Fonlarına yönelik…
Yani AB’nin aday veya potansiyel aday ülkelerde verimli kaynak aktarımını sağlamak üzere 2007 yılından bu yana başlattığı mali yardım sistemi IPA Fonlarını (Instrument for Preaccession Asistance/Katılım Öncesi Yardım Aracı) tamamen kapatmak.
Türkiye
AB, IPA Fonları kapsamında 2014-2020 dönemine hukukun üstünlüğü, temel haklar, çevre, iklim, ulaşım, rekabet edebilirlik, eğitim, istihdam, tarım ve kırsal kalkınma için 4,7 milyar euroluk pay ayırmıştı.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER