POLEMİK

Mahmut ÖVÜR : Kılıçdaroğlu’na cevabım

Tarih
15 Nisan 2017
İzlenme
1474 Kişi
 Türkiye'nin uzun zamandır bir muhalefet sendromu yaşadığı biliniyor.

Bunun müsebbibi muhalefette iktidar olmayı marifet sanan CHP'dir. Ne değişime destek verip ülkenin önünü açıyor, ne de kendisi değişerek umut olmayı başarıyor.
Bu sonuçta CHP'yi yöneten bütün siyasi aktörlerin katkısı var.
Ama hiçbiri,
 Kemal Kılıçdaroğlu kadar CHP'yi kendi geçmişiyle çelişen bir noktayasavurmadı. Bir umut diye ona güve- nenler, destek verenler bile derin hayal kırıklığı yaşadı.
Gelişi nasıl kaset kumpasıyla olduysa, partiyi yönetişi de kirli ilişkilerle sürdü. Ve öyle bir noktaya gelindi ki CHP onun döneminde, FETÖ gibi bir terör örgütünün kullandığı aparata dönüştü. Bu durum birçok CHP'linin yüreğini sızlatıyor.
Bir gazeteci olarak 40 yıla yaklaşan meslek hayatımda çok sayıda siyasi aktör tanıdım ve izledim. Siyasete itibar kazandıran, ülkeyi dönüştüren az sayıdaki siyasetçiyi ayrı tutuyorum; geriye kalanların siyasi yaklaşımlarını yetersiz veya popülist de bulsam, hiçbirinin iyi niyetinden şüphe etmedim. Ama ilk kez, birçok insan gibi ben de bir siyasi aktörün üstlendiği misyondan ülke adına şüphe ediyorum. CHP içinde böyle düşünen çok sayıda insan olduğunu da biliyorum. Onlardan birinin şu sözü bunu doğruluyor: "Bizim Hint
 fakirinin ne yapmak istendiğinden emin değilim. Bu herhalde bir proje." Belki de bu yüzden siyasi tarihimizde ilk kez bir siyasi aktörün adıyla "yalan" bu kadar sık bir arada anılır oldu. Sadece referandum sürecinde söyledikleri değil, geriye dönüp bakıldığında onlarca siyasi yalanın altında Kemal Kılıçdaroğlu ismi var. Genel başkanlığa giderken bile işe yalanla başladı. 10 Mayıs 2010'da Baykal kaseti patladığında şöyle demişti: "Ben aday olmayacağım."
Baykal
 da istifa edip gittiğinde geri çağrılacağını bekledi ama kimse çağırmadı.
Çünkü Kılıçdaroğlu yalan söylemiş ve aday olarak ortaya çıkmıştı. İşte o gün
 Kılıçdaroğluprojesi hayata geçti.
Sabah farklı akşam farklı konuştuklarını, 17-25'ten sonraki yalanlarını bir yana bırakıyorum. En acı yalanı, 15 Temmuz gecesiyle ilgili söyledikleriydi. O geceyi
 kontrollü darbe olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, bakın daha önce ne demişti:
"Darbe olursa tankların üzerine ilk
 ben çıkarım." O gece ne yaptı? Tankları görünce gerikaçtı ve tanklar çekildikten sonra Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine sığındı. Milletsokaklarda ölürken, o süreci "dikkatle izliyorum" demekle yetindi. En büyük yalandı bu. Şimdi bir kaset kumpasıyla partinin başına oturan ve FETÖ'nün oyuncağına dönüşen bu siyasi aktör, yani Kılıçdaroğlu, önceki akşam CNNTürk'te benim CHP kulisini anlatan yazımla ilgili bir şeyler söyledi. Yazımı okuyanlar bilir ama kısaca özetleyeyim.
O yazıda CHP içinde liderlik savaşının referandum sürecinde başladığını,
 Deniz Baykal, Muharrem İnce ve Özgür Özel gibi birkaç ismin referandum sonrasına hazırlandıklarını yazmıştım. Nihayetinde bir kulis haberiydi bu. Bu haberi CNNTürk'te Hakan Çelik, özetleyerek Kılıçdaroğlu'na sorunca şu cevabı verdi:
"Hepsi bizim partimizin değerli milletvekilleridir, hepsi de saygın insanlardır,
 iyi de Mahmut Övür'e niye bu dert düşmüş onu anlayamadım. Neden kalkıp vatandaş buna evet desin diye onu yazmıyor.
Havuz medyasından hayır gelmez. Bir gazeteci kalemini birilerine kiralamışsa o gazeteden hayır gelmez." Bir siyasetçinin düştüğü şu zavallılığa bakın: Bir yazıya bile tahammül edemeyen biri, bırakın ülkeyi, CHP'yi de yönetmemeli.
Bu gerçek, sadece Kılıçdaroğlu için de geçerli değil.
 Deniz Baykal, Hüsnü Bozkurt, onun farklı versiyonları. Bunların eline fırsat geçse herkesi denize dökecekler.
Bu kadar öfkenin başka izahı yok.
Kendisi de biliyor ki, iradesini FETÖ'ye kiralayan o. Bu gerçek, son "Kontrollü
 darbe" yaklaşımıyla çok daha net açığa çıktı. Çırpınması işe yaramayacak. Bırakın başkalarını, CHP'deki milli ve yerli siyasi aktörler, bu kirli ilişkinin kontratını yırtıp atmak için sıra bekliyor.
Günlerdir, çıktığı her televizyonda başbakanın kendisini muhatap alması için meydan okuyor gibi yapıp yalvarıyor.
Yalancı bir siyasetçinin
 muhatap alındığı dünyanın neresinde görülmüş.

Sabah
14 Nisan 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER