GÜNCEL

Emin Pazarcı : Erdoğan’ın işaret ettiği ihanet

Tarih
02 Şubat 2017
İzlenme
2662 Kişi
Yoğun bir gündü. Önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki TÜBA Ödülleri Dağıtım Töreni’ne katıldık. Ardından AK Parti Genel Merkezi’ne geçip, Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri’nin dağıtımında bulunduk.

Külliye’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti’de de Başbakan Binali Yıldırım’ı dinledik…

Ortaya çıkan fotoğraf şu:

Türkiye olağanüstü günler yaşıyor. Bu olağanüstülük içinde de normal gündemini sürdürüyor. Tabii böyle olunca olağan faaliyetlerin içine olağanüstü gündeme ilişkin mesajlar da karışıyor.

Dünkü toplantılar bu mesajlarla doluydu.

***

15 Temmuz’da Türkiye gerçekten çok büyük bir belayı savuşturdu. Yaşananlar çok taze olsa da doğaldır ki ilk günkü sıcaklığını korumuyor. Buna karşılık, 15 Temmuz’un mimarı FETÖ hâlâ tam anlamıyla temizlenip, kazınmış değil. Mücadele devam ediyor.

Dün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde yine FETÖ denilen bu terör örgütü vardı. Bütün olup biteni de tek bir cümleyle özetledi:

-15 Temmuz’daki ihanetin büyüklüğünü, ancak bir asır önceki işgal günleri ile izah edebiliriz.

Aynen öyle…

Milli mücadelede karşımızda topu, tüfeği, tayyaresi ve donanmasıyla yüklenen belli ülkeler vardı. O zaman kartlar açık oynanıyordu. 15 Temmuz’da ise, taşeron kullandılar. Üzerimize kendi askerlerini değil, “bizden” sandığımız unsurları saldılar. Bu defa bizi FETÖ ile vurmaya çalıştılar. Geçmişin rövanşını almaya çalıştılar.

Başarabilselerdi, bir asır önce yapamadıklarını uygulamaya koyacaklardı…

Belki devletimizin adı yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacaktı, ancak biz biz olmaktan çıkacaktık. Fetullah Gülen şatafatlı bir törenle Ankara’ya gelecek, bize düşman unsurların verdiği talimatlar uygulamaya konulacaktı. Zaman içinde de yok olup gidecektik.

Erdoğan elbette böyle söylemedi, sadece kodları verip, yorumu milletin ferasetine bıraktı. O kodlar da hepimize bunları düşündürdü!

Sadece bir başka noktanın altını çizdi:

-Kendimize gelmemiz, ancak kendimizi bilmekle mümkündür.

***

AK Parti’ye geçip, Başbakan Yıldırım’ı dinlerken de bir başka gerçekle karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz’u atlattık, ama bitmedi. Karşımızdaki güçler havlu atmış değiller. Dün nasılsa, bugün de durum o. Saldırılar, algı operasyonları ve çeşitli örtüler altında devam edip gidiyor…

Başbakan, çok basit bir örnek verdi. Gezi Olayları’nın ardından ortaya çıkan ve halen hayatiyetini devam ettiren “istemeyiz, yaptırmayız” korusuna dikkati çekti:

-Dünyanın en büyük havalimanı, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi eserler ve yollar için “istemeyiz, yaptırmayız” diye ortaya çıktılar.

Bir de dışarıdan örnek verdi:

-Brezilya’da ve Venezuella’da da olaylar oluyor. Orada toplanan kalabalıklar ise, “köprü yapın, yol yapın” diye bağırıyor.

Evet, durum aynen bu! Başka ülkelerde geniş halk kitleleri hizmet istiyor, hizmet almadığı için sokaklara dökülüyor. Türkiye’de de “biz halkız” diyen bazı gruplar, hizmetlerin önünü tıkamaya çalışıp, halk düşmanlığı yapıyor!

15 Temmuz’da taşeronları vasıtasıyla bu milletin üzerine kim bomba yağdırmışsa, bu “istemeyiz, yaptırmayız” diye bağıran koronun arkasında da onlar var!

***

Başbakan Yıldırım, dün ülkesini terk etmek zorunda kalan 5 Suriyeliden 3’üne Türkiye’nin el uzattığından bahsetti. Bu güne kadar onlar için 25 milyar dolar harcadığımıza dikkati çekip, “gerekirse daha da harcarız” dedi. 5 yıl içinde 200 bin Suriyeli çocuğun Türkiye Cumhuriyeti topraklarında hayata gözlerini açtığını da ekledi.

Batı’nın durumu ise malum: Bu mültecilerin ülkelerine ulaşmaması için ya yüksek duvarlar örüyor ya da sadece süslü laflar ediyorlar. İş ödeme yapmaya geldiğinde ise, hepsinin cebinde akrep var.

Kanada Başbakanı, geçtiğimiz günlerde ülkesine birkaç Suriyeli aldı. Bizim yeminli Türkiye ve Erdoğan düşmanları tweetler atmaya başladı:

“Başkan olacaksan, işte böyle ol.”

İşte bizde içine düştüğü kin ve nefret sonucu gözleri körleşmiş böyle tipler de var. Onların bu tür paylaşımlarına yurtdışına kaçan FETÖ’cülerden de destekler geldi.

Artık, maskelerini çıkardılar, el ele verip birleştiler. Hep birlikte ve can havliyle saldırıyorlar. Böyle giderse yakındır kendi kendilerini yok etmeleri!

Akşam
2 Şubat 2017 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER