POLEMİK

Melih Altınok : Fiyatınızı söyleyin!

Tarih
22 Kasım 2018
İzlenme
2617 Kişi

Medya, Hürriyet'in röportajcısı Ayşe Arman'ın para karşılığı röportaj yaptığını konuşuyor.
Meğer "Gazeteci" bu iş için profesyonel menajerlik hizmeti de alıyormuş.
Ama 100 bin TL gibi rakamlar röportaj "müşterisine" fazla gelirse, bizzat Ayşe Hanım'ın "pazarlığa" girdiği de oluyormuş.
Çoğunlukla da "indirim" yapıyormuş...
Gönlü mü bol dersiniz bilemiyorum ama Fatih Altaylı'ya bakacak olursak meslektaşlarımız arasında bunu bilmeyen de yokmuş!
Dün, Sabah'tan Hıncal Uluç, Arman'ın yaptığı işten başlarda eski patronu Aydın Doğan'ın haberdar olmadığını yazdı. Ancak Aydın Bey bir gün duymuş. Duyunca ne mi demiş? Ne diyecek tüccar adam, "Yarısını bize versin devam etsin..." elbette.
Hıncal Abi yazısında, Ahmet Hakan'ın Hürriyet'teki köşesinde yaptığı "yatak reklamına" da değinerek, mevzuun Ayşe Arman'la sınırlı olmadığının altını çiziyordu.

***

Ancak mesele sadece ticari alanla, markalarla, vergiden kaçırılan kazançla sınırlı değil. Düşünün bu isimler, siyasi içerikli röportajlar yapıyor, yazılar yazıyor. Acaba bunların "hediyesi" neydi?
Kanaat önderi pozlarında ülkenin geleceğiyle ilgili siyasi önermelerde bulunurken söylediklerinin ne kadarı kendi fikirleri, ne kadarı "reklamdı?" "Kahroldukları", gözyaşı döktükleri satırlardan hangisi gerçek, hangisi "rol icabıydı?"

***

Evet, gazetecilikte, televizyonculukta "Advertorial" diye bir kavram var.
Reklamı haber metninin içine gömüyorsunuz, yediriyorsunuz. Ancak bunu, okura, seyirciye söylemek zorundasınız.
Aksi takdirde onları kandırmış, yalan söylemiş, mesleğinizin size kamu adına tanıdığı "yetkiyi" kötüye kullanmış olursunuz.
O halde, gazeteciliklerinin ne kadar ettiğini reklamdan, avantadan geçinerek gösteren bu arkadaşlara köşelerine etiket koyma zorunluluğu getirilmeli.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Namyelüs

    23 Kasım 2018
    1 0
    Günümüzde dünyada ve Türkiye'de Murathan'ın yazdığı ilkeler çercevesinde gazetecilik yapanların çok azaldığını düşünüyorum.Gazetelerin sahiplerine bakın ve onlardan bağımsız haber üretebilen kaç gazeteci var onu hesap edin,ne demek istediğimi anlarsınız.
  • Murathan 2

    22 Kasım 2018
    3 0
    Bahsettiği konular halkın tarafsız bir kaynaktan bilgilendirilmesi, toplumun ortak çıkarlarının savunulması ilkesine asla uymaz. Çünkü gazeteci köşesini bir menfaat grubuna kiralamış ve tarafsızlığını yitirmiş olur. Buna tevessül eden bir gazeteci ise artık gazeteci olmaktan çıkmış halkın sesi olmak yerine kendi menfaatinin takipçisi haline dönüşmüştür.
  • Murathan 1

    22 Kasım 2018
    3 0
    Gazetecilik kamuoyunun sözcüsü olmak, halkın çıkarlarını her zeminde savunmak demek. Hatta gelişmiş demokrasilerde medya, anyasadaki kuvvetler ayrılığına konu olan yasama yürütme ve yargının dışında 4. kuvvet olarak anılır. Bu gücünü ise bağımsız-bağlantısız ve tarafsız olması ile elde eder. Şimdi bu konumda olmasını beklediğiniz bir gazetecinin köşesinde para karşılığı tanıtım yaptığını düşünün.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER