PAZAR günü Fransa-Hırvatistan maçını, Roma açıklarındaki Ponza Adası’nda bir barda izledim.
*
Bardakilerin hepsi İtalyan’dı...
Yani ne Hırvat ne de Fransız müşteri vardı.
Ama Hırvatistan beraberlik golünü attığında müşterilerin neredeyse hepsi sevinçle ayağa fırladı.
O an anladım ki, barda benden başka Fransa’yı tutan kimse yoktu.
*
Sahada iki milli takım vardı...
Biri Hırvatistan...
Tamamı Hırvat milletinden oluşan, yine bilebildiğim kadarı ile tamamı Hıristiyan oyunculardan oluşan bir takım.
*
Karşısında ise neredeyse tamamı banliyölerde doğmuş göçmen çocuklarından oluşan Fransa milli takımı...
İçlerinde Müslüman oyuncular da vardı...
*
Seyirci olarak da 3 ülkenin, Rusya, Fransa, Hırvatistan cumhurbaşkanları ve bir de FIFA başkanı vardı.
*
Sonra ilginç bir olay oldu...
Rusya’nın dünyaca tanınmış muhalif hareketi Pussy Riot’un 4 üyesi protesto için sahaya girdi.
FIFA kuralları gereği canlı yayın kameraları göstermedi...
Ama biz sonradan ajanslardan gelen fotoğraf ve videoları seyrettik...
İki takımdan iki oyuncunun çok farklı davranışta bulunduğunu gördük.
*
Tamamı Hırvat olan takımın bir oyuncusu, sahaya giren protestocuyu kolundan sımsıkı yakaladı. Hırsla çekti, sonra gelen güvenlik görevlisinin onu etkisiz hale getirmesine yardım etti.
*
Göçmen ve banliyö çocuklarından oluşan takımın oyuncusu ise üzerine doğru gelen protestocuyla gayet sempatik bir çak beş yaptı.
*
FIFA kurallarına göre sahaya girmek suç...
Devletlerin iç kanunlarına göre de öyle...
Sizce hangi oyuncu doğru olanı yaptı?
*
Rus devletinin güvenlik güçlerine yardımcı olan Hırvat futbolcu mu...
Yoksa, protestocu kıza sempatik davranan Fransız varoşlarının göçmen çocuğu mu...
Cevabını size bırakıyorum...
*
Sonra maç bitti...
Maçı kim kazandı...
*
Afrika ve Kuzey Afrika göçmenlerinin çocuklarından oluşan Fransa milli takımı...
yazının devamı
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.