9 Ekim 2015

Ahmet Hakan’ı darp ettikleri iddiasıyla yakalanan adamlar demiş ya işin içinde Reis de var diye.. Önce ‘Reis’ diye Cumhurbaşkanı’nı ima ettiler.. Bunu ana gazeteleri ‘Hürriyet’ten yapmadılar ama.. yavrularına dağıttılar bu ifadeyi.. Ana gazetede büyütmeden verdiler. Çünkü deli saçması bir şey olduğunu bildikleri için Hürriyet’i kirletmemeye gayret ettiler.. Sadece şüpheli ifadesi şeklinde, fotoğraf altında bir cümleyle geçiştirdiler. Ama tesir ettikleri paralel yapının gazeteleri, Cumhuriyet ve Sözcü gibi Aydın Doğan’a bakmadan haber yapamayan medya ve kendi grubunun tesirsiz gazetelerinde ‘Reis’ diye üzerine vurgu yapa yapa yayınladılar.. 

•

Evvela ‘Reis’ dediler. Algıyı yönetip, insanların ‘Reis dedikleri kim olabilir ki?’ diye düşünmesini sağladılar.. Ertesi gün ise birden bire Reis’in “Kanlıca’daki Reis” olduğunu yazdılar.. Bu dönemde tam da milli iradeye, sandığa, demokrasiye destek mitingi tertiplediği bir dönemde yani, bildik eski ‘itibarsızlaştırma’ numaralarına geri döndüler.. Dertleri “…. Ahmet Hakan, basın, medyaya baskı, sinek gibi ezeriz falan…”  değil.  Dert siyasete tesir etmek.. bu açıkça belli oldu..

•

Neyse.. Saldırı ile ilgili fikri takip yapan Hürriyet, kendince doğru bir damar bulup  ilerlerken, yine kendilerince adresi de tespit etmiş, kararlılıkla taarruza da geçmişti. ‘O reis ortaya çıktı’… Kim o Reis?.. Sedat Peker.. Hatta Şükrü Küçükşahin’in yaptığı haberle, saldırının arkasındaki ismin Sedat Peker olduğunun, Abdürrahim Boynukalın tarafından doğrulandığı bile yazıldı gazeteye..   Tamamen yalan ve iftira.. Savunmak istediğinde ‘ben zaten tam emin olamamıştım onun olduğundan’ ya da ‘tam duyamamıştım zaten’ gibi bir şey söyleyecek olacak bitecek.. Neyse ‘velev ki öyle’ diyerek Sedat Peker’i tam hedefe oturtmuştu ki Hürriyet, hiç beklemediği bir şey oldu.. Peker açıklama yaptı.. “….Bütün sanıklar, ifadelerinde Ahmet Hakan’ın evini bulamadıkları için kendilerini azmettiren kişinin ‘hâlâ adresi bulamadınız mı?’ diye onlara kızdığını belirtmişler. Oysa Ahmet Hakan Bey’e 15 gün evvel misafirliğe gitmiştim. Eğer ki azmettirenlerden biriysem, görev verdiğim adamlara, bildiğim ev adresini 3-4 gündür neden arattırayım?...” ..Peki dikkatle ve ısrarla, kendi senyör yazarları Ahmet Hakan’a saldırıya hep geniş yer ayıran Hürriyet Gazetesi, akıllarınca bir numaralı zanlı olarak ilan ettikleri Sedat Peker’in açıklamasını gördüler mi?.. Biraz.. Bir kısmını, ‘kamu yararı’ görmeyerek perdelediler.. Neresini biliyor musunuz?.. Tam da Ahmet Hakan’ın evine misafir olduğunu anlattığı kısmını.. 

•

Birkaç soru sormamız lazım şimdi Hürriyet’i yöneten kadroya.. Sedat Peker, sözüne itibar edilir, muteber, saygın bir işadamı mı yoksa yazarınızı dövdüren bir mafya babası mı?.. Bu soruya vereceğiniz yanıt, devamında gelecek başka soruların da kapısını aralayacak.. Bir zahmet yanıt verin.. Bir de ‘ihmit hikini hidif gistirdilir’ diye ağlaşan tipler var ya.. Onlara da tek soru : Sedat Peker, 15 gün evvel, Ahmet Hakan’ın değil de benim evime misafir olsaydı (ki ben evimde memnuniyetle misafir ederim) o zaman ne diyecektiniz? Kalın sağlıcakla.

YeniAkit