13 Haziran 2015

HDP’nin Diyarbakır mitinginde bombalı saldırı gerçekleştiren Orhan G. kısa bir süre önce yakalandı. Saldırı sonunda inatla bombayı MİT koydu diye yırtınanlara inat bombacı MİTçi çıkmadı. Bombacı IŞİD üyesiymiş…

20 yaşındaki saldırgan,  6 - 7 Ekim Kobani eylemleri sırasında dini hassasiyetleri nedeniyle PKK'nın şehir yapılanması YDG-H üyelerinden gördüğü baskı sonucu IŞİD'e katılma kararı aldığını söylemiş.

PKK’dan baskı gören bir genç IŞİDci olup, HDP mitingine bomba koymuş…

 Bombacının itirafnamesine göre, bir Kürt genci kendi Kürt halkını “Heval” şifresiyle bağlantı kurduğu teröristlerle birlikte hareket ederek havaya uçurmuş. Bu da sanırım sürekli IŞİD’e laf söyleyen HDP’nin, kendi bölgesindeki muhafazakar Kürt gençlerine yapılan baskı sonucu IŞİD’e katıldıklarını belgeler gibi itiraf…

Bombacının telefonlarını takip eden istihbarat, saldırganın Suriye ile irtibat halinde olduğu da ortaya çıkarttı. Bu Suriye’deki irtibat ise daha ilginç bir isme dayandı.

Kış aylarında 3 İngiliz kızın Türkiye üzerinden Suriye’deki IŞİD kampına gideceği epeyce gündemde kalmıştı. 3 genç kız için İngiliz parlamentosu toplanmış, hatta Türkiye suçlanmıştı. İngiliz milletvekillerinin, 'Türk polisinin ihmali olabilir mi?' sorusunu Sir Bernard Hogan, "Türk polisi elinden geleni yaptı” diyerek cevaplandırmış, Türkiye’den özür dilenmişti.

Kızları kampa götüren kişi, Kanada ve İngiliz istihbaratı ile çalışan Suriyeli Muhammed el Beşir tutuklanmış, talimatı İlhan B.’den aldığı ileri sürülmüştü. İlhan B.’nin de Kanada ve İngiliz istihbaratı ile ilgili olduğu belirtiliyor. İşte miting bombacısının talimatını veren de İlhan B. imiş. Diyarbakır'daki HÜDAPAR üyeleri ile PKK'nın gençlik yapılanması olarak bilinen YDG-H arasındaki çatışmaların da aynı güçler tarafından yönlendirildiği iddia ediliyor.

Haberi özetlersek, bu IŞİDciler kimse, hem HÜDAPAR katliamlarında, hem de HDP miting katliamlarında etkin rol alıyor.

Ancak Demirtaş basından takip edilebilecek kadar ortada olan bir olay için hala, “Bağlantıları, işbirlikçileri, Antep’ten, Suriye’den, Urfa’dan aldıkları destek, istihbarat desteği, bunları kim sağladı? Bunlar ortaya çıkarılmadığı müddetçe bu olay aydınlanmış sayılmaz” diyebiliyor. Bu Kanada ve İngiliz istihbaratları ile içli dışlı olan adamlardan neden bahsedemiyor? Bombacının YDGH baskısından sonra IŞİD’e katılan bir Kürt genci olduğu neden sümen altı ediliyor?

HDP’li Av. Burcu Çelik Özkan, köy korucularına "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini biz çok iyi biliyoruz" diye tehdit edeceğine; bölgesinden dağa kaçırılan gençlerin hesabını bir hak ve özgürlük savunucusu mesleği ile neden takip edemiyor? HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Türkçe bilmediği için Meclis'te Kürtçe yemin etmek istemesi ile neden Leyla Zana’yı taklitle gündeme geliyor?

‘Apo da serbest kalacak mı?’ yazımı yazalı henüz iki hafta olmadan Kandil Dağları’ndan Cemil Bayık’ın sesi yükseldi bile. Cemil Bayık, seçim sonrası ilk taleplerini "Önder Apo temel aktörse, mevcut esaret durumunun son bulması gerekmektedir" dedi. “Bundan sonraki gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği Önder Apo'nun özgürleşip özgürleşmeyeceğine bağlıdır” demeyi de ihmal etmedi.

Kandil daha önce Demirtaş’ın “emanet oy” söylemine de el atmış. “Emanet oylarla HDP barajı atlamadı “ olarak söylemini düzeltmişti. Öcalan’a özgürlük isteyen Bayık’a bu sefer Sırrı Süreyya Önder’den destek geldi. Önder “Heyet adaya gittiği gün Öcalan silahsızlanma çağrısı yapar” diyerek aslında çözüm sürecinin devam etmesi adına konuştu.

PKK’nın Muhafazakar Kürt gençlerine yapılan baskılar onları IŞİDci yaptı. “Apo özgür olmalı”, “Keleşleri size çeviririz”, “Türkçe yemin etmek zorunda mıyım?” söylemleriniz bazı gençleri “En iyi Kürt ölü Kürt’tür” lafını söyleyenlerinin yanında topluyor. Seçim sonrası bitmiş bir çözüm süreci ile Türk-Kürt ayrımı çok kritik bir noktaya geldi. Ülkenin gençleri, faşistlik kokan silahların namlusuna mermi olacak kadar taze…

Hükümetin kurulamaması ihtimali ve erken seçim bizleri bekliyor. Üniversiteler açılınca bu taptaze gençliği profesyonel faşistlikleriyle birer bombaya dönüştürecek zihniyetler sürekli konuşup duruyor.

Bırakın keleşlere yön vermeyi, Kürtçe yeminleri, Apo’ya özgürlük naralarını.

Heval Kürtçede arkadaş, dost ya da yoldaş demek…

IŞİD’in bombalarını, terörün PKK değil IŞİD tarafına geçen Kürt gençleri adeta ‘Heval seni bombalayabilir miyim’ diyerek alanlara koyuyor.

6-7 Ekim olaylarında vahşice öldürülen Yasin Börü’nün hocası Aytaç Baran,  aynı kurşun sıkan ellerin katline kurban giderek öğrencisiyle ebedi istirahatgahındayanyana yatıyor…

İngiliz ve Kanada istihbaratı ve diğer dış güçlerin teröre verdiği destek neden dillendirilemiyor?

Seçim öncesi Van sokaklarını süsleyen afişler gibi ortalık.

Kan akan musluklardan kimlerin kanları akıtılıyor?

seslimakale.com

[email protected]

@ElvanKavi