FBI Davranış Bilimleri Ünitesi suçluları tanımlarken, seri katiller ve şehvet katillerinin dahil olduğu suçluların arasında bir davranış şeklini oluşturan üç önemli kanıttan birinin, çocukluk çağında hayvanlara kötü davranma olduğunu belirtir.

Türkiye’den Prof. Dr. Sevil Atasoy; seri katillerin neredeyse hepsinin geçmişinde, hatta 2-3 yaşlarından itibaren hayvanlara işkence ve eziyet içeren eylemlere rastlandığını, Prof. Dr. Nevzat Alkan ise çocukken hayvanlara zarar verenlerin seri katil olabileceğinin altını çizmektedir.

İngiltere’de son 2 yılda çoğunluğunu kedilerin oluşturduğu 358 hayvanı öldüren kişiyi arayan Operasyonun yetkilisi Andy Collin tehlikeyi şöyle dile getirmektedir: “Kaygımız, hayvanları öldürmekten aynı tatmini artık sağlayamaması ve insanları, özellikle de saldırıya açık kadınları ve kızları hedef almaya başlaması.”

Yakın tarihte bu profille bilinen birçok seri katil var. Birkaç örnek vermek gerekirse;

"Düsseldorf vampiri" olarak bilinen ve 50 kişiyi öldüren Peter Kurten, koyun ve köpeklere üzerinde gerçekleştirdiği işkenceler, tecavüzler ve katliamlarla da tanınırdı. Kedilerin iç organlarını inceleyen Jeffrey Dahmer, aynı tekniği 17 küçük erkek çocuğa uyguladı. İtalyan Vincente Verzini, kedileri boğmada ustalaştıktan sonra 12 kadını öldürdü.

İslam dini ve Türk toplumunda hayvana verilen değer nasıldı bir hatırlayalım;

114 sureden oluşan Kur'an içerisindeki 7 surenin hayvan adı taşır.

Peygamberimiz;  hayvanların faydasız ve keyfî bir şekilde öldürülmesini, dövüştürmek maksadıyla onları tahrik etmeyi, yüzlerinin dağlanarak doğal görünümlerinin bozulmasını yasaklamış ve şu sözleri söylemiştir: “Haksız yere bir serçeyi öldürenden Allah Teâlâ kıyamet gününde hesap soracaktır.”

Hz. Ömer’in devesine taşıyamayacağı kadar yük bindiren sahibini dövdüğü rivayet edilir.

Tüm Türk-İslam Devletleri; hayvanlara eziyet edilmemesi için fermanlar yayınlamış, yük hayvanlarının kullanımı hakkında emir ve cezalar uygulamış, yasal düzenlemeleri uygulamaya koymuş, bizlere hayvanların su içebileceği ve yem yiyebileceği özel bölümler eklemiş tarihi binalarını miras bırakmıştır. 

Son yıllarda Türkiye’de canımızı en çok acıtan haberler arasında eziyet edilerek öldürülen hayvanlar yer alıyor. Sakarya’da kolları ve bacakları koparılan, Ankara’da zehirli etlerle katledilen ve çöp torbalarında sarılı vaziyette bulunan, Diyarbakır’da zehirlenerek yol kenarına atılan, Isparta’da çöplükte bulunan onlarca köpeğin haberi hala yüreklerimizi dağlıyor.

Haberlere konu olan bu toplu hayvan katliamların bize verdiği önemli bir mesaj var: Hayvan öldürerek tecrübe kazanan katillerin yeni hedefi insanlar olduğunu unutmamalıyız. Hayvanları kanunlarda mal olarak görmekten çıkarıp, onlara eziyet edenlere ceza verilmedikçe toplum güvenliğimiz tehlike altında.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, geçtiğimiz aylarda hayvanlara yönelik şiddetin, kabahat kapsamından çıkarıp, suç haline gelmesini kararlaştırdıklarını, yeni çıkacak yasanın kamuoyu vicdanını rahatlatacağını söylemişti. Yasanın en kısa zamanda çıkarılmasını temenni ediyoruz…

seslimakale.com.tr