GÜNCEL

Elvan Alkaya : Ahmet Emre ve Konuşulmayan Erkek Çocuklarımız

Tarih
01 Eylül 2019
İzlenme
1881 Kişi

10 Ağustos 2019’da kaleme aldığım ‘Ahmet Emre’nin Tecavüz Sanığı Serbest Kalmasın’ yazımın ardından bugün daha umut doluyum. Çünkü Edirne Cumhuriyet Savcısı Yücel Salğin Ahmet Emre’nin tecavüz sanığının serbest kalmasına itiraz ederek, tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılması talep etti. Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi de bu itirazı kabul ederek, sanığın tutuklanmasına ve hakkında yakalama müzekkeresi tanzim edilmesine karar verdi. Bu acı dava dosyası için başta Adalet Bakanlığımızın yetkilileri olmak üzere yazılı, görsel basın ve sosyal medyadan Ahmet Emre’nin ailesine destek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

Olayı çok kısa hatırlarsak; Ahmet Emre 9 yaşından 18 yaşına kadar akrabası tarafından cinsel taciz ve tecavüze uğradı. Delikanlının askerlik döneminde yaşadığı travman patlak verdi ve erken tahliye oldu. Ailesi durumdan haberdar olduktan Ahmet Emre psikolojik destek almaya başladı. Ahmet Emre’nin kafasında sürekli kendine sorduğu ‘Neden ben?’di…

Delikanlı yaşadıklarının hesabını sormak ve delil toplamak için tecavüz sanığı ile buluştu ve önemli bir ses kaydı aldı. Aile oğullarına destek vererek onu tecavüzcüsü ile yüzleştirdi. Ancak bir sonuç alınamadı. Ahmet Emre ses kaydı ile mahkemeye başvurdu. Delikanlı 52 gün boyunca ifadesi alınmayınca umudunu kaybetti ve 15. kattan kendini boşluğa bıraktı. Ahmet Emre’nin intiharının ardından tecavüz sanığı mahkeme tarafından tutuklandı ancak ilk duruşmada tahliye edildi.

Savcılığın tecavüz sanığının tutuklanmasına yönelik itirazında Ahmet Emre’nin en önemli kanıtı olan ses kaydına vermesi dava açısından çok önemli. Ahmet Emre’nin ablası Aslı, yazımdan önce benimle tüm dava dosyalarını paylaştı. O dosyalar arasında ses kaydı çözümlemesi de var. Dava devam ettiği için sizinle o kayıt çözümlemelerini paylaşmayacağım ancak şunu söyleyebilirim: O kayıtları dinleyen ya da okuyan kimse bu davadaki tecavüz sanığını parmaklıklar arkasından kurtaramaz...) Umarım gelecek günlerde Ahmet Emre’nin ölümü ve yaşadığı acıların hesabı tecavüz sanığından sorulacak ve ailesinin yüreğine bir nebze de olsa su serpilecek…

İki yıl önce Türkiye’deki konuşulmayan erkek çocuklarımızı kaleme almıştım. Yazıma o günden bugüne değişmeyen kelimelerimle devam ediyorum:

“Türkiye’deki kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, ensest, tecavüz, erken yaşta evlendirilme, töre cinayetleri v.b. konular hepimizin belli aralıklarla gündeminde olan ve canımızı en çok yakan toplumsal sorunlarımızdan biridir. Peki ya aynı sorunlara sahip olup, yüzdesi kız çocuklarına göre daha az olduğu için bir türlü konuşulamayan erkek çocuklarımız?

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Beden ve Ruh Sağlığı Heyetinde 2012-2014 yılları arasında muayene edilen olgular:

Heyetin incelediği cinsel saldırı mağduru kızların yaş ortalamasının 13,9 ± 6,0 yıl ve erkeklerin yaş ortalamasının 10,8±4,7 yıl olduğu gözlenmiştir. Bu erkek çocukların daha küçük yaşlarda istismara uğrayabildiklerini göstermiştir.

Bu veriler, daha önce bölgemizde, ülkemizde ve dünyada yapılmış çalışmalarda belirtildiği gibi, kızların daha çok istismara uğradığını destekler niteliktedir. Ancak, erkek çocuklarda cinsel istismarın açığa vurulmasının daha az olabildiği de belirtilmiştir.

 

 

Sonuç olarak; günümüzde erkek çocukta görülen her suç genellikle annede aranmaktadır. Halbuki yapılan araştırmalar erkek çocuklarımızın gelişiminde rol model olarak babanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Erkek çocuklara yönelik cinsel istismar konuları kız çocuklarına göre daha fazla hasıraltı edilmekte, psikolojik ve adli yardım alma talebi maalesef daha düşüktür.

 

Dicle Üniversitesi’nin araştırmasında da görüldüğü gibi cinsel istismar uygulayanların %100’ü erkek olmasına rağmen, erkek çocuklarımıza kız çocuklarımıza oranla çok daha az oranda cinsel istismar, şiddet v.b. konularda aile tarafından bilgilendirme yapılmaktadır.

“Erkektir ne yapsa yeridir”, “Erkek çocuğuna bir şey olmaz” anlayışları günümüzde hurafeden ibarettir. Bugün erkek çocuklarımıza dair konuşulmayan tüm sorunlar, gelecekte toplumumuzun sorunu olarak önümüze gelecektir.

Seslimakale.com.tr

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER